kendini akdeniz insanı sanan türk

islamdan, peygamberden *, araplardan, araplar ile ilgili her şeyden nefret ederken diğer yandan da kendini kıyılarımızın bulunduğu akdenizin en uzak kıyılarındakilerle bir tutma isteği, özentisidir.
tam olarak dile getirilmek istenen, tarih boyunca en büyük düşmanlarımız olan italyan, fransız, portekiz, ispanyol ve yunan milletlerine hayranlıktır. yoksa akdenize kıyısı olan diğer ülkeler olan lübnan, filistin, mısır, libya, tunus, cezayir ve fas'a benzediğimizi söylesek büyük kavga çıkarır bu tespiti yapanlar.

şimdi bana birisi söylesin, adıyaman'ın besni ilçesinde doğup büyüyen birinin akdeniz kültürü ile ne alakası vardır ve akdeniz kıyısında yaşayan insanlar türkiye nüfusunun yüzde kaçını oluşturmaktadır.

görüldüğü gibi amaç saçmalamak, ona buna yaltaklanmak olduktan sonra iş çok zor değil.

sıcakanlılığına bakıp böyle düşünüyordur. ama hamur işi ve et düşkünlüğümüzle hemen gerilen psikolojimizi atlamış olmalı hacım.

bir de bunun kendini japon askeri sanan türk ceşidi vardır ki sormayın, saçmalar durur bu modelleri.
(bkz: dik kafalı japon askeri)*

(bkz: antalyalı sözlük yazarları)

türklerin istinasız tamamının, araplar ve iranlılardan farklı olmadığını, bildiğin ortadoğu insanı olduğunu bilmeyen türktür.
türk, afgan, süryani, kıpti, farsi, arap birbirine her yönden pek benzeyen aynı bölgenin insanlarıdır.
italyan, yunan, ispanyol, hırvat da birbirine benzeyen diğer bir insan tipidir.
bunları bilmeyip, kavramadıkça herhangi bir bilinçlilikten söz edilemez. türkiye dışında hiçbir ülkede ciddiye alınılamaz.

genelde laiklerde görülen bir sorundur. kendi babasına, eşine ya da kardeşlerine bir şekilde ''ne kadar italyana benziyorsun, ne de olsa akdeniz insanısın'' diyerek kendisini de aynı sınıfa sokar.

türklerin pek cogu tip olarak akdeniz insanina benzetilir. bir yunanli ya italyana ispanyola fiziken cok benzer. pek cok kez ilk soruda italyamisin ispanyolmusun diyenlerle karsilasmisimdir. simdi bunun özentilikle ne alakasi var?

antalyalı olan insanların *özentilik yapması değil gerçekleri görmesidir. * *

en güldüğüm özellikleri en soğuk havalarda bile bana mısın dememeleri, aynı şekilde yaşamlarına devam etmelidir.
oysa portekizli, ispanyol tanıdığı olanlar bilirler. yanlışlıkla kar falan görse bunlar eroin diye polise haber verirler. (top-yol-bomba benzetmesinden yola çıkılarak tezgahlanmıştır.)

ne doğulu olabilen ne batılı, ne karadenizli sayılabilen ne arap, ortada kalmış bir millet olan türklerin bir kısmının inandığı düşüncedir. mantıklı yanları yok mu? var elbette. akdenize kıyımız varsa akdeniz insanıyızdır. *

Akdeniz insanı akdeniz kıyısında yaşayana denir yani yunan,italyan,ispanyol,arap,yahudi,berberi,boşnak,arnavut bunların hepsi akdeniz insanı sayılır eğer köken konusuna bakacaksak türkler bozkır,araplar ve berberiler çöl boşnaklar da kuzey avrupalıdır.

türkiye'de kendine akdeniz insanı diyebilecek insanlar, sağdan soldan göçmüş olmayan, soyu ve kültürü akdeniz ve ege kıyılarına dayanan anadolu yerlileridir. bunlara helen dersiniz, başka bir şey dersiniz ama gerçek bu.

ben sapına kadar akdenizliyim!

zito!

fethiye'de yaşıyorum.

Şimdi bademe yakın yeşil göz var Bende. Adana kozanlıyım bayındır boyu kabasakal aşiretindenim ne olacak şimdi ? Hem turanid hem alföd hem beyaz ırk unsurları var. Bu da demek oluyor ki tanrı dağ eteklerinden buraya gelene kadar kafkaslar ile akdenizliler ile vuruşmuşuz. Vuruşmuşuz derken şey baabında. *