bugün

gdo'lu ürünlerin yararlı olduğuna dair bilimsel açıklamalar yapan dergiler vb yayın organlarının tamamı rockefeller foundation tarafından finanse edilmektedir.

siz bu işin ciddiyetini kavrayana kadar adamlar dünyadaki gıdanın kontrolünü, dolayısıyla tüm insanlığın kontrolünü ele geçirecekler.

bakın bu işlerin nasıl döndüğüne dair size birkaç örnek vereceğim sadece.

1980 yılında amerikan diyabet derneği(american diabetes assocation/ada), şişmanlık, obezite ve şeker hastalığını engellemek için bir besin piramidi açıkladı.
bu besin piramidini de dünyaya "beslenme önerisi" diye duyurdu.
bu sözde beslenme önerisine göre obezite, diyabet ve kalp damar hastalıklarına yakalanmamak için beslenme ihtiyacımızın büyük çoğunluğunu tahıllardan özellikle de buğday ürünlerinden almamız gerekiyordu...

new york belediye başkanı michael bloomberg, 2011 yılında belediye sınırları içindeki lokantalarda trans yağ kullanımını yasaklamak istedi. bu karara ilk karşı çıkan kalp-damar ilacı üreticilerinden her sene 2 milyon dolar bağış alan abd kalp aritmi derneği oldu.
bu derneğin 18 kişilik yönetim kurulu üyelerinin tam 12 tanesi de ilaç firmalarının bordrolu çalışanı üstelik.

bakın wikileaks belgelerinde abd'nin paris büyükelçisi craig stapleton, washington ile 2007 yılında yaptığı yazışmada fransa hükümeti'nin küresel çetenin gözbebeği monsanto şirketinin gdo'lu mısırını yasaklama girişimi için fransa'nın ticari bir cezalandırılmaya tabi tutulmasını istiyordu.
yine aynı wikileaks belgelerinde monsanto'nun 2008 yılında sadece abd'deki lobicilik faaliyetleri için harcadığı para 8.8 milyon dolar olarak geçiyor...

bir örnek de ülkemizden verelim.
akp'nin ilk tarım bakanı sami güçlü'dür.
sami güçlü yerli üreticiyi korumak için 2004 yılında "yerli ürün alana ithalat izni" uygulaması başlattı.
ama bu uygulama küresel çete'nin türkiye'deki bayraktarı cargill'in hoşuna gitmedi. küresel şer odakları türkiye'yi dünya ticaret örgütü'ne şikayet ettiler, dünya ticaret örgütü'nün yönetim kurulu üyelerinin tamamının rockefeller'in kontrolünde olduğunu küresel çetelerin şirketlerinde yönetici olduklarını yazmama gerek yok sanırım.
sonuçta ne oldu?
başbakan erdoğan, tarım bakanı sami güçlü'yü görevden aldı, yerine sorun çıkarmayacak mehdi eker'i tarım bakanı yaptı. zaten türkiye'de tarım ve hayvancılık da mehdi eker döneminde bitti. bu yüzden mehdi eker'e şovalye nişanı taktılar...

kolay değil, küresel çete'nin yaptıklarını yazmak, bu ürünlerin zararlarını yazmak kolay değil.
gazetelerde yayınlanmıyor.
yazanlar işsiz kalıyor, öldürülenler bile var.

ama en iyisi bunları ayrı bir konu başlığında inceleriz ileride.

ben bu küresel çete'nin gıda terörünü bildiğim, okuduğum, öğrendiğim her bilginin zerresine kadar yazmaya kararlıyım.

zaten bu küresel çete elinde bulunan medya ve finans gücü ile hep aynı propagandayı yapıyor. gdo ve nbş'yi savundukları tez hep aynı "açlıkla mücadele". ama sözde açlıkla mücadele ederlerken insanoğlunu kontrolleri altına alıyorlar...

siz gdo'lu ürün tüketmek, nişasta bazlı şeker tüketmek istiyorsanız buyrun, zaten tüketiyorsunuz.

ama ben susmayacağım.
koyayım rockefeller'e.
verecek bir canımız var, onu da allah verdi, allah alır...
genetiği değiştirilmiş ürünlerin yararlı olacağını savunacak kadar liberal olmak bilemedim. sonraki entrysinde de şey der artık.

