kime sorulursa sorulsun cevap hep gerçeği 3-5 üstü.
Kirlideki çamaşırların hepsinin yıkanıp yıkanmadığını merak etmekten gelir.
-kaç posta attın?
+iki posta attım beyazlar kaldı.
postahane misin be mübarek? şeklinde tepkilere neden olacak cevaplar içeren soru.
-kaç posta attın?
-sana hesap mı vereceğim lan!
+abi kaç posta attın?
-bir sabah, bir akşam, bir posta.
+ne yapicam lan o kadar gazeteyi.

*tamam itmeyin lan, ben atlarım.
70-80 tane cevabını bir postacıdan duyabilme ihtimaliniz yüksektir.
5 attım 1 saydım diye cevaplanası soru cümlesi..
asıl soru şudur kaç posta attın mı, attırdın mı ?
senin rekorun kaç ? diye soruyla karşılık verilip geçiştirilesi sorudur.

Şimdi soruyla cevap vermeyenin halini inceleyelim;
-Kaç posta attın ?
-Valla 3 falan
-ahuehuehah sen de erkek misin lan olm en a 6 tane atıcaksın, ben bikeresinde 9 posta attım.

Soruyla cevap vermek böyle bir şey;
-Kaç posta attın ?
-Rekorun kaç ?
-ne rekoru ?
-he evet kafayla 15 sektirdim.
-efendim ?
-bugün hava ne güzel dimi ?
(bkz: arabada 5 evde 15)
3 5 hesabı yapmam bilirsin asuman.
8'den sonra sayamadım valla diyerek karşındakini derin düşüncelere gark ettirmek daha sonra noldu lan zoruna mı gitti? demek ve bir daha kimseye bu soruyu sormamasını sağlamak.hem sana ne kardeşim gelir-gider hesabımı yapacaksın
bir de bunun delice sorma hali vardır ki bu hale "vouf hali" denir, şöyle olur kendisi : "kaç posta attırdın?"
elin çüküyle gerdeğe girene çük sahibinin soracağı sorudur.
dünyanın her tarafındaki ilişkilerde samimi arkadaş bir diğerine "kaç defa?" diye sorabilir. aynı şekilde kızlarda kendi aralarında (samimiyet derecesine göre erkeklerle bile) "kaç defa yaptınız? kaç orgazm yaşadın?" sorularını sorar, cevaplarını alır, bu sohbetler de yapılır. önemli olan konuşulan kişi ile aradaki samimiyet ve dostluğun mazisidir. dünyanın en kaliteli kampüslerinde bile bu sohbetlere rastlanıyorsa duruma eleştirel yaklaşmamak gerekir. örnek olarak şu sıralar türkiye'de yayınlandığını bildiğim how i met your mother tv serisinde pastacı kız ile esas oğlanın odaya kapanması sonrasında ev arkadaşı ile arasında geçen diyalogları verebilirim*.

belki de eleştirisel yaklaşımın kaynağı başlıkta seçilen kelimelerdir. ama o zaman kafalara "neden üslup ile alakalı bir eleştiri yapılmamış?" gibi sorular gelir.. di mi ama.

(bkz: sözlükte öz eleştiri yapmaya çalışırken ayarı tutturamamak)
insanın üremek için yaptığı doğal birleşmeye insanoğlunun koyduğu garip olduğu kadar komik soru cümlesi. hem sanane kaç posta olduğundan ne kadar meraklı bir milletiz.