bugün

yapılan işle bağlantılı olarak yaşanan gerilimler, endişe ve kaygılardır... işi işte çözemememizden dolayı genelde eve de yansır bu stres ve aile içi sorunlar ortaya çıkmasına neden olur...
kısa vadede zamanla yarışılan bir işse katbekat artan strestir. mesai bitimi ile son bulur fakat kim bilir ömrünüzden kaç yıl çalmıştır...
bazen seslerden uğultudan bunalıp bi andan soyutlarsan kendini farkedersin çalışılan ortamın havasında elle tutulur bi hal alır bu stres.Üzülürsün bu korkunç bulutun içinde kalan insanlara basit basit şeyler cernde yanlış reaksiyona sebep olmuş kadar büyütülür. Sorgulamazlar da niye bu kadar bağırıyorum sinirleniyorum halbuki bilgisayar oyunu gibi sen bi saat sonra ölsen pat diye oyuna yeni bi oyuncu giricek. yerin mutlak doldurulacak.ee o halde nedir bu azgın nehirde akıntıya kapılmış gibi çaresizce son dala tutunmuş gibi olaya hırsla sarılmalar. bi sakinlik niye çalışıyosun 6 dan sonra düzgünce yaşayabilmek için ne kasıyosun, problem varsa çözümü de vardır, kızman gereken adam varsa kızarsın prosedürü neyse uyarırsın, tutanak tutarsın, döf açarsın, toplantı yaparsın, sonrasında gidip öğlen yemeği sonra güzel bi kahve söylersin kendine bu bağırış çağırış, iş için yalanlar entrikalar neden. sen olmasan da olucak orası.sen işini doğru yap olmuyosa bişeyi de pek zorlama, bir günde hayatının büyük bi zaman dilimini harcadığın yeri cehenneme çevirmek neden, bi düşün kendi yaşam kaliteni.. hayat senin hayatın içine etme ettirme.
iş stresi yoktur aslında,sizi işyerinde strese sokan insanlar vardır..kendi kendinizi telkin edip durursunuz'sakin ol,bişey deme,bak işine,muhatap olma'...e tabi biryere kadar bu pozitif olabilme durumları...sonra birtane beyinsiz çalışma arkadaşınız yada patronunuz sizdeki bütün pozitif olma çabasını boşa çıkarır,öyle şeyler yaparki iş stresi değil
yaptığınız planı uygulamaya koyma stresi sarar sizi.Plan dediğim şey;sizi strese sokan çalışma arkadaşınızı ücra bir köşede yakalayıp saçını başını yolmak ..yada istifa edereken patronunuza sokacağınız lafların listesi v.s..
Hayatımızın ortalama üçte bir süresini geçirdiğimiz iş yerimizin psikolojimiz üzerindeki etkilerini hiç düsündünüz mü ? işimiz, hayatımızı sürdürmek, para kazanmak için katlandığımız bir mecburiyet mi ? Yoksa egomuzu besleyen başarılarımızla bizim bir numaralı içsel doyum kaynağımız mı ? (aslında ilkide yadsınacak bir olgu değil kuşkusuz ) Kim bilgisini, yeteneğini, deneyimini, becerilerini paraya çevirmek istemez ki...hepsinin bir arada olması ideal, belki de ütopya ! O zaman işimizde bizi zora koşan ve farkında bile olmadan için için, sinsi sinsi bizi strese sokan olgulara bir göz atalım. Önce kendimizin yada resmi veya özel sektöre ait bir ofisin fiziksel koşullarının uygun olmayışı bizi strese sokar... bunlar kalabalık, intim alan yokluğu ( mahremiyetin olmayışı ) aşırı gürültü, çok sıcak, çok soğuk, merkezi ayarlı klimaların olduğu bir türlü optimum ısının kararının tutturulamadığı ortamlar, aydınlatmanın yanlış eksik yada çok fazla olduğu ofisler, hava kirliliğinin çok olduğu, sigara içiminin kısıtlanmadığı , temizliğin iyi yapılmadığı, pis tozlu, dağınık estetikten yoksun, sıkıntı verecek kadar dolu, sıkışık yerler. Aşırı gürültülü, uğultulu, makinaların monoton sesleri içinde çalışılan yerler, zehirli kimyasal maddelerin var olduğu, yada radyasyon, manyetik alanın ( kabul edilebilir sınırlarda olmasına rağmen ) bulunduğu iş yerleri, alıştığımızı sandığımız ama zaman içinde stres yaratıp ruhumuzun ve daha sonra da bedenimizin sınırlarını zorlayan stres kaynaklarıdır. Hiç olmazsa bir kısmı elimizde olan fiziksel stres kaynaklarını değiştirebilir, daha temiz aydınlık güzel ve uygun ısı ve ışıklı, sakin bir ortamda çalışmayı başarabilirsek daha az strese maruz kalacağımız kesindir ki bu da daha verimli olurken daha az yorulmak demektir. Çünkü aşağıda sıralayacağım diğer iş streslerinin kendi inisitiyafimiz içinde kontrol edilebilirlikleri doğrusu oldukça zordur. Ve bunlar bizi zaten için için çok fazla yıpratmaktadır da biz bunların bazan farkında bile olmayız.

