bugün

evrim sürecinde, vücut sıcaklığını düzenleyen yapıya kavuşan sürüngenlerin doğurarak üremeye başlaması.
allah'ın yaratmasıyla ortaya çıkmışlardır.

"Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) isa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona ol dedi. O da hemen oluverdi." Al-i imran (3/59)

"(Meryem), 'Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?' dedi. Allah, 'Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol' der, o da hemen oluverir' dedi." Al-i imran (3/47)
(bkz: göğüs dekoltesinin ortaya çıkışı)
12'den sonra dolunayla beraber..........
uygun yer, zaman ve koşulların ortaya çıkması sonucunda gerçekleşen evrimsel sürecin sonucunda ortaya çıkmışlardır memeliler tıpkı diğer canlılar gibi.

ha bu arada insanlar da memelidir ve onlar da evrim sürecinin bir sonucudur. aksini iddia etmek sadece şaşırtıcıdır.
(bkz: evrim sürecinin a k sana bi şey olmasın)
ilkel memeliler, günümüz kangurularını andıran keseli formlara sahipti. ilerleyen dönemde daha karmaşık yapıdaki varyasyonları hayatta kalmayı başarmıştır. Bu konuda ilginç bir kayanka şöyle denmektedir:
"Plasentalı memelilerin atalarının ortaya çıkış tarihi ile dinozorların yok olması arasındaki ilişki bilimin en popüler ve merak uyandıran konularından biridir. Nature Dergisi'nin 21 Haziran sayısında yayımlanan bir paleontoloji çalışması, bu önemli kronolojik ayrıntıya dair çarpıcı ipuçları sunuyor.
Kretase Dönemi'nden kalma olduğu tespit edilen 71 ila 75 milyon yıllık yeni bir memeli fosilinin, Maelestes gobiensis'in keşfi, plasentalı memelilerin çeşitlenmesine ışık tutuyor. Carnegie Doğa Tarihi Müzesi'nden John Wible ve ekibinin ulaştığı sonuç aslında memelilerin doğa tarihi sahnesinde yerlerini almalarına ilişkin geleneksel bir senaryoyu doğruluyor; dinozorların yok olması plasentalı memelilerin farklılaşmasını hızlandırdı. Embriyolojik gelişimini uterusta tamamlayan bu türden memelilerin sayısının 5000-5400 arasında olduğu kabul ediliyor; bunlar dışındaki memeli türlerini keseliler ve ornitorenk ve ekidna adı verilen yumurtlayan memeliler oluşturuyor. Maelestes gobiensis aynı dönemden kalan diğer 68 fosille morfolojik açıdan karşılaştırıldığında, plasentalı memelilerin 65 milyon yıl önce, Kretase sonunda ortaya çıkarak bugünkü türleri oluşturmak üzere farklılaştıkları sonucuna ulaşılmış. Söz konusu yöntem izlendiğinde, bilinen en yaşlı plasentalı memeli fosili 63 milyon yıl öncesinden bir tür Asya kökenli tavşana ait.
Memelilerin evrimine ilişkin karşıt bir görüş geçtiğimiz Mart ayında yine Nature Dergisi'nde yayımlanmıştı. Almanya'daki Iéna Üniversitesi'nde görevli bir grup moleküler biyologun araştırma sonuçları ilk memeli farklılaşmasının 85 ila 100 milyon yıl önce yaşandığını, ardından Eosen Dönem'de, günümüzden 35 milyon yıl önce plasentalı memelilerin evrimleştiğini söylemekteydi. En önemlisi de dinozorların memeli evrimi üzerinde herhangi bir belirgin etki göstermedikleri görüşüydü.
Her iki yöntem kendine has handikapları beraberinde getiriyor. Moleküllerin evrimleşme oranlarına dayanan moleküler saat yönteminin, hâlâ sıkı bir ince ayardan geçmesi gerekiyor. Morfolojik analizler ise, o ana kadar bulunmuş olan fosillere bağlı kalmak durumunda, dolayısıyla yeni keşifler bir önce ulaşılan sonucu yanlışlamaya her zaman gebe. Üstelik moleküller ve fosiller arasındaki uyuşmazlık ilk defa burada ortaya çıkmıyor. Söz gelimi fosil kayıtları çokhücreli hayvanların ortaya çıkışını 600 milyon yıl öncesine tarihlendirirken, moleküler çalışmalar yanıtın 1 milyar yıl öncesinde yattığını ileri sürüyor."

kaynak: http://www.bilimvegelecek.com.tr/?goster=256
gargut dağlarından çıkıp kapılmışlardır dünyaya.