bugün

o kadar kalabalık insanın en sakin şekilde birarada olabilceği tek yerdir...
rahatlatıcı olarak psikolojide geçen yer. hakkaten bir başka boyutu vardır oranın, geceleri olmasa da güneş batımını izlemek inanılmaz ötesidir.
edit: ha geceleri dolunay ışığıyla inanılmaz gotik yerlerdir.
korkulan ancak en güvenli yerlerdendir.
ing: graveyard
cesetlerden geride kalanlarin gomulu durdugu, morgdan sonra uyumasi en rahat ve zevkli yerlerden biri.
six feet under dizisi ile sevdiğimiz bir mekan haline gelen yeşillik alanlardır.
ebedî istirahatgâh olduğu sanılan ancak ruhların, kıyamet kopana kadar bekletileceği yer.

bu konuda hz. muhammed: "kişi kabre konduğu vakit, orası ya cennetlerden bir köşe, ya da cehennemlerden bir çukur halini alır, ta ki kıyamet kopana dek..." diyerek bu konuya -belirli bir yönde- açıklık getirmiştir.
(bkz: mezarlık)
isminin mezarlık olması saçma.

orda mezarlar değil ölü insanlar var.
isveç'ten mezarlık manzarası;

http://i1004.hizliresim.com/2010/4/16/1305.jpg
Herkesin hayatında bir kere de olsa mevta'nın toprağa verilişini görmesi gereken mekan. Kimileri için bir cennet bahçesi, diğerleri için ateş çukuru.
gittiğinizde yüklü duygu yoğunluğu yaşanılan yer.

Tanısanız da tanımasanız da orada yatanların hayatları nasıldı diye kendime sormadan duramıyorum.
öldü.. ama nasıl?

Çok acı çekti mi?
o an herşeyin bilincinde miydi?
kaç yaşındaydı?
Neler hissetti?
Yaşamak istediklerini yaşayabildi mi?
Peki ya ışık? gördü mü onu?

istisnasız her gidişimde düşünürüm bunları. Ya 'ben' derim, nasıl olacak?
iskandinavyadaki bazı topluluklara göre incubusların, ellerinde ve ayaklarında prangalarla, çığlık şeklinde ağlayarak gezindiği mekan. onları görmeniz, astral seyahat dışında mümkün değil, inanışa göre. sadece onlar sizi görebilir.
sevdiğin insanları kaybetmeden önce korku, sonrasında derin üzüntü ve çaresizlik yaratan yerdir.
(bkz: last station) ayrıca bende süper mükemmel duyguları tetikleyen mekan..düşünsene adam orda ayagını uzatmış yatıyor ama o dün senin gibiydi sen de onun gibi olacaksın..
edit: mezar yazıtı gibi oldu
bazı abazanların kız bulmak için kazdığı çukur.
(bkz: dead fucker)
Bugün çok farklıydı mezarlık yada bana öyle geldi bilmiyorum.
Her zaman tenha,sessiz olan yer.bugün çok kalabalıktı.
Unutulmayan annelere yapılan ziyaretler.mezarların üstündeki rengarenk çiçekler çok güzeldi.
Kıskandım.Mezarlıkta boğuldum ilk kez.

(bkz: son durak)
(bkz: anneler ölmez)
ilim sahibi bile olunabilecek mekan. taşların üzerindeki yazılarda neler var neler, kah güldürür kah ağlatır.
ankara otogar da beklerken,
+ merhaba oğlum
- merhaba
+ nerelisin
- ankaralıyım, sen nerelisin bey amca
+ karslı
- neresinden
+ selimin benliahmet köyü gördün mü karsı
- hacı ramazan aydın ı tanır mısın bey amca
+ lebelübedshdg... lerin ramazan mı sen nereden tanıyon onu öleli çok oldu.
- yeri geldi çok yük oldum ona yanında çok bulundum, su isterdi benden rahmetli bak şimdi o aklıma geldi
+ hacıyla beraber mi çalışırdınız, çok da genç gösteriyon
- yeri geldi çok ot topladık, tabii baya bi çalıştık
+ bak hemşeri sayılırız hehe hühe
- tabii amca dünya küçük.
+ lebelüleridsd... leri tanıyon mu
- yok bey amca ben bir tek hacıyı tanırım onuda mezarlıkta tanıdım, babamın mezarına gide gele. yanında yatar hacı ramazan başka da bir şey bilmem.
+ allah allah
- yaa yaa
(bkz: son durak)
mezarların toplu halde bulunduğu yer. orada yatanlar hayatta olsa gürültüden durulmazdı orada. mezarlığın bir farkı da bu olsa gerek.
umudun öldüğü yer.*
Ölülerin defnedildiği gömü alanıdır..insanın ebedi evidir..
merakla mezar taşlarını okuduğum yer.özellikle ölüm ve doğum tarihlerini karşılaştırırım. her biri beni farklı duygulara götürür...
Mezarlık girişinde: "Bizde gezerdik siz gibi, sizde geleceksiniz biz gibi" yazıyor. Lan adam ölmüş hala laf sokuyo..
Eskiden bayramlarda evlerinde ziyaret ettiğimiz büyükleri ziyaret etme yeri. burada kakaolu kek kokulu sıcak evlerden farklı olarak bayram tebrikleri, öpüşüp sarılmalar, şakalar gülüşmeler olmuyor. burada ellerini açmış dua eden yaşlı gözler, buruk bakışlar, pişmanlıklar ve yalnızlıklar hakim... ayrı geçirdiğin aylarda olanları paylaştığın, içini döktüğün ailenin ve yakınlarının artık seni duymayacağını ve bir daha hiçbir zaman onlarla aynı masada oturup kahvaltı yapamayacağını anlayıp kahrolduğun yer. hepsi birbirine benzeyen mezar taşlarının dar boşluklarından geçmeye çalışırken son geldiğinden bu yana ne çok kişinin daha ölmüş olduğu gördüğün; bu nedenle her defasında kendi ailenin mezarını bulmakta zorlandıgın yer. bir zamanlar her gün gördüğün, aynı evi aynı hayatı paylaştığın, televizyonun karşısındaki çekyatta uyuyakaldığında üşümesin diye üzerine battaniye örttüğün canından kanından olan insanların şimdi orada, o beyaz taşlardan birinin altında yatıyor olduğunu gördüğün ve çıldıracak gibi olduğun yer.