bugün

sözlüğe hoşgelmiş yeni çaylağımız. derin bilgisine istinaden iyi entryler beklediğimiz yazar adayımız. tekrar hoşgelmiştir.*
o zamanlar anlamını cok merak ettiğim, ortaokuldayken sınıf hocasının sahsıma taktığı lakaptır.
Kafasında yarım kabuğuyla dolaşan ve her macerasında 'ama haksızlık bu öyle değil mi?' diyen minik civciv.

görsel
bir çizgifilm karakteri.

yakın zamanda benim benzetildiğim civciv aynı zamanda. olay şöyle gelişir.

korhan futacı ve kara orkestra'nın konseri vardı. ben de orada görevliydim, konseri düzenleyen topluluğun üyesi olarak. gün boyu menajerle karşılaşıp birbirimize gülümseyip durduk. menajer de tatlı şirin ufak tefek bir kadın. neyse konser oldu bitti, bayağı da iyiydi, sonra biz yolcu ediyoruz grubu. menajer beni öptü, ay sen çok tatlısııın, kalimeroya benziyorsun dedi. ben de sanıyorum ki kalimero böyle taş bir hatun, herkes onu konuşuyor falan. sevindim. iki gün sonra arkadaşla oturuyoruz, aa dur şu kalimeroya bakayım dedim. ahh google görseller... işte böyle. bu da bir anımdı.

(bkz: sözlük yazarlarının itirafları)
neyi vardı bilmiyorum ama sürekli üzgündü.

feleğin sillesini yemiş bir hal ve sürekli gözünden damlayan bir damla gözyaşı ile dolaşırdı. "ama haksızlık buuuu" deyip dururdu. bildiğin dert küpüydü.

nasıl deneyler yapmışlar ulan üzerimizde. çocuk psikolojisini yamultacak her karakteri uygulamışlar minicik bünyelerimize. kalimerosuydu, clementineiydi, suna nın serçeleriydi nerde elem dolu psikopatlık dolu mevzu varsa muhattap olduk a.k.
Ama haksızlık bu sözüyle hafızalara kazınmış kendisiyle güldürmüş kendisiyle ağlatmistir.

görsel
kimi çıktığı yumurtanın kabuğunu beğenmez kimi de kalimero gibi kabuğunu başının üzerinde taşır.