bugün

--spoiler--
erdal,çorbandan kıl yumağı çıksın inşallah!
--spoiler--
--spoiler--
tanrım kötü kullarını,
sen at sevsen ben at sevmem.
bütün zalim olanları,
sen at sevsen ben at sevmem.
--spoiler--

bu nedir, nasıl bir kafadır burak aksak, ilahi.. *
yarım yarım yardırmıştır.

ps: bilmeyen varsa şarkının orijinali at sevmem yerine affetmem olacak.
--spoiler--
her şeyi herkesi karşımıza almadan... ne sen leyla olabilirsin, ne ben mecnun...
--spoiler--

işte şimdi dedim, nihayet geliyor dedim ama burak aksak sağ gösterip sol vurdu!

hep sonradan ne güzel güzel giderdi oysa o lafın üstüne.
izleyiciler tarafından çok sevilen ve kaçırılmayan dizi.
arkadaş çok çok çok sevmeme rağmen hakkında ikinci kez yazdığım dizi.
ilk olarak şuna değinmek istiyorum.
her bölümde duygusal sahneler oluyo, hatta finalleri böyle yapmayı alışkanlık haline getirdiler.
eyvalah.
ama sözlükte "mecnun bikbikbik deyince ağzıma sıçmıştır", "şu sahnede amıma koydular", iskenderin şu şu sahnesinde boğazım düğümlendi" vs demeyin. valla çok yapmacık oluyor. ben söyleyim. hayır ben de duygusalım, balık erkeğiyim hatta amk. ben de hüzünleniyorum ama o kadar da abartmayın lan.

sonra bu aralar çok az gördüğümüz sedef de dizinin adı ile içeriği uyumlu olsun için belirli sahnelerde görülüyor. yani hikayenin yüzde doksan beşi mecnun ve ekibinin başından geçenler. ama hatırı kalmasın diye isme uygun güya bir aşk hikayesi anlatılıyor havasında küçük duygusal bölümler eklemek şu an için en mantıklı olanı. ama eğer gerçekten hikaye bir aşk ekseninde yürüyecekse bir leyla lazım gerçek bir leyla. hatta bir arda da lazım.
yok biz böyle de yardırırız diyorsanız aga, eyvallah deriz.
içi en dolu olan dizidir. başladığı dakikadan itibaren o kadar güzel bağlıyor ki insanı ekrana, bir dakikasını kaçırmak istemiyorum.

--spoiler--
58. bölümün son sahnesinde, son 5 dakikasında duygu sömürüsü yapmadan bu kadar mı güzel işlenebilirdi baba sevgisi...
başka bir dizide olsa, eylülün babasının ölüm sahnesi 3 bölüm olurdu, ve etkisini zerre hissedemezdik..

ama tek bir gereksiz sahne yoktu, özellikle son 5 dakikada. iskenderin, mecnuna bakışı, onu gözleriyle sevişi.. sarılıp öpmesine bin bedeldi..

ismailin hiç bıkmadan usanmadan, her gün babasının geleceği gemiyi beklemesi, el sallaması...

hatta erdal bakkalın doğmamış çocuğuyla oynaması...

