bugün

ifadesi zor olduğu için "damlı" gibi tuhaf bir kelimeyle söylenmiş takıntıdır.
olayın aslı şudur:
ne zaman yanımda alımlı bir bayan olsa, kızlar hemen yazamaya başlıyor.
ne zaman sap gibi dolansam, pek bi bok olmuyor.
nedir sorun, bende mi? yok. öyle olsa niye böyle?
sorun kızlarda: damlı erkeklere dayanamıyorlar.
işin bilimsel çerçevesi bu!
Erkeklerde de bu durumun tersi vardır. Damsız kız daha makbüldür sonuçta.
zaten beraber olan kızda her ne kadar kıskançlık ayağı yapsa da etrafın erkeğe olan ilgisine paralel bir şekilde peşinizden gelir. popülarite yoksa albenilikte yoktur. durum budur.
dişi doğası gereği yaşanan olay. Görünürde mücadeleci olan erkektir ama sadece görünürde böyledir. Oysa asıl mücadeleyi yaşayan dişilerdir. Sap erkek, bitik erkektir, ilgi çekmez, doldurulması gerekmeyen bir boşluktur. Oysa dolu erkek ilgi çeker, sahip olunması gerekir ve varolan doluluk boşaltılıp dişi oraya kendini koymalıdır.

bu her zaman böyledir. bir kıza yazarsınız yazarsınız bir şey olmaz, bir gün telefonda konuşurken "kapatmam gerekiyor, arkadaş arıyor" deyip bir süre ortadan kaybolmanız değerinizi arttırır. yahut sürekli yazdığınız bir kız size yüz vermiyordur, msn de konuşurken bir anda onun cevabını beklemeden "dışarı çıkmam gerekiyor, görüşürüz" diye ortadan kaybolmanız sizin değerinizi arttırır. Tabi akıllı erkek bu olaydan sonraki süreci iyi değerlendirebilmelidir. Mal gibi hatuna geri dönüş yapıp her şeyi bok etmemelidir. Sabır, biraz sabır.
hemcinslerini ket vurulamaz şekilde kıskanan kadındır. onun gözünde o erkek objedir cansızdır. tıpkı fatoş' un cindy bebeğini kıskandığı ve sonunda ulaştığında değersizleşmesi gibi, prenses süsü verildiği yıllardaki gibi. büyüdüğünde, prenses olamadığını anladığı zaman orospu ruhlu olarak anılacaktır.
'' siz erkekler hep aynısınız. '' argümanına savunan kevaşelerde daha sık görülür.
oysaki aldatan erkek 8' de 8 kusurludur hep. sanki kendi kendisini sikermiş gibi, suç ortağı yokmuş gibi.