bugün

fizyolojik bakımdan eşit değildir, erkek doğası gereği daha güçlüdür. sosyolojik bakımdan eşit değildir, gecenin bir vakti sokakta yalnız başına yürümek cesaret ister. hukuki açıdan eşit değildir, kanunların çoğunu erkekler yapar.

kısaca erkek egemen dünyada kadının kendi var adı yoktur.

mamafih tanrının kendisine verdiği yoktan var etme içgüdüsüyle herşeye rağmen, çocuk da yapar kariyer de. ama bunları yaparken kendisine destek olabilecek güçte bir erkeğe rastlamışsa ve herşeye rağmen özgüvenini ve özsaygısını yitirmemişse eğer.

genelde durumun tersi söz konusudur. çoğu kariyeri yarım kalmış, kendini ispatlaması engellenmiş, özgüveni zedelenmiş kadının önünde bir erkek vardır. ve bunun sonucunda sabah eşi işe giderken yataktan kalkmayan, kendine bakmayan, kendini salmış hayatı sallamış kadın türü çıkar ortaya. hayallerine el sallamak zorunda kalmış boşvermiş kadındır bu.

bırakınız üretsinler, bırakınız yaratsınlar. üreten, doğasına uygun şekilde davranabilen, yaratan kadın mutlu kadındır. eşini herşeye rağmenkendine mecbur bırakmak isteyen erkeklerin harcı değildir bu tür kadın. o yüzden yetkilerini kullanıp engeller evlilik prandasında esirini hemen her erkek.

önce babası yada abisi sonrasında eşinin mandasında yaşamak zorunda olan uyanmış kadın için eşitlik gümüş tepside sunulmaz,alnının teriyle, emekle çatır çatır elde edilir. doğuştan eşit olmasa bile bileğinin ve yüreğinin hakkıyla kendisi elde eder eşitliğini.
olsaydı otobüslerde sadece yaşlılara yer verirdik.
adaletde olmadığı gibi.
olaydı iyiydi.
pozitif ayrımcılıktan bir haber kişi sözü.
kadın güçsüz, çelimsiz, güzel ama güzelliği bazen işe yaramayan, güçlüler dünyasında hayatta kalma konusunda pek beceri geliştirememiş zayıf, erkeksel bazı yetilerden yoksun olduğundan eşit değildir. eşitlikçi kadın yanılıyordur ve acizdir. genelde güçsüzler böyle saçma şeyler iddia eder.
kimi erkekler embesil kardeşim embesil...
(bkz: kadın erkek eşittir fakat kadın daha fazla eşittir) *
halihazırda mevcut durum tespitidir. evet kadın erkek eşit değildir.çünkü toplum asla buna zemin vermez.sürekli kadınlara öğretilmiş bir yetersizliği dayatır. kadınlar bunu öğrenir ve bu yetersizlik yanılsamasıyla yaşar. ataerkil toplum ve onun yandaş argümanları da bu konuda hem kadına hem erkeğe oldukça yardım eder.
sonra böyle bir toplumun bağrından kopup da sözlüğe gelmiş birisi "kadın erkek eşit değildir.çünkü reröreeeee.." diye başlık kusar.. onunla aynı fikirde olan bilibililer de "evet hem de hobudu kubudu da var ondan da eşit değiliz." der.
öğrenilmiş ve öğretilmiş yetersizlik de kartopu gibi büyür de büyür.

edit: farklı olmakla eşit olmama çok değişik kavramlardır.
fiziksel olarak eşit değildir.
dış görünüşleri farklıdır.

kimyasal olarak farklıdır.
farklı hormonlar salgılarlar.

zihinsel olarak farklıdırlar.
erkekler daha zekidir(genelde)

duygusal olarak farklıdırlar.
kadınlar daha şefkatli ve duygusaldır.vb..

kadın ve erkek birbirlerinin eksik yönlerini tamamlasınlar diye yaratılmıştır.eşit olsalardı üreme olmazdı.ve olay iki tane ademde biter giderdi.

kadın ve erkek sadece haklar ve ödevler konusunda eşittir.
kaldı ki zaten eşitlik adalet değildir.
eşit olması için aynı olması lazımdır.mümkün deeldir.
doğru bir önermedir. kadın ve erkeğin hakları eşittir.
fiziksel olarak eşit değildir.
erkekler daha güçlüdür.

kimyasal olarak eşit değildir.
erkeklerin kimyası daha sağlamdır.

zihinsel olarak eşit değldir.
erkekler her zaman her yerde zekidir.

duygusal olarak eşit değildir.
erkekler duygularına hakim olabilir.

evet sonuç olarak erkekler hakkında sayılan gerçeklerin tam tersi kadınlarda yerleşmiş olduğundan, bir eşitlikten söz etmek adalet anlayışımıza terstir.
kadin erkek esit degildir. olamaz da zaten. esit olan haklaridir.
fiziksel kimyasal özellik bazında konumlandırmalar ne kadar saçma. fiziksel olarak bakarsak, siyah bir erkekle beyaz bir erkek de eşit değildir o zaman? japon erkekleri ile türk erkekleri de zeka bazında eşit değildir mesela? bu şekilde kadın erkek eşit değildir gibi ucu açık ve safsata bi önermeyi ciddiye almamam gerektiğini düşünüyorum, evet.
ayrıca, toplumların ilk zamanlardan beri yüzde beş ila onu eşcinseldir. buna ne diyeceksiniz, görmezden gelinecek bir durum değil asla.