--spoiler--

sadece bakışmalardan, ahlaksızlıklardan ibaret olan dizilerin arasında leyla ile mecnun, çölde su bulmak gibi bana... bu kadar masum duyguların bu derece bir yaratıcılıkla işlenmesi ancak takdir edilmeli. ben kardeşiyle aynı adama aşık olanları ya da aldatmanın aşk olarak görüldüğü dizileri izlemek istemiyorum. amerikan özentisi aile ilişkilerinin olduğu komedi dizileri istemiyorum, arkasında sürekli gülme efekti olan sitkomlara tahammül edemiyorum... bu yüzden bu diziyi bu kadar çok kötülemelerine artık yuh diyorum...
58. bölüm final sahnesinde mecnun'un eve gelişi ve büyük iskender'in ona bakışı bitirmiştir. ahmet mümtaz taylan, ne büyük oyuncusun dedirtti bildigin. cidden çok değişik bakışları o bakışlar.
burak aksak genelde attığı tivitler ile sonraki bölümler için bir ipucu verebiliyor. (bkz: einstein was here) neyse geçenlerde yazdığı bir ileti de şöyleydi: "hüznünü gemilere yüklemiş bir adam için, uçaklar gürültüden başka bir şey değildir." şimdi katıldığı bir programda ismayıl abi durumu ile ilgili bir düşüncesinin olduğunu söylemişti. acaba diyor insan babası gemiden değil de uçaktan mı çıkacak ismail abi bunu kabul edemeyecek mi falanda filanda. saçmalamış olabilirim. en iyisi izlememe bakayım.
son bölümdeki " ye tatlıyı doğur atlıyı" repliği kopartmıştır. Burak'ın atlarla ilgili espirileri harika. Ama "genç midilliler rahatsız" olabilir.
58. bölümün sonunda saçma sapan bir biçimde ağladığım dizi. hayır, bu duyguları nasıl, ne ara yaşatıyorlar ki insanlara. bu bölümde ağlamak aklıma bile gelmezdi. ama babacığım eşliğinde eylülün babasına son sarılışı, ismail abinin bıkmadan, usanmadan babasına el sallaması... fazla söze gerek olduğunu düşünmüyorum.
abicim eğer bu dizi kendi saatinde tek geçmeyen varsa varya hiç gözünün gördüğüyle kulağının deliğinin tuttuğunun bir olmadığının farkındamı acaba. yaşım 30. yerli yabancı tek geçerim.
önümüzdeki hafta 61. bölüm ile sezonun son bölümünü çekecek olan dizidir. çeşitli süprizleri varmış bize. arda veya gerçek leyla diziye dönebilirmiş
58. bölümle fırtınalar estiren dizidir. Hele fikret kızılok'u duyduktan sonrasını hatırlamıyorum. Beni benden almıştır. Hiç bitmesin bu dizi.
59. bölüm fragmanı görücüye çıkmıştır ilk sezon havasını aldım yeniden. buyrun buradan
http://www.youtube.com/watch?v=Ghk0jMuYNeY

--spoiler--

mecnun: netice havalarda.*

--spoiler--
59. bölümün bir kısmını sette izlemiş olmamdan yola çıkarak muhteşem olacağını söyleyebileceğim dizi. sezon finalinde nasıl bir şeyle karşılaşacağımız merak konusu.
an itibarıyla trt1 de son bölümünün tekrarı yayımlanan dizi.
yayınlanan son bölümünde kamil mecnun a yılın ayarlarından birini vermiştir. ben bile üstüme alındım yahu. bana bile koydu yani.
-ben elimden geleni yaptım mecnun, senin gibi böyle sahilde oturup çiğdem çitlemedim.
şizofrenik bir dizi.
içinde ince espriler barındıran, bu yüzden herkesin anlayamayacağı bir dizidir.
yarım yarım yarıyor durduramıyoruz.. hayattan soyutlayan dizi vesselam, kıskandığım dizidir. herkes izlesin istemiyorum galiba biz bize yeteriz gibi. biraz leyla ile mecnun eliti oldum sanırım.
58. bölümününün final sahnesinde ağladığım dizidir.

öyle klasik 'boğazım düğümlendi, hüzünlendim' diye söylemiyorum bunu.

yemin ediyorum, ciddi ciddi ağladım lan internet kafe köşelerinde.

belki ağlamamda babamdan aylardır uzak olmanın verdiği etki vardır bilemiyorum.

iskenderin mecnun için yapacak birşey bulamaması ve önündeki çayı götürüp mecnunun önüne koymasından sonra kendimi tutamadım lan.

başımızın tacısın leyla ile mecnun..

söz konusu sahne: http://www.youtube.com/watch?v=imYfcBdusCo&feature=share
1 saat önce hacıosmanda bir kuyumcuda setini gördüm daldım hemen telatabiyle fotoğraf çekildim çok mutluyum.
içeriğinde ne ararsanız var cinsinden,pazartesi akşamlarını tek çekilir yapan dizi.
yedi numara dizisinden sonra türk televizyon tarihinin en komik dizidir.
yine bir pazartesi akşamı daha sözlük yazarlarının (dizi başlığının sürekli sol frame'de kalmasını sağlayarak) kafa sikeceği ergen dizisi.