bugün

garip bir ülkeyiz. bir insanın varsayalım çocuğun fakir olduğunu nereden bilebiliriz. kılığından mı, cadde-i kebir bağdatta pırtık blujenli o kadar çok var ki. kapıcınızın çocuğu, kimbilir aylık gelir sizden fazla.

tuğcu çocukları kalmadı ortalıkta. kimi çakma makma trend.

bir savcı dostum vardı. abur cubur. dükkana gelen çocuklara ikram ederdi, hele biraz süklüm püklümse. çocuk şaşkın bakar, tam o arada cep telefonu tıngırdar çocuğun. bizim savcının tabi aklı fırtar.

ha son model üstü açık bir arabaya değil fakirin, herkesin gözü şaşı bakar. o da belki.

şimdi pringles, bilmiyorum ama her halde en pahallı çips olmalı, bununla imrendirmeye çık, halin perişan ahbab.

hiç mi yok fakir ve zaruret, evet biraz somali, afrika demek.

çok seneler öncesiydi, bizim çocuklar okula giderken beslenme çantası takardık önlüğüne. Kimi öğrenci neredeyse konyalı (meşhur lokanta). yemekler güzel de sonra bit sardı dört yanı. hocalar zengin görmemişleri kırmamak için olsa gerek, bazı çocuklar imreniyor koymayın öyle yiyecekler diyerek, idare etmişlerdi durumu.

her eve pringles artık eskidi.
şimdi büyüdüm, hepsiyle hesaplaşıyorum.
http://galeri.uludagsozluk.com/r/36903/
meybuz yiyen çocukların önünde magnum yemek diğer versiyonudur. i.neliğin ilk kurallarındandır.
küçücük yürekleri cips gibi paramparça etmektir, taso gibi duvardan duvara vurmaktır gönüllerini. evet ben küçükken fakir çocukların karşısında pringles yiyen çocuğum, pişman mıyım? asla.

sene bin dokuzyüz bilmem kaç. pringles diye biz avrupalıların yıllardır yediği cips türkiye'ye gelmiş, tüm çocuklar babasının maaş almasını beklemeye koyulmuştu. ben ise zaten yediğim bir şey için bu kadar heyecanlanmaya gerek duymamıştım. neyse efendim her çocuğun yılda bir kez yiyebildiği bu cipsi her gün kutularca almak şahane bir şeydi. bir keresinde bir grup orta halli, bir grup fakir ve bir grup varoş çocuğu oturmuş bir ellerinde tombi diğer ellerinde chat kola konuşup eğleniyorlardı. yahu böyle sapıkça eğlence mi olur diyerek kafamı kızdıran bu çocuklara ders vermek gerekti. hemen pringles'ımı kapıp bu veletlerin yanında gittim ve karşılarına geçip umarsızca kemirmeye başladım. hatta reklamlarında cipsi gaga şekline sokup öyle yutan açları bile taklit ediyordum karşılarında. ağızlarındaki tombileri tek tek düşüren çocukların bir çoğu ağlamaya, diğerleri ise 'payamız yok diye bizi aşağılamaya utanmıyoy musun?' diyerek laf atmaya başladır. 2-3 tanesinin de pipisi özendikleri için dana pipisi kadar olmuştu. ne yapayım azizim? ben de istemezdim bunu yapmayı ama ucuz mutluluklar beni uyuz edyor, kaşınıyorum umarsızca.