bugün

ne kadar iyi bir yazar olursa olsun bazı konularda kendine bile itiraf edemediği takıntıları olan yazar. misal yıllarca bu adam hakan şükürsüz bir türkiye futbolu ve bunun daha güzel olabileceğini hayal etti. o yüzden hep subjektif davranıp ersun yanal'ın yanlışlarını da savunma gereği duydu. o yüzden hep semih semih diye yırtındı. yok türk futbolunun şu an en iyi forveti yok bilmem ne çekti. itiraf et hadi mehmet abi; hakana karşı büyük haksızlık yapanlardansın. normal şartlarda bu adam euro 2008de en azından kadroda olur, daha sonra aslantepe stad girişine heykeli dikilir, yıllarca adına ödüller dağıtılırdı.

ayrıca futbol yazısı yazdıktan sonraki mecburi not: beşiktalıyım ulan.
bazen insanın hakkını vermek gerekir ya işte böyle bir adam.

geçen sene matteo ferrari'nin vasat bir futbolcu olduğunu söylediğinde adamı beşiktaş düşmanı ilan edenler, şimdi ferrari'nin takımdan gönderilmesi gerektiğini en azılı şekilde savunanlar.

ya attı tutturdu, ya da cidden görebildi bir şeyler. her halükarda tebrik etmek gerek.
bazen genellemelere çok kaçıyor. o zaman da muhabbetin tadı kaçıyor. biraz daha seyirciye süpriz, detay bilgilerle programa çıkması gerek.
türkiye'de benim diyen adamdan aşağı kalır yanı olmayan futbol sevdalısı, düzgün yazar.
geçmiş zamanda hıncal uluç denen zavallıya verdiği ayarla gönülleri fethetmiş spor yazarıdır.amigoluk yapmaz, olan bitene karşın kesin olarak tarafsız ve farklı bakış açılarıyla seyirciyi doyuran bir spor yazarıdır aynı zamanda.
(bkz: #8920718)
liseden galatasaraylı babadan fenerli taraftarından dolayı beşiktaş ı tuttuğunu söyleyen yorumcudur. Yaptığı kaliteli yorumlar sonrası 90 dakikada Hıncal uluç Stadyumdan da Hakan Şükür yüzünden kendi isteği! ile ayrılan yorumcudur. Uğur Meleke ile en beğendiğim 2 yorumcudur
galtasaray lise'sinden mezun olan fanatik fenerbahçeli futbol yorumcusu.
fenerbahçe'li genç okan'ı da , fenerbahçe'de tam perfromanslı oynayan 2 oyuncudan biri yaptı ya 1 maçta, helal olsun ustasıdır.
daha yalak bir spor yorumcusu göremezsiniz bu adam fenerbahçeli yöneticilerden korktugu oranda dürüst olsa idi bugün 1 numara idi, zayıf.
milli takımımızın kazakistanla yapacağı maç öncesinde stada girerken aranması hakkında "böyle gerginlikler iyidir, rehaveti alır." yorumu yapmış spor yorumcusu. "farklı olayım da nasıl olursa olsun." diyor heralde.
iyi yorumcudur, düşüncelerine değer verdiğim sayılı yazarlardandır kendisi. lakin arada zıt istikamette düşündüğümüz olaylar olunca şaşırmıyor değilim. ''mehmet demirkol böyle düşünemez abi ya, düşünmemeli'' diyorum bazen.

mevzubahis olan bugün kazakistan maçı öncesi ve sonrası türk milli takımıyla ilgili yorumları. almanya'nın birinciliğinin olağan olduğu bi grupta, türkiye-avusturya-belçika üçlüsünün 2. ve 4. sıraları paylaşacağını, türkiye'nin 4. olmasının sürpriz sayılmamasını söyledi kendisi bugün. şimdi böyle bi lafa mustafa doğan-sergen yalçın ikilisi bile tepkisiz kalamadı haliyle ki biz de bi iki çift kelam edelim:

1-> türk milli takımı gerek kadro genişliği olsun, kadro kalitesi olsun, taktik anlayış olsun, oyun zihniyeti olsun kısacası genel olarak futbol seviyesi bakımından kıyasladığımız zaman hem belçika hem avusturya'nın üzerinde bir takımdır. ha bu takımlardan eksik yanları yokmudur, mutlaka vardır. ancak türk milli takımını belçika seviyesinde bir takımla kıyaslamaya kalkarsak, katıldığı her şampiyonaya en üst hedef koyarak başlayan bi takıma haksızlık etmiş oluruz.

