bugün

bolivya'nın şirin belediyesi el altollo'nun belediye başkanı. rte gibi belediye yollarından geçmiş ve devlet başkanlığına oynamaktadır. şiir okudumu bilemem amma türkiye'de rte'ye alternatif olabilecek tek kişidir.
bir rivayete göre babası, che guevara ile birlikte bolivya ormanlarında cia'ye karşı çarpışmıştır.
bu onur bolivya'da bu adamın sırtını yere getirmez. halkıyla çok içli dışlıdır ve nedense bu adama acayip kanım kaynamıştır.
hispanik ne kadar isim varsa ben bunu oğluma isim yapayım da yarın öbürgün belediye başkanı olursa ulusözlükte atıp tutsunlar diyen annenin evladıdır.
sarı saçlı mavi gözlüdür. küçükken dayısının ormanında gergedan kovalamışlığı vardır.

gerçek ismi jose alfredo iken ilkokulda uzay bilimleri öğretmeni kendisine garcia bruno adını eklemiştir.

yaklaşık 1,59 cm'lik (adeta) bir devdir. insanlar ona bolivya'nın kurtarıcısı gözüyle bakmaktadır.
bolivya'daki şöhreti latin amerika'da fazla esnemeye başlayınca haiti ve dominik cumhuriyeti tarafından fahri devlet başkanlığı unvanıyla ödüllendirilmiştir.
amerika'ya ve israil'e her ortamda gider çeken hugo chavez'in büyük korkusudur. saygıyla karışık bir korkudur aslında.
muhteşem yaptırımlarıyla, çektiği restlerle, söylediği cesur sözlerle dünya için yeni umutlar yeşerten vali. belediye başkanlığı görevini dün itibarı ile tamamlayıp bugün artık santa cruz valisi olmuşur.
al altallo'nun bir köyünde başlayan macerasına santa cruz valiliği ile devam eden, önünde saygıyla eğildiğim, keşke türkiye'de de böyle bir tane olsa dediğim büyük insan.
gün itibariyle latin amerika ülkelerine resmi ziyaretlerde bulunmuştur.
barcelona futbol takımı ve thierry henry' nin hayranı olan siyasetçi.
--spoiler--
Jose Alfredo ülkesine belki iyi şeyler yapmak ister ama Bolivya'nın bazı kritik hususlarıyla oynar. Güç kendisindedir, kimse "ne yapıyorsun" diye soramaz. Zira kurtuluş döneminin o efsane adamı gitmiş, yerine diktatör ruhlu birisi gelmiştir. Beğenmediklerini darağacında sallandırmaya başlar. Kendince fikirler ortaya atar ve hayranları bunlara bir din gibi inanmaya başlar. Ama hükümranlığı fazla uzun sürmez. Çok içtiği için (zaten içmeyen latin yok gibi bir şey) hastalanmaya başlar ve hanedanlığın en güzel saraylarından birisinde son vakitlerini geçirir (bu saray Şili"ye yakın bir yerde ve deniz kenarındadır). Artık Bolivya"nın bir efsanesi olmuştur. Her tarafa heykelleri dikilir. Okullarda, devlet dairelerinde, paralarda her yerde onun fotoğrafları vardır.
--spoiler--

kaynak: wikipedia