bugün

vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı ile birlikte galatasaray'ın renklerinin ali sami yen tarafından tanımlanmasıdır. galatasaray sarısıdır.
boku çıkmışcasına gözüken koyu bir kahverengi.
(bkz: soğukta kalmış bekçi çükü moru)
ulan ne orospu bir sarı ve kırmızıymış. bildiğimiz sarı ve kırmızı lan. neymiş içinde turuncu neymiş vişneye çalan kırmızı. yeter mına koyim. bi karar verin. sarı kırmızı mı yoksa turuncu ve vişne rengi mi ?
sarı ve kırmızının tonları olabildiğinden, tanımlanması gayet normal olandır. zira cart bir sarı değildir, aynı şekilde açık bir kırmızı da değildir. ha renklerin tonu olmasını orospuluk olarak değerlendirmek de orospu çocukluğu yapmaktır.
dünyanın en güzel iki rengidir.
yanına vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı eklendi mi bak bak doyamazsın.
tam bir dallama fransız pazarlaması.

bunlar anasını boyayıp babasına satar.

bir de özenle seçilmiş kibir kokan kelimeler. ''sarı gibi sarı mı?'' desen ''değil'' de diyemezler içten içe bilseler de.

tok bir sarı, he paşam.

sizin sarı ile fenerin sarısını yan yana koyup forma yapsanız sarı turuncular diye futbol kulübü kurulur.

kırmızı olmayan kırmızı hepten ayrı bir şarap mönüsü.

vişneye çalanmış, evet çalmayı kabul edebilirim ama kırmızı olduğuna kimse inanmaz siz dışınızda.

yine aynı şekilde sizin vişne ile bildiğin kırmızıyı yan yana diksen formaya başka kulübün renkleri sayılır.

not: bildiğin siyah
renk skalasi tarafindan tecavüze uğrayan ama fener sarisina civciv sarısı diyemeyen malları gün yüzüne çıkaran saridir. onla bunu yan yana koy bilmem ne oluyormus üstüne kahverengi ekleyince bilmem kim ortaya çıkıyormuş.

çok sakat var.