korku hikayelerini aratmayan emperyalizm tarihine bakılınca çok daha masum kalan tarihtir.
aleksandr soljenitisnin gulag kitabını bulursanız okumanızı tavsiye ederim. ruslar çarlarla yönetildiği devirlerden komünist diktaya oradan şimdiki tuhaf oligarşik yapıya kadar ne iklimden ne devletten bir gün yüzü göremeselerde vatanlarına oldukça bağlı bir millettir.
Katliamı en iyi anlatan bir kitap önerebilirim; Vuslat Yaylasının Sevda Çiçekleri.
Kapitalizm tarihinde bütün liderlerin yaptığı korku dolu tarihi sscb'de bir stalinle sınırlandırarak komünizmi kötülemektir.
yorumlara bakıtığınızda ''kapitalizm'in yanında bir hiçtir'' diyen insanlar var.

sscb sadece stalin döneminde değil her dönemde baskıcı bir yönetimde olmuştur. fikirlerini söyleyenin başına gelmeyenin kalmadığı, stalin döneminde çıkan ve diğer zamanlarda devam eden toprak yasası yüzünden insanların ölecek duruma geldiği (ki bunun en güzel örneği aytmatov'un toprak ana kitabında görülür) rusça konuşmayanın türlü yaptırımlara maruz kaldığı bir ülkedir.

aslında sscb tarihini iyi bilenler şuna fikir verir ki, sscb'nin tarihinini normal bir kapitalist ülke tarihinden farklı tutamazsınız. yani, afrika'da fransızca konuşan bir insanla orta asya'Da rusça konuşan bir insanın maruz kaldıkları birbirinden farklı değildir.
doğru bir önermedir. sscb dönemindeki baskıcı yönetim tarzı inanılmazdır. ancak insanlar bunları bilmez ya da görmezden gelir. rusya şu anda da pek farklı değildir. muhalefet bile kremlin tarafından dizayn edilir.
(bkz: sovyet sosyalist soykırımlar birliği)
(bkz: dolu bakınız)