bugün

mehmet efe şiiri. şiirin hikayesi de enteresandır. mehmet efe amerikada bulunduğu 2000 senesinde yazmıştır şiiri ve samsun menşeili yolcu dergisine ulaştırması için hakan albayraka göndermiştir. hakan albayrak mehmet efenin de müsadesini alarak şiiri önce milli gazetede kendi köşesinde yayımlamıştır. yolcu dergisi ise buna hafiften kırılmıştır. işte o şiir:

hep bir meksika sınırım olsun isterdim,
alamancı komşumuzun siyah beyaz tevesinde
kovboylar hep meksika sınırına giderdi
kimse dokunamazdı sınırı geçtiler mi
meksika sınırı isterdim en sevdiğim şairlere
hep hapiste olurlardı nedense
hapis yatmış olurdu yoldaşım gönüldaşım
saf tutmak istediğim namazda omuz omuza
hapse düşersin derlerdi
tutup ciğerimden yazsam
en sevdiğim filim artisi
hapsi boylardı illaki
filmin en güzel yerinde
camimizin imamı
edebiyat öğretmeni
meksika sınırımız olmadığından belki
ortasında dururlardı
en canalıcı lafın
bir damar kabarırdı cümlelerinde
meksika sınırı olsaydı türkiye'min
ondokuz yaşımda sevdiğim kızla
atlar geçerdim sınırı kimse dokunamazdı
yerine gayrettepe'de dayaklar yedim
günlerce uyutmadılar siyasi şubede
şimdi
meksika sınırına iki saat mesafede
tekrarlayıp duruyorum kendi kendime
bir meksika sınırı lazım her memlekete
meksika'nın kendisine de.
2-3 haftadır denk gelmek için ciddi çaba serfettiğim enterasan program.üç birikimli genç ismin fikir telakkisinde bulunduğu bir yayındır. edebiyatın,felsefenin ve aşk ın muhabbetin baş köşesinde bulunmasıyla bizlere gerçekden meksika sınırı nı geçirtmiştir.örneğin bugünkü yayında karl marx ın karısına yazdığı aşk dolu mektup,genç werther ın acılarından bölümler,edip cansever şiirleri,suç ve ceza nın selvi boylu al yazmalım la olan benzerlikleri bölüm bölüm işlenmiştir.ismail kılıçarslan konuşkan,tarık tufan alaycı ve salahattin yusuf ise daha suskundur izlediğim bölümler arasında.zannımca şu an türk televiyonlarında yapılan en klas programdır.ismet özel hayranlıkları ise dikkatimizi cezbetmiştir.ama geçen haftaki programda truffaut ile godard ı karıştırmaları gözlerden kaçmamıştır ee o kadar kabahat kadı kızında da olur.izleyin izlettirin.
tarık tufan'ın yerine sürekli olarak "aynen, işte olay bu" diyen bir abimizin çıktığı program. harun tekin ve pelin batu gibi denyolukta sınır tanımayan ve hatta dış taraf özentisi olan kimselerin amiyane tabiriyle "yavşağı" olmuş kimselerin beğenmediği progamdır. cuma akşamlarının vazgeçilmezidir fakat "beyaz show" izleyerek beyinlerini süngere çeviren nesilin anlamadığı programdır.
haber 7'de yanınlanan kültür sanat ve yanısıra tartışmanın olduğu. tarık tufan, ismail kılıçarslan veee selahattin yusuf'un sunduğu, insanın kendini izlemekten alı koyamadığı (ertesi gün önemli bir finali dahi olsa) cuma gecelerinin vazgeçilmezi olduğunu düşündüren bir program.

ayrıca yılbaşı gecesi ilk defa tv izleme isteği uyandıracak kadar dolu, çoğukez saçma olduğunu düşündüren bu günü umursamayacak kadar açık gönüllü, çok 'neşeli' bir program olduğunu hissettiren 3 arkadaş tarafından sunulmaktadır.
her program bitişinde şahane kitaplar tavsiye eden. ondan da öte dostoyevski'ye temas etmeden de hiç bir programı sonlandırmayan üçlünün izlenesi oluşumu...

cumartesi tekrarı oluyor...kaçıranlar ağlamasın
Çokça merak ettiğim sınır.

iki ucu boklu değnek olan sınır. Kaçakçıların gözde uğrak noktası. insan kuyruğu. Kavruk oğlanlar ve 90 model arabalar.
her dakikası dolu dolu, geçen bir çırpıda bitiveren her hafta tadını damakta bırakan program.
dünya görüşlerini paylaşmasamda üç genç insanın bu toplumdaki yozlaşmışlığa inat kültür programı yapma çabalarını ,hayata dair özlemlerini dinlemek gerçekten keyif verici.Bu yaşta bu kadar mürekkep yalayıp yutmuşlukta cabası ,an itibariyle üstad celal güzelses'den gazelle programı bitiriyorlar.temennim muhabbetleri gerçekten bol olsun.
mehmet efe'nin hayatımızın kırılganlıklarına teğet geçtiği, kaçış noktası olmayanların sıkışıklığı, dar alanda kısa paslaşmalar'ın tıkanıklığı üzerine güzellemesi.

kıstırıldığını hissedenlere bir nevi bir kaçış bileti. ezbere almakta fayda var.
meksikalı insanların geleneksel öfkesi.
yayınlandığı her gece bizi başka diyarlara götüren enfes program. bu ülkenin kendine has kültürüne, edebiyatına, sanatına her şeyine hakkını teslim eden aslında bilen kişilerin söylemi. islamcı bunlar, tu kaka zihniyetinde sırt çeviren kesim daha çok okan, beyaz, pelin batu, pınar kür izler, mallaşır.
an itibariyle srebrenitsa özel yayını yapan,ve bu günde bu manada yayın yapan yegane programdır. verimli ender yayınlardan birisidir. irkilticidir...hoştur.
an itibarı ile sirri sureyya onder ile çok keyifli muhabbetlerin döndüğü izlenesi program.
müthiş bir program. bu uykucu bünyeyi gece 1 lere kadar muhabbetiyle ayakta tutan insanlara sahip şaheser.. sağ sol demeden izlenmeli izlemeyenlere tavsiye edilmeli.
tarık tufan ismail kılıçarslan ve selahattin yusuf'un sunduğu programdır. tadından yenmeyen bir programdır. önemli şeylerden konuşulur. ancak lisede yanyana oturmuş üç kafadarın muhabbetinin sıcaklığını da hissedersiniz.