mardin deki kitap okuma kampanyasına destek

mardin kızıltepe atatürk ilköğretim okulu "kitap okuma kampanyası" düzenlemek istemekte, fakat okul çok yetersizlikler içerisinde. bu yokluk, oradaki eğitim neferlerinin elini,kolunu bağlamaktadır. ve konu bize intikal edince, siz sevgili yazar dostlara bu çağrıyı yapmak görevimiz oldu. uludağ sözlük olarak kayıtsız kalmayalım, sizlerin desteği ile yine ışık olalım.

bizden istedikleri sadece, 15 adet 100 temel eser.

mardin kızıltepe atatürk ilköğretime göndermek üzere. ( kitapları göndereceğiniz adres)

haydi uludağ, şimdi tek yürek olarak o çocuklara yine destek olalım.

dipnot: "sıradışı yayıncılık", bu 100 temel eserin 40 kitaptan oluşan setini 30-35 tl.den satıyormuş. bu yayıncılığın bu setini bularak alıp o çocuklara göndermenin kimseye külfet getirmeyecek olmasına çok sevindim ve bilgilerinize sunmak istedim.

desteklenmesi gereken kampanya. abuk subuk şeylere para harcayacağına, insanların biraz daha duyarlı olması gerekmektedir şu an. bazen bir kitap, bir defter, bir kalem, hayat ve düşünce kurtarabilir.

hiç gereği olmayan kampanyadır. onların içinde mutlaka pkk sempatizanları vardır. kitap okuyup kültürleşecekler ve karşımızda zeki bir düşman bulucağız. neden çankırı değil, neden karaman,karabük veya çorum değil. neden mardin?

insanlar genelde kitap okumuyorlar ülkemizde ama bunu insanlara aşılamak olsun , sevdirmek olsun; yıllardır unuttuğumuz Güney Doğu Anadolu bölgemizin sanayi ve çağdaşlık açısından gelişmiş bölgelerimiz arasına sokmamız , sokmaya çalışmamız , daha da güçlenmemiz daha da bilinçlenmemiz. Sonrasında yok tayib yok cart curt diye ağlamanıza imkan tanımayacak kampanyalardan biridir.

Olması gereken desteklenmesi gereken kampanyadır.*

çok gerekli bir kampanya. katılımın yüksek olmasını temenni ettiğim kampanya...

son sürat desteklediğim kampanya. şahsen, bizzat, kendim aktif rol alacam bu kampanyada.

kendi ailenden 41 kişi nasıl öldürülür isimli kitabı göndermeyi garanti ettiğim kampanya. Başarı şansı yoktur. Ayrıca gereksizdir. Çünkü bu ülkede herşeyi devletten bekleyenlerin yanında maalesef bu imkanların en ortasında olupta yararlanamayanlar, istanbul'un göbeğinde zırcahil kalanlar, doğum yaparken ölenler de vardır...

Dün bir haber okudum.

http://www.haberaktuel.co...orevde-haberi-246513.html

Hakkari'ye gönderilen 29 doktordan sadece 12'si göreve başlamış. Geri kalanlar ise bu kadar sene doktor olmak için okudum, öldürülmek için değil demiş. Bunun en temel sebebi nedir?

Kaç tane doktor, kaç tane öğretmen öldürülmüş hayatının baharında.

Pusu ve Katliamların Kronolojisi Prof. Dr. Ümit Özdağ

Edit: Hayatı boyunca bir kitap oku(ya)mamış insanların desteklemeyeceği kampanya demiş birileri... Propaganda kitapları okumuyoruz doğrudur. lakin bu desteği vermememizin sebebi "kitap okuduğumuz" içindir... Kütüphanemi görsen belki ağlarsın.

yardımcı olmak için elimizden geleni ardımıza koymayacağımız kampanyadır.

an itibariyle düzenleyende heyecan ve mutluluk uyandıran destektir.

ancak şunu da bilmeli ki, bu destek sadece entry lerle sınırlı kalmakta. şimdi okursun; yolluyorum, hatta yolladım söylemlerini. bir zamanlar yine bu tarz bir kampanyada 1 (bir) uuserdan koli gelmişti. saolsun.

iyi hoşta, insanların başına işler gelmeden, kimse ölmeden düzenleseniz şu kitap kampanyalarını.. belki ölümlere ilaç olacak.. bir köye kitap almak için illa kötü bir olaya mı maruz kalmalı...

