bugün
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü11
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı28
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası8
- jose mourinho37
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi14
- anın görüntüsü9
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor10
- sözlüğün en yaşlı yazarları8
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz14
- icardi190522
- magicovento10
- sözlükteki tipleri çok takmamak lazım10
- içine şeytan girse ne yaparsın10
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar21
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması17
- albay kemal15
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi40
- yazdan nefret etmek10
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift14
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- güçlü kadınların ortak özellikleri14
- türklere peygamber gönderilmemiş olması9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- zalbert ramstein16
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı14
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak20
- hazır olun yeni pandemi geliyor13
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen13
- evliliklerin çoğunun para yüzünden bitmesi10
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik17
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız14
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın13
- iki çift bir masada nasıl oturmalıdır8
- gizli samyel ile evlenmek12
- türkiye cidden almanyadan daha iyi14
- yahudileşmiş türk13
- erdoğan yargılanınca akplilerin savunmaları13
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak22
böyle komutanlar her zaman gelmediği için, varolan iyi komutanın da kıymetinin bilinmesi, kaybedilmemesi gerekir. bazen sadece dehalık gerekir bir orduya, zeka, fikir gerekir. bu nedenle bu komutanların önde gidip cesaret vermesi değil, yapılması gerekeni düşünüp yaptırması evladır.
üzerinize ingiliz donanması 12 inçlik toplarıyla şarapnel atışı yaparken pek mümkün gözükmez. bu sebepten cepheyi seyredebileceği bir yerde bekler komutan ve direktiflerini verir. gerekirse bataryalardan donanmaya cevap verilir. (bkz: intepe bataryası) fakat bu komutan savaşa en önde koşsa ve ölse bir zenta bozgunu daha olur.
Aptallık denebilecek bir durumdur, arkasında durup strateji belirleyip 500 kişinin ölümüne sebep olunacağına önde gidip kendisiyle birlikte bütün 1000 kişinin ölümüne sebebiyet verecek IQ ve askeri bilgi yoksunu savaşların hala kılıç kalkan oyunu olduğunu sanan bir insanın yapacağı bir durumdur. Zaten böyle bir dönemde(savaşların cereyan ettiği) komutan olabilmişse birçok kez olümden dönmüştür yani orada ölmekten korktuğundan durmuyordur ordu arkasında dedirten omurilikle dahi anlaşılabilecek olgudur.
Leonidas gibi komutanların cesaretidir. Şimdikilerde nerde o cesaret?
(bkz: kenan komutan).
günümüz tabiriyle gaza getirmek deyiminin askeri konuşma tarzıdır.
askerliğin a'sından haberi olmayan, askere gitmemiş ergenlerin koca götlerini yaya yaya oturdukları sandalyede hayalini kurduğu durumdur.
efendim yok öyle bir şey, uyarayım. onbinlerce askeri yöneten komutan tutup da önde saldırmaz. öyle bir gerizekalılık yapıyorsa o onbinlerce kişinin ölümünden de sorumlu olur.
ha, askeri bilgisi 300 spartalıdan ibaret olan liseli aklıevveller için pek fantastik olmaması doğal, o ayrı bir durum.
edit: 1) bu arada hz. muhammed de hiçbir savaşta en önde yürümemiştir.
2) bu başlığı atatürk'ü eleştirmek için açan aklıevvel'e geliyor:
"mustafa kemal alayı doğrudan savaşa sürdü. kendisi atıyla en önde gidiyor ve askerleri sarsılmaz bir enerjiyle sırtın yukarısına gönderiyordu. harekatı kendi güvenliğine hiç önem vermeden, ufuk çizgisinin üstünden yönetiyordu" kinross, 12. basım, s.102.
10 ağustos 1915, mustafa kemal anlatıyor:
"askerler! karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. fakat siz acele etmeyin. evvelâ ben ileri gideyim. siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız!"
aynı savaştan başka bir anı:
"bir keresinde yeni kazılmış bir siperin dışında duruyordu. avcılarımızın yoğun ateşi altındaydı. bir ingiliz bataryası da o sipere ateş açtı. toplar menzili ve hedefi buldukça şarapneller gitgide daha yakınlarına düşmeye başladı. vurulması matematiksel olarak kesindi. kurmayları sipere girmesi için yalvarmaya başladılar. dürbünle görüyorduk. fakat o sigara yakıp gayet sakin bir şekilde sigara içmeye başladı. ne yakınında patlayan şarapneller , ne de yoğun avcı ateşi... mustafa kemal'e bir şey olmuyordu. çünkü o'nu vuramıyorduk. o, zaman zaman eline bir tüfek alıp yoğun ateş altında, siperden dışarı çıkıyor, avustralya siperlerine dikkatli, telaşsız ve isabetli atışlar yapıyordu. bu kısa menzilde bile avcılarımız onu vurmayı başaramıyorlardı. vurulmuyordu... onu vuramıyorduk."
h.c armstrong, bozkurt, 5.baskı, s.47.
efendim yok öyle bir şey, uyarayım. onbinlerce askeri yöneten komutan tutup da önde saldırmaz. öyle bir gerizekalılık yapıyorsa o onbinlerce kişinin ölümünden de sorumlu olur.
ha, askeri bilgisi 300 spartalıdan ibaret olan liseli aklıevveller için pek fantastik olmaması doğal, o ayrı bir durum.
edit: 1) bu arada hz. muhammed de hiçbir savaşta en önde yürümemiştir.
2) bu başlığı atatürk'ü eleştirmek için açan aklıevvel'e geliyor:
"mustafa kemal alayı doğrudan savaşa sürdü. kendisi atıyla en önde gidiyor ve askerleri sarsılmaz bir enerjiyle sırtın yukarısına gönderiyordu. harekatı kendi güvenliğine hiç önem vermeden, ufuk çizgisinin üstünden yönetiyordu" kinross, 12. basım, s.102.
10 ağustos 1915, mustafa kemal anlatıyor:
"askerler! karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. fakat siz acele etmeyin. evvelâ ben ileri gideyim. siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız!"
aynı savaştan başka bir anı:
"bir keresinde yeni kazılmış bir siperin dışında duruyordu. avcılarımızın yoğun ateşi altındaydı. bir ingiliz bataryası da o sipere ateş açtı. toplar menzili ve hedefi buldukça şarapneller gitgide daha yakınlarına düşmeye başladı. vurulması matematiksel olarak kesindi. kurmayları sipere girmesi için yalvarmaya başladılar. dürbünle görüyorduk. fakat o sigara yakıp gayet sakin bir şekilde sigara içmeye başladı. ne yakınında patlayan şarapneller , ne de yoğun avcı ateşi... mustafa kemal'e bir şey olmuyordu. çünkü o'nu vuramıyorduk. o, zaman zaman eline bir tüfek alıp yoğun ateş altında, siperden dışarı çıkıyor, avustralya siperlerine dikkatli, telaşsız ve isabetli atışlar yapıyordu. bu kısa menzilde bile avcılarımız onu vurmayı başaramıyorlardı. vurulmuyordu... onu vuramıyorduk."
h.c armstrong, bozkurt, 5.baskı, s.47.
Rohan kralı Théoden'in yaptığıdır.
atatürkün ömür boyu yapamadığı bir cesaretlik örneğidir tam zıddı olarak ilklerden yaklaşık on beş padişah en önde savaşmıştır. öyle gidin ölün demekle olmaz ölmeyi deneyerek örnek olmakla olur.
cesaret'mi gaza'mı getiriyor takdiri size kalmış.
güncel Önemli Başlıklar