iş Stresine Yol Açan Örgütsel Faktörler

1. Politikalar

* Adaletsiz, keyfi performans değerlendirmeleri
* Ücret eşitsizlikleri
* Esneklik taşımayan kurallar
* Vardiyalı çalışma
* Belirsiz yöntemler
* Sık bölüm değiştirme
* Gerçekci olmayan iş tanımları

2. Yapılar

* Merkeziyetçilik; kararlara katılıma izin verilmemesi
* Sınırlı ilerleme imkanları
* Resmiyet derecesinin fazlalığı
* Yüksek düzeyde uzmanlaşma
* Bölümler arası karşılıklı bağımlılık
* Personel – Yönetici çatışması
patronculuk ve kurumsalcılık oynayan ibneler yüzünden oluşan stres. yoksa gül gibi çalışılabilir. bir de sektöre bağlı.
çok fazlası iş tatminsizlğine yol açacak husustur.

zira iş tatminsizliği de işe devamsızlık, iş verimi düşüklüğü, işe bağın azalması, yeni iş arayışları, mobbing ihtimali gibi pek çok etkene sebep olacaktır.
AZ ÖNCE TANSiYONUMU 105/150 YE ÇIKARAN BAŞ BELASI STRESTiR.
bu bela yüzünden ben kilo alamıyorum... içimde bir virüs sürekli yiyor beni sanki.. emekli olup bodruma yerleşicem...
yetersiz çalışanların problemidir. başarılı çalışan stres yaşamaz. yaşıyorsa o iş yerinde problem vardır ve gerçekten başarılıysa ayrılıp daha iyi bir iş bulur.
çok fazla sorumluluk altında olmak,
fiziki görüntü ile ilgili endişeleri olmak,
dinlenme ve eğlenceye ayıracak zamanın olmaması,
mesleki ilerleme ile ilgili endişeleri olmak,
iş tatminsizliği içinde olmak,
dinlenme ve eğlenceye ayıracak zamanın olmaması,
yapacak çok fazla şeyin olması,
birlikte çalıştığı ekipte uyumsuzluk
dinlenme ve eğlenceye ayıracak zamanın olmaması,
işle ilgili düşüncelerinde reddedilme korkusu,
dinlenme ve eğlenceye ayıracak zamanın olmaması *
hayatın anlamıyla ilgili endişeler gibi durumlar neticesinde başa gelen hede.
tüketir adamı.
Kışın 2 katına çıkan stres.

Vücut sabah sıcak yataktan kalkmak istemedikçe, yakasından paçasından tutup da zorla işe getirilmiş gibi olursunuz.
Yazın da zaten her yer güzel, çalışılmaz.
nasıl kurtulunur enter!

ben ki gamsızın tekiyim, ki şu laftan da nefret ederim, kıskançlıklardan etrikalardan gına geldi. bi sonu olsun ya.

herkesin mi işi böyle, hepinizin böyle di mi?
Bir işsizlik stresi değildir. iyidir hoştur.
Son iki senedir bende bir hayli olan stres.
bir durum. mesaiden sonra bu durumun zerre kadar kalmamasını istiyorsanız, sevdiğinizle, sevgilinizle, sizi mutlu eden, yanında mutlu olduğunuz kişiyle buluşun derim. dünyalar sizin olur.
istifa ettirir, mobbing ise psikoloji bozar.
son 6 aydır manyak müdürüm yüzünden baya çektim bunu. uyuşturucu bağımlısı allah'ın keşine katlandım iş bulamama kaygısıyla. çekilecek şey değil aptallık ediyormuşum her anlamda. insan cesur kararlar vermeli mutsuz olduğu ortamda bulunmamalı her ne olursa olsun. işimi değiştirdim. daha mutluyum psikolojim daha düzgün. insana paradan önce sağlık lazım stresli olduğunuz ortamda ne olursa olsun durmayın ve cesur olun iş bulamam kaygısıyla insanlar sağlığından veriyor.
Neyine stres yapıyorsun, sanki babanızın şirketi mi?
Salın gitsin.