bugün

(bkz: çakmak)
(bkz: sakız)
malum sinirlenince insan ne yapacağını şaşırıyor.
3. sınıftamı neydik hiç unutmam bir arkadaşla kavga ediyorduk. ben biraz hırpalamıştım arkadaşı benden kaçıp sınıfta bir kızın kalemliğini alıp bana fırlatmıştı. hep hatırlar gülerim anlatınca o da biraz bozulur fakat iyi bir güleriz.
Kalem , silgi , kalemlik , etrafta ne bulursa onu atarlar.
50 kuruş atarak sakız düşürülen o makina. Bakkalın önünde duruyordu şamarladığım lavuk attı, ağır baya.
meclisteki kavgalara bakılarak ipad'de bu nesnelerden sayılabilir.
kaldırım yapımında kullanılan bordür taşı.
(bkz: brolly)

nesneden farksız. ha bir taş, ha bir o.
dalga geçtiğim kız arkadaş, bana ıslak mendil atmıştı. hala düşünürüm, acaba o salak ne yapmaya çalışmıştı.
(bkz: tablet)
Tabi sadece meclis toplantılarında filan oluyor heveslenmeyin hemen.
(bkz: rabia olmak isteyen pelinsu)

bu da nesnedir. suda sektirilmeye çalışılan çakıldan farksızdır.
(bkz: Kalem)
masa, sandalye.

chp kongresi. ne yazık ki.
Abim bana sandalye fırlatmıştı. *
Plastik tabak.
Arabadan ( aslında kamyon yuh) insan olan oyuncağın ateşlediği plastik fişekler. Kardeşimin gözüne atmıştım.
bıçak. pek acımam yoktur.
ütü yedim bi sefer ayağıma.
Çorapları çıkarıp atsak ya.
çalar saat.
allah ne verdiyse.
(bkz: çorap)
Laptop.
tablet. ak partili millet vekili fırlatmıştır.
bir keresin de erkek arkadaşımın kafasına küllük atıp kanatmıştım pişman mıyım asla.