(bkz: ardahan daki okullara kitap kampanyası)

kitap okumak güzeldir hakikaten. yazdığın herhangi bir yazıya başlık atmayı da öğretir falan...

herkes okusun, en içten dileğim...

15 gün sonra memleketimde olup, hocalarım ve arkadaşlarımın da yardımıyla bizzat destek olacağım kampanyadır.

ayağa kalktım kampanyaya köstek olan herkesi alkışlıyorum. kesinlikle hümanist değilim. kimine göre iyi, kimine gre kötü olabilir bilemiyorum, ama yalnızca şunu biliyorum. bir çocuğu bike kurtarabilirsek kardır. onları orada aşılanmaya çalışan fikirlerle baş başa bırakalım. pkk içinde büyüsünler, okumak ne demek öğrenemesinler. neden? çünkü biz bu hale getiriyoruz. yapmayın allah aşkına. sadece oturup konuşmakla olmaz. vay efendim onların sülalesi pkk sempatizanıymış da bilmem neymiş. peki siz ya da biz o çocukların pkk sempatizanı olmaması için ne yapıyoruz?

zamanlaması yanlış bir kampanya daha.

benzer bir kampanya için söylediklerimi bu kampanya için de söyleyeceğim. şu açılım geyiği döndükçe doğudaki illere yapılan yardımlar da hep önyargılara kurban edilecektir.

hem doğudaki katliamlardan, faşizmden rahatsız olup hem de hiç olmazsa gelecek nesillerin o düzenden sıyrılması açısından okumalarına, kendilerini yetiştirmelerine destek olmaktan kaçmak nasıl bir ikilemdir?

kendi kendilerine mi düzelecek bu çocuklar?

hiç bir çocuk doğuştan terörist olmaz. ailesi çevresi onu bu yola sokar. şimdi hörölölö yapanlar bu tarz yardımlardan kaçtıkça daha çok seslenirler...

organize bir halde mi yoksa, bireysel olarak mı yardım edilecektir bu kampanyaya? her ne kadar aramızda yardım elini siyasi düşüncelerindeki çarpıklık sebebiyle uzatmayanlar olsada, mardin benim ülkemin toprağıdır, orada yaşayanda benim ülkedaşımdır. kaldıki yurtdışı bile olsa yardım ederdim. bu zihniyeti anlayamamakla beraber, olumsuz düşünenlere, verdiğin kitapla sana nankörlük etsin haklı çık, alnın açık haklıyım de, adım atmadan suçlayıp, izleyci iolmakla yorum hakkı elde edilmez. askerlerin şehit düşerken, açılım nimetleriyle, insanlara farklı mesajlar verenler liderinse, bireysel olarak işin ucundan tutacaksın ki, eleştirme hakkın olsun. o insanları tanıyacaksın ki sevmeme hakkın olsun. pkk demiyor, ilköğretim diyor. bırak gelecekte karşı karşıya kalacak olursan, onun gönlü gidip gelsin vicdan muhasebesinde, en azından tarih kitaplarında abarttığımız gibi abartacak bir öykümüz olur.

iyi niyetli yurtseverlerin sömürüldüğü yeni bir kampanyadır. Oradaki aşiretlerin kapılarını çalıp, illegal işlere olmayacak paraları dökeceklerine çocuklarını okutmak için kitap almaları söylenmelidir. Yine de çocukların masumluğunu düşünüp, üzülüp, kitap yollanmasını desteklediğim kampanyadır.

siyasi düşünceleri bir kenara bırakıp elimizden geleni ardımıza koyamayacağımız bir kampanya. işe önce çocuklardan başlamak en iyisi.

doğu denince tüyleri ürperen yazarlarımızın herhangi bir vesileyle birkaç sene doğu da yaşayıp biraz olsun akıllanmalarını dileyerek destekleyeceğim kampanyadır.

