bugün

"insanlar binlerce, milyonlarca yıldızın birinde yaşayan eşsiz bir tek çiçeği seviyorsa yıldızlara bakmakla mutlu olur.<çiçeğim oralarda bir yerde de ama koyun çiçeği yerse sanki yıldızların hepsi birden sönüverir.bu da mı önemli değil?" Antoine de Saint-Exupéry.
bir çocuk kitabı olarak geçsede değildir. o küçük,soylu çocuk nice yetişkinin hayata bakışını değiştirmiştir.
Boa yilaninin yuttugu fili gormemizi saglamis dev kahraman.
yazılmış en güzel kitaplardan... asla çocuk kitabı değildir, her yetişkinin okuması gerekir. her okudğumda ayrı ayrı düşündürtendir.
“insanlar,” dedi küçük prens, “ne aradıklarını bilmeden hızlı trenlere doluşuyorlar. Endişe ve telaşla, aynı yerde dönüp duruyorlar.” Bir an durakladıktan sonra ekledi: “Çektikleri sıkıntıya değmez bu.”
herkesin öve öve biteremediği kitap. bu saatten sonra * okumam.
her sene, ya da en azından 2-3 senede bir, dönüp dönüp tekrar okunması gereken kitap.

"bir yıldızda yaşayan bir çiçeği seviyorsanız, geceleyin yıldızlara bakmak hoştur. ve geceleri gökyüzüne bakarsın. herşeyin çok küçük olduğu gezegenimi gösteremem sana. belki böylesi daha iyi. yıldızım senin için herhangi bir yıldız olsun. böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin."
böyle bir hikaye kitabı görmüştüm, kapak resmi çok ilgimi çekti.
görsel
keşke bütün faşistler yılda beş kere bu kitabı okusalardı...insan olurlardı.tabii.belki.
"Her gün aynı saatte gelirsen daha iyi olur, dedi. Örneğin saat dörtte gelirsen, ben üçte mutlu olmaya başlarım. Seni beklerken her geçen dakika mutluluğum biraz daha artar. Saat dört olunca sevinçten ve meraktan yerimde duramaz olurum. Ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez"
Kimilerine göre kitap kimilerine göre cinsel organ. Bana göre kitap. Cinsel organa küçük prens mi denir. O ney lan.
dunyanin en guzel kitaplarindan biri. 7 yasinda da okunur 77 yasinda da. unutuldukça hatirlamak icin okuncak kitaplar listesindedir.
sdü'nün grafik bölümünün mesleki bilgisayar dersine kitap kapağı olarak tasarımı istenen kitap.
görsel
"insanın dostunu unutması çok acı bir şey. herkesin dostu olmaz. eğer dostumu unutursam, rakamlardan başka bir şeyle ilgilenmeyen büyüklere benzerim."
"herkesten verebilecegi kadarini istemeli, otorite sagduyuya dayanir. halkina kendisini denize atmasini buyurursan, isyan edecektir."

"burnunun dogrusuna giden insan, cok uzaga gidemez."

"bir gun gunesin kirk uc kez battigini gordum. biliyor musun? insan cok uzgun olunca gunbatimlarindan hoslanir..."

"krallarin gozunde dunya cok basittir, her insan birer uyruktur."

"insanin kendisini yargilamasi, baskalarini yargilamasindan cok daha guctur."

"acaba herkes, bir gun kendi yildizini bulabilsin diye mi parliyor yildizlar?"

"tum yollar insanlarin bulundugu yerlere cikar."

"essiz bir cicegim var diye kendimi zengin saniyordum, ne var ki siradan bir gule sahipmisim."

"insanlarin" dedi tilki, "tufekleri vardir, avlanirlar."

"hicbir sey tam istenildigi gibi degil."

"insanlar artik hicbir seyi tanimaya vakit ayirmiyorlar. hazir seyleri satin aliyorlar tacirlerden. dost satan tacirler olmadigi icin, insanlarin da dostu olmuyor hic."

"senin gulunu bu denli onemli kilan, onun icin harcamis oldugun zamandir."

"insanlar bir gercegi unuttular." dedi tilki. "ama sen unutma, evcillestirdigin seyden her zaman sorumlusun."

"insan bulundugu yerden hicbir zaman memnun degildir."

"colu guzellestiren sey, burada bir yerde bir kuyunun sakli olusudur."

"yalnizca cocuklar bilirler ne aradiklarini..."

"gozler kordur, yurekle bakmak gerekir."

"onemli olan, gorunmez olandir."

"yilanlar kotu yaratiklardir, keyif icin sokabilirler. ama ikinci kez soktuklarinda, artik zehirleri kalmaz."

"bir yildizda bir cicegi seviyorsan, geceleyin gokyuzunu seyretmek ne hostur!"
öğrenmeye çalışan ufak yeğeniniz, kardeşiniz var ya, hah işte o, bu küçük.

sürekli ne, neden, nasıl. bitmiyor efendim soruları.
ama verdiği ince mesajlar, büyüklerin dünyası, büyüklerin derdi..
ayrıca bir bölümünde atatürk hakkında;
"insanları ölümle tehdit ederek batılılar gibi giyindirmeye zorlamış olan türk lider *"
cümlesi geçmektedir.

