bugün

Teyze oğludur.
Karakter olarak çok cana yakındır. Samimidir. Evet.
çoğu şiirin ve kitabını okumuş biri olarak söylüyorum adam bu denli tanınmazken daha iyi yazıyordu. ölü bir kentin morg alfabesi adlı kitabını ve son zamanlarda çıkardığı bukre kitabını karşılaştırın arada dağlar kadar çöküş farkı var. bu arada ölü bir kentin morg alfabesi şiddetle tavsiye edilir. okurken noluyor lan diye beyniniz yanabilir, olsun.
Yaralı kitabını çok beğendiğim yazar.
Instagramda ve feyste - bak feys deyince yine huzunlendim çalındığı aklıma geldi - yazılarından yapılmış çiçekli böcekli fotoğrafların kol gezdiği, sanıyorum yazar kişi.
Türk edebiyatı ergen akımı temsilcisi.
cigd3m: tarihe adını altın harflerle kazıyacak, son dönemin usta ismi!
Bukre kitabını okuduğum ilk başta sempatik gelmişken sonradan soğuduğum ve hatta hiç sevmediğim kişi.
Bukre'yi okudum . Pek beğenmedim Türk yazarlar pek iyi değil .
kendisini okurken arada güzel laflara rastladım yalan yok. ama edebiyatının yüzde doksanı kelime oyunlarından ibaret.

devamlı ağlak edebiyetı yapıyor başka tarzdan anladığını sanmıyorum. kelime oyunları da oldukça basit, sadece kelimelerin yerlerini değiştiriyor. alın size kanıt;

görsel
görsel
Tek bir kitabını okudum. Bildiğimiz yeşilçam dramı. Anlatımı düz, sıradan ve inanılmaz basit.
Tacir kafalılar, sevgiyi, al gülüm ver gülüm sananlardır. Onlar, yanmayı düşünemezler.

Zavallı tacir kafalıları, yazar sanıp okuyan ve onların yazdıklarını aktarmaya kalkanlara ise, söz bile edilmez.

Kahraman Tazeoğlu, tacir kafalı olduğundan sanatçı olamaz; sanatçı olmadan da roman yazılmaz ki...
kitaplarının çoğu birbirine benzerdir,anlatımı akıcıdır,severim anlatımını.
Yeni nesil komik güldüren aşk adamlarından.

Bunların şiirlerini yazilarini okuyunca gulesim geliyor. Bu da memleketin edebi yönünü ele veriyor.
Bu yazarımsının; Hitap ettiği kesim ya ergenlerdir, ya da ergen kafasına sahip olanlardır.
Bundan dolayı da çokça işime yaramıştır bu yazarımsı.
Yani bir insan bu adamı okuyup, edebi doyuma ulaşabiliyorsa, benden ergen damgasını kolaylıkla yer. Yemeli de.

Kusura bakmayın ama edebiyat bu diyill.
Bu adamın (bakın yazar demiyorum adam diyorum) bir kitabı gecti elime okudum. Adını bile hatırlamıyorum ama kanser oldigunu sanarak sevdiği kızı (kız aynı zamanda fakir fakat akıllı) Almanya'dan gelmiş zengin komşu oğluna bırakıp giden bir malı anlatıyordu. Megerse filmlermi karışmış yanlis teşhis mı konmuş neymis. Sonra geri donuyor kız evlenmiş falan. Ben başladığım kitabı prensiben yarım bırakmam. O yuzden okumuştum sonuna kadar. Kitap yazmanın altın kuralı once okumaktir. Yattığın yerde iki tane afilli soz bulup bunu bir metnin icinde kullanmalıyım derken aptalca bir kurgu çıkmış ortaya. Hayatımda hic bu kadar basit cumle yapılı bir kitap okumamıştım. Ilkokul öğrencisi bile daha iyi kitap cümlesi kurar. Tum bunlardan dolayı kendisi icin kitap yazmanın buyuk cüret oldugunu söylemek isterim. Kendisi bulduğu sözleri bir blog acsın ordan paylaşsın olmadı facebook, Twitter falan kullansın. Kitap Kahraman tazeoglu icin cok buyuk lokma cok!
Emin olun ülkede bu adamdan çok daha güzel yazacak insanlar vardır. Beni üzen bu kendi bilmez adamların kitapları kapış kapış giderken Ahmed Hamdi'nin, Oğuz atay'ın kitapları bu ne hiçbir şey anlaşılmıyor tarzı cahil insan cümleleriyle raflarda kalıyor. Burdan gençlere sesleniyorum. Bu tip adamların kitaplarını okuyunca kitap okuyan, entellektüel birey havalarına girmeyin. Bu tip adamlar cahilliğinizi gidermez bilhassa iyice artırır. Entellektüel olmak istiyorsanız ilk edebiyatımızın tarihinden başlayacaksınız. Yunus Emre, Fuzuli, baki okumamış tazarruname gibi bir nesir şaheserinden habersiz adamdan entellektüel mi olur? Peh kimlerin eline kalıyoruz.
bugün çıkmış olan MOR adlı kitabının editör yorumu beni benden almıştır.

"Önünüze bir metin geliyor, yazarına bakıyorsunuz ve orada iki isim görüyorsunuz: KAHRAMAN TAZEOĞLU & M. H. KAN. Estetik edebiyatın dâhisi ile bilimkurgu edebiyatın dehasının teşrikimesaisi bir distopya... Uzak bir gelecekte insanoğlunun milyonlarca yıllık evriminin edinimleriyle ulaşmaya çalıştığı zirveye çarpık bir yorum ve sentetik yöntemlerle tırmanan sisteme karşı yine o insanoğlunun varoluş savaşı... Ve aşkı unutturmaya çalışan zorbalığa karşı aşkın mücadelesi... Epik kurgusu burcu burcu bir lirizmle beslenmiş çağıldayan bir roman. MOR’u bitirdiğimde anladım ki, ceviz kabuğuna koskoca bir evren sığabiliyorsa eğer, 200 sayfaya da bir destan sığabiliyormuş demek ki. Küçük bir sözcük oyunuyla bitirecek olursam, MOR, edebiyatımıza TAZE bir KAN olacak, bundan adım gibi eminim..."

Devrim Yalkut
sadece cümlelerin yerini, sayfasını ya da içindeki bir iki kelimeyi değiştirerek 20 kitap çıkartmış kişidir. sadece kezbanlara ve ergenlere sattığı kitaplarla servet yapmış kişidir aynı zamanda. aynı klişeler, aynı pesimist havalar, üç beş süslü cümle arasına sıkıştırılmış sensiz öldüm bittim minvalinde sözler. yarak kürek şiir kitaplarının usta ismi.
falım sakız sponsorluğunda yazıyor şiirleri heralde. sakız falları gibi lan bu ne.

"bir zamanlar benim olan ellerin
şimdi niye ellerin"

4-A sinifindan kahraman arkadasimizi alkışlıyoruz çocuklar.
tüccar veya esnaf.
normal eylemleri insanlara devrik cümle kurarak satan adam.
severek okudugum edebi sahsiyet.
bir aşk sözü mü gördünüz ? sitem mi var ? ya da siktir edin , googleye aşk sözleri yazın çıkan sözleri facede paylaşın altına da bu ismi yazın. 20 beğeni ve türlü yorumlar garanti. kezban kızlar kullanır.
aşk kitabı mı yazıyor yoksa insanın iç dünyasının içine eden, karartan kitaplar mı yazıyor.

çözemedim.

çok sıkıcı bir üslubla yazıyor.