tek dişi kalmış demokrasi uygulaması sonucu akp nin içine düştüğü durumdur.çünkü o demokrasinin tek dişi türban özgürlüğü olarak kalmıştır, ve kendi tabanında ufak gibi gözüken bu sinek mide bulandırmıştır, yargıya toslamıştır.

samimi bir demokrasi uygulamasıyla akp pek tabi ki laik kesime de güven verebilir, hatta bir gün türban serbestisi de sağlayabilirdi.

demokrasi kavramını türban özgürlüğüne indirgemesiyle ab ye uyum sürecinden de kopmuş, bindiği dalı kesmiştir.
özellikle son zamanlarda daha belirginleşen özelliğidir. bu durum kendisine çıkar sağlama amacı taşısa ve dışardan da o şekilde görünüyor olsa da,türkiyenin olduğu gibi akpnin de bugun çektiği sıkıntıların baş müsebbibidir.

akp başbakanın bir demeci sonrasında spontan gelişen olaylar ,mhp nin hodri meydan demesi (madem o kadar konustun gel halledelim tavrı) sonucu alt yapısız, ön çalışmasız bir oldu bittiyle türban meselesini çözmeye çalışmıştır. bu sorun bence de türkiyenin çözülmesi gereken hak ve özgürlükler meseleleri içindedir. ancak türkiyede önemli bir kesim bu adımı akp nin gizli planlarının bir parçası olarak görmüşlerdir ve zaten tedirgin olan bu bu kesim infiale kapılmıştır. yasagın kalkmasına gösterdikleri bu aşırı tepki, yasak karşıtlarında şaşkınlık sonrasında da kızgınlıga sebep olmuştur. kaşılıklı duyulan bu öfke ve tahammülsüzlükle toplumda kutuplaşmanın temelleri atılmıştır. nihayet akp ye de kapatma davası açılmasının tetikleyicisi olmuştur.

oysa türbandan önce akp dış dünyada türkiyenin yüz karası olan, aydınların yargılanmasına hatta öldürülmesine sebebiyet veren 301 i, yıllardır bu ülkede sömürülen ve yok sayılan alevilerin sorunlarını, laik bir ülkede insanlara zorla dua ezberleten bir inancı empoze etmeye çalışan zorunlu din dersini ve bunun gibi kendi tabanını pek de alakadar etmeyen konuları düzenlemeliydi. böylece akp kendine demokrat kimliğinden kurtulup gerçek demokrat adıyla anılırdı. sonrasında da türban sorunu çözülürken o tedirgin kesim bunu bir ''gizli plan parçası'' olarak değil, ülkede büyük bir özgürlükler hareketi başlatan bir partinin icraatlarının devamı olarak görürdü ve kimse gerilmezdi.büyük ihtimalle bu dava da açılmazdı.

aynı şekilde akp parti kapatma davası açıldıktan sonra başbakanın tabiriyle maç sırasında kuralları değiştirmeye çalışmak yerine, kendisi parti kapatmanın en azından dava acmanın yasal kolaylığından hiç de mustarip olmadan aynı ya da benzer değişiklikleri yapmış olsaydı yine hem kendisi hem de türkiye kazanmış olacaktı.

fakat bunları göz arı edip küçük hesaplar peşinde koşan, ab çizgisinden uzaklaşan akp kendine de asıl önemlisi türkiyeye zarar vermektedir. umarım doğru yolu bulurlar.