--spoiler--

Daha ileriki gezegende ayyaşın biri oturuyordu. Küçük Prens orada az kaldı, ama bu ziyareti onu acı acı düşündürdü. Ayyaşı bir sürü boş şişeyle bir sürü dolu şişe karşısında oturmuş, sessizce içer görünce:
- Ne yapıyorsun? diye sordu.
Ayyaş korkunç bir bakışla:
- içiyorum, dedi.
- Neden içiyorsun?
- Unutmak için.
Küçük Prens ona acımağa başladı:
- Neyi unutmak için? diye sordu.
Ayyaş başını öne eğerek:
- Utandığımı unutmak için, dedi.
Küçük Prens ona yardım etmek istiyordu.
- Neden utanıyorsun?
Ayyaş:
- içmekten, diye cevap verdi, sonra sustu, artık tek bir şey söyleyemedi.
Küçük Prens de düşünceli, yoluna devam etti. Yolda: "Büyükler çok, ama çok acayip" diye düşündü.

--spoiler--
"dil bütün yanlış anlaşılmaların kaynağıdır."

"hiçbir şey mükemmel olamıyor."

"birinin sizi evcilleştirmesini kabul ettiyseniz, biraz olsun gözyaşı dökmeyi de göze alacaksiniz."

ve dahası. yıllar sonra yine yeniden okuduğum, ve bu okuyuşumla mutlak surette yeniden okuyacağıma emin olduğum kitap. şaheser.
müziğe hayatını vermiş birisi için çok önemli olduğunu geç fark ettiğime yandığım ama buna rağmen geç de olsa okuduğum için sevinç duyduğum masaldır. ama öyle masallardan değil işte.. inandığım değil gördüğüm masallardan ve ya yaşadığım.. bu yüzdendir göğe bakışlarım derim ara ara kendime..
....
Böylelikle küçük prens tilkiyi evcilleştirdi. Ve ayrılma vakti geldiğinde “Ah! Sanırım ağlayacağım” dedi tilki.
“Bu senin hatan” dedi küçük prens. “Ben sana zarar vermek istemedim. Seni evcilleştirmemi sen istedim.
“Doğru, haklisin” dedi tilki.
“Ama ağlayacağını söyledin!”
“Evet, öyle.”
“O halde bunun sana hiçbir yararı olmadı.”
“Hayır, oldu. Buğday tarlalarının rengini gördükçe seni hatırlayacağım. Simdi git ve güllere bir kez daha bak. O zaman kendi gülünün evrende eşsiz ve tek olduğunu anlayacaksın. Sonra bana veda etmek için buraya geri döndüğünde, sana hediye olarak bir sır vereceğim.”
Küçük prens güllere bir kez daha bakmaya gitti.

“Hiçbiriniz benim gülüm gibi değilsiniz. Çünkü henüz hiçbiriniz evcilleşmediniz. Ve siz de hiç kimseyi evcilleştirmediniz ” dedi onlara. “Siz tıpkı tilkinin benimle karşılaşmadan önceki hali gibisiniz. Dünyadaki binlerce tilkiden yalnızca biriydi o. Ama ben onunla dost oldum ve simdi artık o özel bir tilki.”

Güller bu duyduklarına çok bozuldular.

“Evet, güzelsiniz. Ama boşsunuz. Sizin için kimse yaşamını feda etmez. Yoldan geçen herhangi biri, benim gülümün de size benzediğini söyleyebilir. Ama benim gülüm sizin her birinizden çok daha önemlidir. Çünkü ben onu suladım. Ve onu camdan bir korunakla korudum. Önüne bir perde gererek rüzgarın onu üşütmesini engelledim. Tiırtılları onun için öldürdüm ( ama birkaç tanesini kelebek olmaları için bıraktım). Onun şikayetlerini ve övünmelerini dinledim. Ve bazen de suskunluklarına katlandım. Çünkü o benim gülüm.”

Bunları söyledikten sonra tilkinin yanına döndü.

“Elveda” dedi.

“Elveda” dedi tilki de. “Ve iste sırrım: Bu çok basit. Insan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.”

“Temel olan şeyi gözler göremez” diye tekrarladı küçük prens. Öğrendiğinden emin olmak istiyordu.

“Senin gülünün diğerlerinden daha önemli olmasını sağlayan şey, ona ayırdığın vakittir” dedi küçük prens.

“Insanlar bu en önemli gerçeği unuttular. Ama sen unutmamalısın. Evcilleştirdiğin şeye karşı her zaman sorumlusun. Gülüne karşı sorumlusun.

“Gülüme karsi sorumluyum” diye tekrarladi küçük prens, ögrendiginden emin olmak için. Sonra yoluna devam etti.
(bkz: kutsal kitap)
bi gecede bitebilecek kadar kısa , bir ömür unutulmayacak kadar güzel kitap.
içten pazarlıklı yavşağın teki.
vakti zamanında büyük ruhsal burhanlarımda can simidim olmuş şahane kitap.
eh büyüdükçe insan mutsuzluğunun sistematik olarak azalmasına alışıyor maalesef ve bu kitap bile ruhun körleşmesine yardımcı olamıyor dört nala orta yaşa ilerlerken.

ilerde çocuğum okumayı söktüğü gün ona hangi kitabı hediye edebileceğimi bana düşünme fırsatı vermemiş kitap.
Bir ara okumuştum, öyle çocukken felanda değil hani, bir kaç sene önce felan, ozaman için bana yatsınamayacak biçimde faydası dokunmuştu, şu an bol resimli bir kitap olduğundan başka hatırladığım bir ayrıntısı yok kafamda, simyacıdan sonra okuduğum en iyi kitaplardan birisiydi yalnız bana katkısı bakımından.
güncel Önemli Başlıklar