2-> savunduğun tezin en önemli argümanlarından olan belçika kadrosundaki birkaç ismin premier ligde oynaması, ''eden hazard'' gibi fantastik bir oyuncuya sahip olmaları, türk milli takımından ne bireysel ne de takım olarak daha iyi oldukları anlamına gelmez. bir milli takımı oluşturan futbolculardan premier ve la liga'dan oynayanların sayısı arttıkça o takımın çok net bi şekilde diğerlerine nazaran daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. ne premier ne de la liga esas kriter değildir.
esas kriter olmadığını alman milli takımındaki oyuncuların kulüplerine bakarak da anlayabiliriz. aynı mantıkla belçika'nın almanya kalitesinde bir takım olması gerek o vakit. ve de ingiltere milli takımının son yıllardaki başarısızlığına da bakabiliriz. çok daha net.

3-> türk milli takımının kadrosu avrupa'da kalburüstü bir kadrodur. galatasaray, fenerbahçe, trabzon gibi takımların avrupa kupalarına dahi katılamaması da bu gerçeği değiştiremez. yani ''iyi futbolcular olsalardı kulüpleri şu an avrupa veya şampiyonlar liginde olurdu'' tezin de bi o kadar saçma bi tezdir. bi arda'nın bi emre'nin kulüplerinin şu anda istenilen seviyede olmaması, kendilerinin kötü futbolcu olduğu anlamına gelmez. şu tespit artık ''savunduğun düşünceyi ispat aşamasında her yol mübahtır''dan ileri gelen mesnetsiz bir tespittir.

4-> türk milli takımı önemli bi vizyon sahibi, büyük hedefleri olan bir takım olduğunu zaten hiddink'i getirerek belli etmiştir. ha keza daha önceden de hep büyük hedefleri olan bir takımdık. ama artık gittikçe çıtayı yükselttiğimizi, avrupa'da bi ekol olmak istediğimizi hiddink'in gelmesiyle göstermiş olduk. bu çerçevede olayı incelediğimiz zaman zaten belçika, avusturya gibi takımların yanına türkiye ismini bile koymak abesle iştigal.

5-> olaya ne kadar realistik bakarsak bakalım, ne kadar şu anki şartlar milli takım için kötü gibi gözükse de, bu takımın rakibi almanya olmalıdır, geri kalanıyla bizim işimizin olmaması lazım, liderlik için çekişmeli, en kötü 2. olmalıyız. diğer sonuçlar bizim için başarısızlıktır.

şu aşağılık kompleksinden çıkalım artık, bizim harbiden iyi takımımız var. iyi bi takımımızın olduğunun almanlar da farkında ingilizler de farkında, portekizliler de farkında, tüm dünya farkında, bi biz farkında değiliz ne yazık ki.
Rıdvan ile arasında problem mi var acaba dediğim spor yorumcusudur..
yaptığı çoğu yorumda dibine kadar haklı, düzgün insandır. yaptığı analizler, tespitler, karşılaştırmalar ve çıkarımlarla birçok saçma spor yazarının önüne geçmektedir, takip edilesidir.
iyi yorumcudur. ama daha da iyisi vardır efendim.
(bkz: uğur meleke)
dersine iyi çalışan ender spor yazarlarındandır.
12 dev adam'ın slovenya maçında oynadığı oyunu, yaptığı savunmayı tanımlamakta zorluk çeken yorumcu.
Dinlediğim ve dinleyebileceğim en iyi yorumcudur kendisi. Objektifliğinden asla şüphe etmem. Aynı çizgide gideceğine inanıyorum.
genellikle yorumlarını acayip bişeyşeklinde bitiren, uğur meleke ile ikisini spor yazarları arasında ayrı bir yere koyduğum başarılı gazetecidir.
bugün 90+ programındaki yorumlarıyla güldürmüş yorumcu.

-fenerbahçe benim çocukluğumdaki duruma döndü. o zamanlar böyleydi. (gülüyor). gülüyorum fenerbahçeliler kusura bakmasın durum bu. hatta onlar da gülsünler.

-fenerbahçe çalışmamış. fizik kötü. oyuncular arasında uyum yok. kimya da kötü. stoperleri hesaplayamamışlar. matematik de kötü. bu üçü kötüyse sınıfta kalırsın. fenerbahçe de sınıfta kalacak.
programın ilerleyen bölümünde aykut kocaman ın açıklaması üzerine kaldığı yerden devam eder.
fizik kötü, kimya kötü, matematik kötü, edebiyat da kötü. bu açıklama oraya olmaz...
fenerbahçeli ama gayet objektif olan futbol adamı bana kalırsa türkiyedeki en iyi futbol eleştirmenidir.
sergen yalçın ile anlaşamadıklarını düşündüğüm ve dinlemekten zevk aldığım kişi.
dünyanın en büyük takımı real madrid'dir demiş ve bizi yarmıştır.
fuat akdağ ile birlikte tadından yenmez ikili.
Az evvel denk gelmiştir.. 90+ Programında Sergen'in yorumlarına gülüp, cevap verirken de Sergen'in yüzüne bakmıyordur kendileri.. * *