sıklıkla başıma gelen olaydır. 8 ya da 10 saat süren internet sörflerinden bitkin bir şekilde yatağınıza doğru yaylanırken, aniden hiç müzik dinlemediğiniz, ama kulağınızın kabakulak olmuşçasına domates kıvamında olduğunu fark edip içlenirsiniz. yatağa başınızı koyup, lan nasıl yaparım ben bu hatayı diye düşündüğünüz an, sağ omzunuzdan hafif kaykılmış melek, olsun! en azından elektrikten belki tasarruf etmişsindir dediği an, sol omuzda salıncak kuran meleğin puhahahahaha kahkahasını duyarmış gibi olursunuz.
Suan yasadigim olaydir. Allah belami vermesin acmadan entry giriyorum.
ders çıkışında bindiğim otobüsümde 1 saatlik yol boyunca genellikle her gün yaptığım olay çok da yabancı gelmedi .
fark edilmeniz halinde;

(bkz: rezillik)
dışardan bakan kimse anlamaz ama olayı yaşayan fark ettiğinde suratında salak bir gülümseme oluşur.*
kafanızın dalgın olduğu anlarda yaşamanız muhtemeldir.
gözünde gözlük varken gözlüğünü aramaya benzer.
Sıkça yaşadığım ve herkesin hayatında en az bir kez yaşadığını düşündüğüm durumdur. Fark ettiğinizde hafiften gülümsetir.
Pek fazla yasanmayan durum. Kafanin bir yerlerde oldugu durumlarda olabilir daha cok. Obur turlu mal misin derler adama.
Coo kafası yaşarken, çoğunlukla yapılan bi durum.
Herkesin başına gelmiştir herhalde. Farkına varılınca da ufaktan bir tebessüm ettirir.
Üstüne bir de yolda müzik dinliyormuşcasına ritimli yürümek. Asıl müziğin kafanın içinde olduğunu anlamak. Güzel his vesselam.
Kulaklığı takmayı unutup müzik açmaktan iyidir.
daha kotusu kulakligi telefona baglamayi unutup son ses kutuphanede muzik acmak... felakeeeet
çevrede yapılan dedikoduyu ve gıybeti dinlemek için bir yöntem.
Peki, kulaklığı çıkardıktan sonra hâlâ kulaklık varmış hissi.