gelir eşitsizliği diye bir şey yok herkes çalıştığı kadarını kazanıyor falan herhalde.

metanın tek bir güruhta toplanması da hep hikaye değil mi *
bakara 211'e, demir ve karbonu birleştirip çelik üretmek dahilse yandık demektir.
arkadaşlar öncelikle gdo ile ilgili felaket senaryoları yazmadan önce evrim ağacında yer alan ve gdo nun bir takım kimseler tarafından lanse edildiği gibi etkilerinin olmadığını ve gdo karşıtlarının argümanlarının bilimsel çalışmalarla çürütüldüğünün anlatıldığı şu yazıyı okuyunuz. tabii ilk itiraz : bu bilimsel çalışmalar bir takım şirketlerin oyunundan başka bir şey değildir..

eğer bu kafayla düşünecek olursak onlarca yıldır didinerek üreten, zaman harcayan insanların tüm emeklerini karalamış oluruz. oyun büyük yienimcilerden bir farkımız kalmaz. aynı şeyi adnancılar yıllardır yaptı. evrim; ateist,darwinist bilim adamlarının ve sermaye sahiplerinin oyunudur diye yıllarca insanlara masal anlattılar.bir sürü bilim insanının yıllar süren emeklerine "yalan" dediler. bunu yaparken de bilim dışı yöntemler, çarpıtmalar ortaya koydular. bir takım şirketler elbette büyük paralar harcayarak araştırmaları destekliyor. ancak bu desteklemeyi komplo teorilerine katıp da mesnetsiz iddalar ortaya atmak akla aykırıdır.. neyse linki atalım şuraya

https://evrimagaci.org/ge...ellere-dayanmaktadir-4434

ikinci mesele kuranda gdo ile ilgili ayetin olup olmaması meselesi. kur'an 7 yy arabistan coğrafyasındaki bir topluluğun bilgi ve kültürel birikiminin dışında bir şey söylememiştir. o günkü topluluğun zihninde gdo, genetik mühendislik gibi bilgilerin olduğunu iddia etmek akla zarardır. kur'andaki bu ayetler gdo yu işaret ediyorsa, o günkü toplum bunu anlamazdı. ne yani ? tanrı , gönderdiği kitapta anlaşılmaz ifadeler mi kullanmış ? hem de o toplumun diliyle göndermiş o kitabı ?

bakara 211 in tefsirinde bakalım taberi ne demiş ( taberi en büyük islam alimlerinden biri kabul edilir)

----taberi tefsiri "Rabbiniz sizden, emrolunduğunuz şekilde, ciddiyet ve gayretle amel et­menize dair kuvvetli söz aldığı halde siz yüzçevirdiniz. Size emredilen şeylerle amel etmeyi bıraktınız. Eğer, hata ve günahlarınızdan tevbe ettiğiniz için, rab­biniz size lütufda bulunarak merhamet etmeseydi şüphesiz ki helak olanlardan olurdunuz."

burada taberi nimeti; allah'ın emir ve yasakları olarak ele almış. diyanetin " kur'an yolu tefsirinde" de aşağı yukarı aynı şeyler yazıyor. hemen onu da alıntılayalım ;

-----diyanet tefsiri ; “Allah’ın nimetleri”nden maksat O’nun âyetleridir; çünkü o âyetler insanların hidayet bulmalarını sağlamak üzere gönderilmiştir. Bir kimse Allah’ın âyetlerini inkâr eder, onlardan yüz çevirir ve bu yüzden hidayetten mahrum kalırsa onların değerini ve önemini takdir etmemiş olur.

görüldüğü üzere bu ayetlerin gdo ,genetik müdahale vs ile alakası yoktur. kur'andan hadron çarpıştırıcısını yorumla çıkarmak ne kadar akla zarar bir çabaysa, gdo yorumu çıkarmak da o kadar akla zarardır. diğer ayetleri incelemeyi gerek görmüyorum. aynı şekilde tefsirlerden analiz edebilirsiniz.

taberi tefsiri link : http://ehliislam.com/tabe...ri-tefsiri-el-bakara.html

diyanet tefsiri link : https://kuran.diyanet.gov...resi/218/211-ayet-tefsiri
Quantum' dan sonra kur' an da gdo da bulundu ya artık ölsemde gam yemem.