velhasılkelam, kadın ve erkek algısı sadece üreme organlarında kalmayıp toplumun her yerinde her alanda * kendini tanımlamışsa, bu durumda kadın ve erkeklerin birbiri üzerinde üstünlüğünü tartışmak abes kaçar. çünkü zaten senin ürettiğin kavramlar bunlar? doğal olan bu değil? doğal olan bir kadının doğurması bir erkeğin de rahmi döllemesi. bu kadar. gerisini sen yazmışsın sonra da erkek daha üstündür bilmem ne. o kısım tamamen uydurma bence.
aynen başlıkta yazıldığı gibi kadın erkek eşit değildir efendim.

günlerden bir gün bankaya işim düştü, sıraya girdim. (o zamanlar sıra numarası yoktu) arkalardan bir hatun bir bir sıraları atlayarak yanıma geldi. ben ikinci sıradaydım.

hatun; ( beyfendi, acelem var, sıranızı bana verebilir misiniz? ) bu isteğini reddettiğimde arkadaki hemcinslerim: ( birader, kadına sıra versene? acelesi varmış işte anlamıyor musun? ) diyerek hatuna yavşadıklarını gördüm.

dedim ki: şimdi arkadaşlar bu sırayı bir erkek isteseydi tekme tokat arkaya gönderirdik elemanı ama kadın olunca başka oluyor dimi?

sonra kadına döndüm; heryerde kadın erkek eşittir diye avaz avaz haykırırsınız sonrada her yerde cinsinizin ayrıcalıklarını kullanırsınız! hani kadın erkek eşitti?
doğru eşit değildir, her zaman kadın öndedir. onlar ki anne olabiliyorlarsa, binbir zahmetle doğurup evletlarına herşeyin en iyisini istiyorlarsa erkeklerden kat kat üstündür.*
fıtrat olarak doğrudur. o yüzden erkek dediklerimizin adam olup bizi eş tutmak için insanlık öğrenmesi gerekir.
ben bu durumu avrupa'da dönen antisemitist muhabbetine benzetiyorum. almanya'nın yahudi katliamlarından sonra yahudilerin aleyhine konuşan kimse haklı da olsa hiç düşünülmeden artık kınanır hale gelmiştir. yahudiler filistin'de çocukları öldürüyor bile diyemezler bm toplantılarında. bana da antisemitist diye yaftayı yapıştırlar diye korktuklarından. korkularından gık diyemezler yahudi devletine.

şimdi türkiye'de aynen böyle bir dalga var. yıllarca kadınlar dövülüp, hayvan gibi muamele gördüler türk milletinin erkeklerinden.
hukuklarına riayet edilmedi, mutlu olamadılar. anadolu kadının %75'i orgazmı hayatında hiç yaşamamışlar. yani erkek milletinde bir eşeklik var bizim ülkede.

fakat!

şimdi öyle bir algı oluşturuldu ki artık doğruyu söyleyen de bu yaftayı yiyip oturuyor. kadın erkek eşit değil diyenin sözünü düşünmek yerine taşlamaya başlıyorlar. kadın düşmanı, hain oluveriyorsun bir anda. bu canı çıkasıya kadar bağıranlara da dikkat ediyorum ya gaza getirilmiş genç bayan arkadaşlar ya da içi dışı bir olmayan erkek müsveddeleri. düşünmeden bağırıyorlar sadece her zaman yaptıkları gibi. medya durmadan pompalıyor ne düşünmen gerektiğini. öyle düşünmezsen marjinal oluveriyorsun bir anda.
halbuki kadın erkek eşit değildir mantığının binlerce vicdani açıklaması var. biri aşağı biri yukarı demek olarak algılamamak lazım sadece.
bedensel anlamda eşit olmadığı inkar edilemez bir gerçektir.

başka alanları bilemem.
eğer kadın erkek eşit derseniz kadınların askerlik yapması ve boşanmada erkeklerin nafaka vermemesi ve anne yada baba öldüğünde bekar kız çocuklarını verilen maaşın işsiz erkek çocuklarına da verilmesi gerekir diye düşünen birisi olarak ülkemizde kadın erkek eşitsizliği bu saydıklarımla kanun yoluyla yapılmakta.
biyolojik ve psikolojik noktalarda doğru bir önermedir. hak-hukuk noktasında yanlıştır.
kadın dövebilme özgürlüğü talebidir.

bu nasıl bi talep lan.
eşittir. hatta kadının üstün olduğu birkaç konu vardır.
katıldığım önermedir erkek fiziksel bakımdan kadından hep üstün yetiştirilmiştir ama kadın zekasıyla ön planda olmalıdır.
bu ise kadına el kaldırma erkeğe vermez aksine daha erkek kadını daha çok koruyup kollamalıdır.