--spoiler--
-devlet yardımıyla okumuş da olsa "devlet bana bir şey yapmadı" demek,
-askerden nefret edip pkk'yı sahiplenmek,
-türklükle alakalı duyulan her söze gülmek, "paşam" ve türevi sözlerle aklı sıra yermek,
-"bana bir şey olmadı ama bizim bir amca anlattı, köyünü yakmış askerler" ve türevi, duyulmuş ama yaşanmamış olan hikayeleri anlatmak,
-devlete sövmek, millete sövmek,
-cici görünüp burslar alıp o burs veren yerlere sövmek.

bunlar benim izlediğim ve gördüğüm şeyler. doğru veya yanlış olabilir size göre, o kısmı beni bağlamaz. ben yaşadığım şeyi anlatıyorum.
--spoiler--

belki bunlar küçükken böyle aşılandılar, şimdi başkasını, başka sözü kabul edemiyorlar. annelerine, babalarına, dedelerine, ninelerine ihanet olur düşüncesiyle, kendi düşüncelerini ortaya koyamıyorlar, başka birşeyi onun karşıtını düşün(e)miyorlar. nede olsa ağaç yaşken eğilir ama bizim yapmamız gereken eğer onlara küçükken sahip çıkabilirsek, yeterli ilgiyi küçük yaşlarda gösterebilirsek eminim ki inkar etmezler. eğer onları pkk nın kucağına bırakır kaçarsak doğu şimdikinden daha fazla karışık olacak.

temel eserlerin nasıl bir temele sahip olduklarını bildiğim için o gençlerin hayatını karartmamak ve temel eser kitaplarından sonra kitap okumayı bırakacaklarını bildiğim için katılmayacağım kampanyadır. 100 temel eser dışında kitap isterlerse katılacağım bir kampanyadır aynı zamanda.

(bkz: hani cool adam neredesin)

önemli bir kampanyadır, okusundur çocuklar ve herkesin elinden geleni yapması gerekir.

birkaç tane yazar kılıklının yazdıklarını okuyunca kanı donuyor insanın. onlar , yine bu yazarcıkların tabiriylepekakalı olduğu için okuyup kültürlü olmasınlarmış. şimdi bu mercimek beyinlinin kültürlü insandan korkması normal, çünkü bireysel varoluşunda kültürel bir durak yok ama moderasyon bu adamlara nasıl müsaade ediyor önemli olan odur. alenen ayrımcılık yapılıyor hem de kitap kampanyasında.

not: bu entryi silebilirsin istersen moderasyon. zira sözün tükendiği yerdesiniz.

Adam olan destek olur,olmayan dünden köstek zaten.Madem bir katkınız olmayacak ne diye eleştiriyorsunuz anlamıyorum ki?Ben elbetteki bu kampanyanın cevap bulacağına inanıyorum.Ben de doğuluyum ve ben de kürdüm.7 yaşında okulda türkçeyi öğrendim.Ezikliği çok yaşadım ama şimdi bu ülkenin çocuklarına emek veriyorum ve mutluyum,bu kampanyayı başlatan ve devamını getirecek olanların destekleri vesilesiyle umutluyum.Türkünüz mü yasak,evleriniz mi boşaltılmış,sürgün olan siz misiniz, sevdanız da amansız dağ sevdası gibi değil.Bunu anlamak çok da kolay değil tabi.Hak vermiyorum ama tepkilerine tepkili değilim bu entryi eeleştirenlerin.Herkes üstüne düşeni yapıyor.Yaşamdan aynı rengi görmek,aynı ezgiyi duymak, aynı sevdayı tatmak olanaklı değil.Kaldı ki yaşam sabit dengeler üzerinde değil,kaldı ki denge ölçülü değil.

zamanında sınır 100 kilometre güneyden çizilseydi şu an kimsenin umrunda olmayacaktı mardin halkının cahilliği fakirliği.aksini idda edene şunu söylerim suriyede yaşayan kimlik dahi verilmeyen 1 milyon kürt için ne yaptınız hiç umrunuzda mı.
ama bunun tam tersi sınırın karşı tarfında kalan kerkük türkmenleri bulgaristan yunanistan türkleri hatta yıllarca ayrı yaşamamıza rağmen azeri türkler için geçerlidir.farklı ülkelerde yaşasakta o insanlar bizdendir bizim vatandaşımızdır.dtpye oy veren pkkyı destekliyen bölücüler ise isterse yan komşum olsun bizden değildir.bu kadar basit bir mantık.bunu anlamayan sevgi pıtırcıkları ise bıkmadan usanmadan insanları tahrik etmek için aynı bölgelere yardım kampanyası düzenlemektedirler.karşı çıkan olunca da faşist.siz faşistsiniz kürt ırkçısınız yıkıcı bölücüsünüz.yemezler artık türk halkı uyandı bundan 10-15 sene önce bu tip kampanyaları herkes desteklerdi şimdi yarısı anca destekliyor.10 sene sonra hiç kimse desteklemiyecek.