küfür, sözlükte, örtmek, nimeti inkâr etmek demektir. istılahta ise, islâm''ın esaslarını kabul etmemek demektir. küfür, cehlî, inadî ve hükmî olmak üzere üçe ayrılır. 1) cehlî küfür: insanın cahilliği sebebiyle allah''a inanmamasıdır. halbuki insanın kendisine ve çevresine bakarak gerçeği bulması ve allah''a inanması gerekir.

2) inadî küfür: insanın allah''ın yegâne yaratıcı olduğunu bilmesine inadından dolayı iman etmemesidir. bu inanmamanın nedenlerinin başlıcaları şunlardır:
a) mevki ve makamın elden gideceği endişesi. bizans imparatoru herakliyus bu duygudan dolayı müslüman olmamıştır.
b) kınanma ve ayıplanma korkusu, peygamberimizin amcası ebu talib''in müslüman olmaması bu nedenden dolayıdır.
c) kibir ve üstünlük duygusu, firavun''un küfrüne bu duygu sebep olmuştur.

3) hükmî küfür: allah ve peygamberi tekzib* alâmeti olarak bir şey yapmak veya söylemekle islâm''dan çıkmaktır.

kişiyi küfre götüren şeylerin başlıcaları şunlardır:
a) nasları reddetmek, yalanlamak.
b) nasları açık anlamlarından batınî anlamlara çekmek.
c) haramı helâl, helâli haram saymak.
d) dinle, şeriatla alay etmek.
e) allah''ın rahmetinden ümit kesmek.
f) allah''ın gazabından güven içinde olmak.
g) gaibden haber veren kâhinin sözlerini tasdik etmek.