Not: ilahi tengir, taslaman2 olman şartmıydı ?
bakara 211 ayetlerin çarpıtılmasıyla ilgili. Bu şekilde anlatan birine bakmak lazım. Amaç çarpıtmak mı yoksa gerçekten anladığını mı anlatıyor. Eğer çarpıtmaksa tam olarak bu konudan bahseden bir ayeti çarpıtıyor olur ki bu enteresan. Mucize gibi bişey olur evet.

"israiloğullarına sor: Biz onlara ne kadar açık âyetler vermiştik. Fakat Allah'ın nimetini her kim kendisine geldikten sonra değiştirirse, şüphe yok ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir."
Çok pis yasaklanan durum.
ilk emri "oku" olan kuran'ı okumayan müslümanların bilmediği gerçek.

evet, allah kuran'ı kerim'de, genetiği değiştirilmiş organizmalardan elde edilen ürünleri ve yine bu gdo vesilesi ile hayatımıza sokulan nişasta bazlı şekeri kesin olarak yasaklamış, müslümanlara haram kılmıştır.

günümüzde domuz etinden tutun da, hayvan leşinden elde edilen yemlerin ithalatına izin veren, nişasta bazlı şeker üreten ve ithal eden,
gdo'lu hibrit tohumların kullanılmasını yasalaştıran ve zorunlu kılan sözde müslümanlar malesef kuran okumuyorlar olacak ki, allah'ın kullarına yasak ettiği, sakıncalı gördüğü bu şeyleri insanlara yediriyorlar, yemelerine vesile oluyorlar.

bu saate kadar bundan haberdar olmayan ve bilmeden tüketen müslümanların bir kabahati yok.
ama bu saatten sonra bunu bilipte gdo'lu ürün ve nişasta bazlı şeker tüketen kişi allah'ın yasaklarına karşı gelmiş olacaktır.

bakınız, ben bunu uydurmuyorum. hadisleri de boş veriyorum.
kuran'ı kerim'den ayetler paylaşıyorum.

bakara 211:
(Resûlüm!) isrâiloğulları’na bir sor; onlara (geçmişte) nice açık âyetler mucizeler verdik. Kim, Allah’ın nimetini, o nimet kendisine geldikten sonra değiştirirse, şüphesiz Allah’ın cezası pek şiddetlidir."

gayet açık değil mi?
bir nimeti sonradan değiştirmek allah'ın şiddetli cezasına sebep olur diyor açık seçik.
---------------------------------
enfal 33:
"Bu (ceza)nın sebebi şudur: Bir topluluk, kendilerinde bulunanı değiştirmedikçe Allah onlara verdiği bir nimeti/güzel bir durumu değiştirmez. Allah, şüphesiz hakkıyla işitendir, bilendir."

gayet açık.
allah nimeti değiştirene ceza veriyor.
----------------------------------
nisa 118-119:
(O şeytan) ki; Allah ona lanet etti (rahmetinden kovdu). O da şöyle dedi: “Elbette senin kullarından belirli bir pay ve intikam alacağım. Onları elbette saptıracağım, mutlaka boş umut ve arzulara düşüreceğim. Onlara mutlaka emredeceğim onlar da putlar için ayıracakları kurbanlık hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine Allah’ın yarattığı tabiî şekil ve hallerini değiştirmelerini emredeceğim ve onlar da bunu yapacaklar." iyi bilin ki kim de Allah’ı bırakıp şeytanı ve benzerlerini dost edinir onun hoşlandığı şeyleri yaparsa, gerçekten o apaçık bir ziyana uğramıştır."

burada da gayet açık.
allah'ın yarattığı şeyleri değiştirmeyi şeytan emrediyor.
şeytanın izinden gidenler de şeytan'ın emirlerini yerine getiriyor.

kim bu şeytan'ın izinden gidip allah'ın verdiği nimetleri değiştirenler?
tanıyın onları;
görsel
------------------------------------

sevgili müslümanlar, sevgili insanlar.
gdo'lu ürünlerden ve nişasta bazlı şekerden uzak durun.
hem sağlığınız için, hem de allah yasakladığı için...