Enfekte kan, Hemopurifier’ın takılı olduğu arterden alete geçiyor.
Toksin filtreleri süzgeç gibi çalışıyorlar. Süzgeçten küçük virüsler geçiyor, büyük beyaz ve kırmızı kan hücreleriyse geçemiyorlar. Filtreler polisülfon adı verilen uygun bir plastik tipinden üretiliyor ve antikorlarla kaplanıyorlar. Böylece patojenlerin tekrar kana karışması engelleniyor.
Temizlenen kan, aletin başka bir artere takılan 2. ucundan vücuda geri dönüyor. Bildiğiniz gibi, insan vücudu ortalama 5 litre kan içeriyor (Bu değer cinsiyete ve yaşa göre değişiyor). Vücuttaki kanın tamamı 12 dakika içerisinde Hemopurifier’dan geçebiliyor. işlem, vücuttaki bütün toksinler temizlenene kadar devam ediyor. Bu da yaklaşık birkaç saat demek oluyor.
Bildiğimiz gibi, kana verilecek maddeler venlerden (toplardamarlardan) verilir. Bunun sebebi, artere verilecek olan maddenin direkt olarak kalbe ulaşacak olmasıdır ki, istenen bir sonuç değildir. Üstelik istisnalar haricinde kol ve bacak yüzeyindeki damarların hepsi vendir.

Hemopurifier ise artere (atardamara) takılıyormuş. Anlaşılan resimde görüldüğü kadar kolay bir takma işlemi olmayacak. Acaba 12 dakikada bütün kanı süzebilmek, vücutta yan etki oluşturmayacak mı? insanın aklına buna benzer bazı soru işaretleri takılıyor.

En iyisi bekleyelim, görelim.