bugün

iç savaş çıksın diye yırtındığı sanılan; ve fakat "bu gidişle iç savaş çıkacak" dediği düşünülebilir durumda olanlardır muhtemel.

ikisi arasında çok ciddi bir fark vardır. habur kapısından, "örgüt militanı olduğu bilinen" teröristler giriş yapıp da salıverildiği günden beri ben bu yöndeki endişemi taşıyorum. zira diğer tarafta örgüt karşısında, halkın sembolleştirdiği "askeriye" ve askeri personele karşı girişilen bir yıpratma var. haklıdır, haksızdır veya "kişiler ile kurumların ayrımı" noktasında "net" birşey diyemeyiz ve fakat mevcut şartlarda terör örgütünün geçmişten, günümüze istekleri dikkate alınmakta ve diğer taraftan da insanların bir yerde yaşamalarının garantisi olarak gördüğü bir kuruma karşı olan güven sıfır noktasına çekilmektedir. işte asıl çaba ve yırtınma buradadır. ve tehlikeli olan da tam olarak budur.

türk insanını yapı itibari ile en az benim kadar tanıyan, tanıdığını düşündüğüm bir başbakanımız var. aslında "genel" anlamda bu sevindirici bir durum. halkına yabancı olmayan(ya da olmaması gereken) bir başbakan. ama halkının gene tanıdığı, bildiği açıklıklarını kullanmaya çalışıyorsa ayıplarım ve gene bundan da emin olamayız. sadece elimizdeki örneklere ve yaşanmışlıklara bakabiliriz. ve bana göre iki yüzlü, riyakar bir durum var birçok meselede sayın başbakanımızın hâl, hareket ve tavırlarında(burası ayrı mesele dallandırmadan devam).

türk insanı göreve atılmak için "emir" gelmesini beklemez. bunu değiştiremediğimiz açık. bugün ülkenin batısındaki herhangi bir köyde, bir terör baskını söz konusu olsa halk çatışacak ve eğer ki karşısındaki gücü bastırabilirse kendi ceza sistemlerini uygulamaya alacaklardır. ileride bundan dolayı yargılanacaklarını bile bile yapacaklardır bunu. çünkü kendi göbeğini kesmeyi, hayattaki asli ve öncelikli görevi olarak bilmiş, bellemiş insanlardan bahsediyoruz. ve gelelim işi bağlama kısmına sen bir tarafa bu denli müsamaha gösterirsen(en azından diğer tarafın böyle algılamasına sebep olursan) ve buna karşın bir diğer tarafın da güvencini kırarsan dengesiz bir çatışma ortamını, kendi ellerinle hazırlamış olursun. bunu belki kasti yapıyorsundur, belki de gayri kasti olarak ortaya çıkıyordur. ama bu durumda çıkıp da "bakın böyle olur" diyen adamları da yırtınmakla itham edemezsin.

velhasılı işin özetini geçelim: sen devlet eli ile insanlara "ayrılık" mesajları verirsen, sonuçları da bu yönde seyredecektir olayların...