bugün

hep başörtüsü veya türban ekseninde tartışılan konudur. bu çarpıklık yasakçıların da işine gelmektedir. çünkü asıl tartışmalı olan "yasak" yerine, tartışmalı olan şeyin "kıyafet" olduğu gibi bir mantık yerleşmektedir halkın kafasına. ne yazık ki yasağa karşı kesim bile bu oyuna gelmektedir. bunun sonucunda ortalama türk halkının gözünde "yeter artık sıktı bu türban meselesi!" gibi bir tepki oluşmaya başlamıştır. bu yasakçının asıl amacıdır zaten.
tüm özgürlükçü yazarlara sesleniyorum, türban ve başörtüsü hakkında yazarken kesinlikle kılık kıyafet özgürlüğü ana fikri üzerinden değerlendirin konuyu. hatta daha geniş anlamda evrensel özgürlükler açısından.
(bkz: okullara tanga ile girme özgürlüğü)
ne yazık ki günümüzde değeri bazı kadınlar tarafından bile bilinmeyen kanun.
demagoji'lerle engellenemeyecek özgürlüktür. ama bu demagojiyi yapanı da anlıyorum. çünkü kendisi henüz batı tipi gerçek demokrasiyle tanışmamıştır. sadece halka hizmet için kurulmuş bir devleti, sadece halkın mutluluğu için yapılmış kanunları görmemiştir. elbette okula tanga ile girmek isteyen çok geniş bir güruh ortaya çıkarsa bu da serbest olmalı. aslında daha güzel bir örnek "okula poşu ile girilmesi" olabilirdi. bakınız elin hollanda'lısı çoğunluk isterse şeriat gelsin diyecek kadar kendinden geçmiş. bu bir temenni değil, demokrasinin ruhuna gösterilmiş bir saygıdır.
neyse sizin o seviyeye gelmeniz için çok zaman var.
(bkz: ben bu şakil giyinirim bu bayan şu şakil giyinir)
ülkemizde yeniden insanlara sağlanacak özgürlüktür.
kafasını götüyle bir tutan bok beyinlilerin anlayamayacağı özgürlüktür.
atatürk ün getirdiği kılık kıyafet devrimiyle zaman zaman uyuşmayan terimdir. devlet kurumuna girerken belli kurallara uyulacak, bu her ne kadar bazı kesimlerin hoşuna gitmese de böyle.

onun dışında iç çamaşırlar noktasında aklın alamayacağı şeyler zaten yapılıyor ona girersek çıkamayız...
türban takan bayanlar üniversiteye giderken bile özgürce takabilmeli.
nasıl ki mini etek bluz giyenlere özgürlük namına bir şeyler konuşulabiliyorsa bence diğer türlü baş örtüsü ya da herhangi bir şekilde inancıyla birebir örtüşebilen kıyafetleri giyebilmek de özgürlükleri olabilmelidir.
günümüzdeki bazı çağdaş görünümlü bağnaz zihniyetlilerin kavrayamadığı özgürlüktür. hala insanların eteğiyle ,baş örtüsüyle vs uğraşarak topluma ,medeniyete bir şeyler kattığını zanneder.
bu durumda ülkede ciddi çelişkiler var, bu çelişkilerde hep nefret siyasetinden ötürü fakat hiç hoş değil ortaya çıkan görüntü.

özgürlükten bahsediyor iki tarafta. bi taraf mini etek gibi kıyafetlere nefret kusarken, diğer taraf ise çarşaf türban tarzı kıyafetlere. ama iki tarafta giyim kuşamdan ötürü tepki gördüklerinde öne '' özgürlük'' kavramını atıyorlar.

halbuki hoşnutsuzluk yaratıyor iki tarafta birbirine. hoşgörüsüzlük fazlasıyla hakim topluma.

şunu söylemek lazım, giyilenler, düşünülenler tamamen kişinin bireysel özgürlüğüdür. saygı duyulması gerekir. ne olursa olsun.

türban takanda insan, mini etek giyende. bir fark yok özgürlük iki taraf içinde var.
eskilerde imparatorluk dönemlerinde falan buna da karışıyorlardı değil mi. insanlık ne günlerden geçmiş gerçekten. nüfus çoğaldıkça devrimci insanlarda arada türeyip eski tabular yıkılmış daha özgürlükçü düşünceler ortaya çıkmıştır. kıyafet özgürlüğü de bunlardan biridir.
ne eski imparatorluk dönemi, halen karışıyorlar. açık saçık giyinirsen modern oluyorsun, kapalıysan her türlü hakareti etme hakkı buluyorlar.
yoktur öyle bir özgürlük. toplumda herkesin nasıl giyinmesi gerektiği bariz bellidir.