bugün

hiç unutmam o sınavı.
--
almanca sınavından sonra hoca kağıtları okurken arkadaşın kağıdını sesli olarak okumaya başladı. sevgili dostum kelimeleri 'danimarka'daki kuzenim' diye çevirmesi gerekirken 'damimarka'nın kuzine ilçesi' diye çevirmişti.
(bkz: hey gidi günler)
Kesinlikle artikel sallamaktir. Şansıma da hep gestapo hocalar gelmiştir.
lise 1 de bütünlemeye kalmıştım bide ama allahtan bütünlemede geçmiştim. Lise 3 tede almanca hocası rehberlik hocamızdı konuşamayınca darılıyodu falan küsüyodu. Neyse ki kopya ile bunuda hallettikde 3 gelmişti karneye.
lisede başarılı olmamin cezasını üniversitede başarısız olarak çektiğim çılgınlıktır.
3 sene almanca görüp hatırlayabildiğiniz tek şeyin

-wie heißt du?
+ich heiße kusakabesan

ve

-wer bist du?
+ich bin kusakabesan

olmasıdır. keşke aynı kapıya çıkmasalardı ama...
adı şeyma olan bir arkadaş hocanın ismini sormasını üzerine "ich bin martin" cevabını vermişti. benimki bundan ibarettir.
(bkz: ezberci eğitim)
liseye ilk başladığında ''oha lan almanca görcez almanca hülooooğğ'' nidalarıyla kalınca bi almanca-türkçe sözlük alınır binbir hevesle. ama hoca tırt çıkar 4 yıl boyunca almanca görülmesine rağmen akılda kalan tek şey fünftür.* (bkz: lambaya fünf de)