bugün

"kallavi sözler yurdu doğu'dan değilim veya kan kusturan batı'dan. gün geçirmek gayesiyle hayata başlamış, kendi savaşlarının gazisi bir kadınım."
Küçüklüğünden beri hep sadece bir arkadaş grubu olan ve sosyalliği hiç yaşamamış, pessimistim, sürekli ağlamaklı, bu devrin adamı olmadığını düşünen bir insanım gibi şeylerdir.
bir anda herşeyi anlatırsanız sıkarsınız. 1 güne değilde 1 yıla yayarak yapılması gerekilen eylemdir.
birine anlatmaya calistim kendimi anlamadi. ondan sonra da kimseye anlatmak gelmedi icimden...
Insan kendisini her şekil anlatır, hareketleriyle, gözleriyle, ve tabi sözleri ile. Yeter ki anlayan dinleyen olsun.
devir bencillik devri bizim jenerasyon bu bencilliğinden çok çekecek..
anlatıyoruz da anlamayı geçtim dinlemiyorlar bile.
cemal sureya der ki;
"kimseye kendinizi anlatmak icin ugrasmayin,
herkes sizi kendi isine geldigi gibi gorur."
anlayan olduğu sürece yapılması zevkli bir eylemdir.
(bkz: mülakat)
gereksizdir. bırak başkası anlatsın seni, mevzu mu yok koduğumun dünyasında?
kişinin kendini anlattığı şahıs baz alınıyorsa, karşıdakinin ne kadar anlamak istediğine bağlıdır. eğer kişi kendini bütün doğru ve yanlışlarıyla anlatıyor ve anlaşılmayı beklemiyorsa problem yoktur.
bazen olunanla, olmak istenileni karıştırıp da aktarmaktır.. niyeti olunan şeyler vardır bazen de.. yapılmayan ama niyet edilen. niyette iken fiilde gibi anlatmak da vardır.
çoğu zaman anlaşılamamakla ya da yanlış anlaşılmakla sonuçlanan eylemdir.yine de susmaktan iyidir.
aşırı derece şaçmalatır.en iyisi sakinleştirici alıp uyuduktan sonra yağmurlu bir günde gökyüzüne bakıp bütün felaketi kalbinizde hissetmenizdir.çünki başkaları sizi anlamaz, anlasa dahi sıkılırlar sizden.bunu sevgilide yapar ki psikologlarda bunun için diploma almışlardır.
bir süreden sonra bırakılan eylem.

kendini anlatmak zor. insanı saçmalatır.