bugün

Sakın o karanlık odaya girme. Sabaha çıkmak istiyorsan şeytanı uyandırma.
(bkz: john verdon)
(bkz: şeytanı uyandırma)
Halbuki ben senin osuruğunda boğulmayı bile göze almıştım.
"Ne aşkın ne de nefretin bulunmadığı bir oyunda, kadının rolü vasattır"

(bkz: nıetzsche)

(bkz: iyinin ve kötünün ötesinde)
Şimdiden sonra uzanmaya kalksam neye yarar? Artık tüm çiçekler soldu. Geriye kalan ölüm ve ben ne yazık ki ölmedim. Ölemedim işin kötüsü. Sessiz sedasız oturup bi köşede, ölüm anını bilerek beklemek zorundayım. Eski yarım yamalak coşkulardan, sahicisine az çok benzer keyiflerden de arınmış, temkinli düşlere bile yer bırakmayan, kara kuru günlerimi sürdüreceğim- ayıp olmasın diye. Hiç yaşamamışken daha az yaşamaya yargılıyorlar beni, ömrümü uzatmak için. Yaşamın izmaritini veriyorlar elime, sigara içmeyi yasakladıktan sonra...

mayıs- ağustos 1981
(bkz: Akışı Olmayan Sular)
(bkz: Pınar Kür)
ağlama angelita, ya sana bu gece bir ev alacağım, ya da yasımı tutacaksın.

(bkz: yasımı tutacaksın)
insan böyledir, aziz bayım, iki yüzü vardır onun: Kendini sevmeden sevemez.
(bkz: Albert Camus)
(bkz: Düşüş)
"Su anda, sana güzel bir söz soyleyebilmek icin, on bin kitap okumus olmayı isterdim" dedi: Gene de az gelismis bir cümle söylemeden icim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma cok sevindim kendi capımda…" OGUZ ATAY
bu kağıt senin tenin, bu mürekkep benim kanım..
senin bu kadar mutlu olmana ancak senden birsey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler...
uçurtma avcısı - khaled hosseini.
Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
"üçüncü dünya ülkesinde değil de birinci dünya ülkesinde doğduğum için minnettar ve mutlu olmam gerekenleri protesto etmek için anoreksik oldum. Dünyanın diğer taraflarında her şey daha kötü diye sevinemiyorum. Afrika'da çekilmiş belgeselleri izlemişsinizdir, anoreksik bir beden oradaki bedenlerin yanında hiç kalır."

"Tenimin siyah olmasını çok isterdim. Siyah tenli kardeşlerimizle dayanışmayı arzulayan iyi bir insan olduğumdan değil, ozon tabakasını yok ettiğimizde siyah tenliler müthiş avantajlı olacağı için isterdim bunu. O gün geldiğinde yeraltındaki deliklere tıkışan biz uçuk benizliler, siyahlar yüce gönüllülük gösterip de bize yiyecek attıkları sürece yaşayabileceğiz. Bizi beslemekten bıktıklarında kapandığımız deliklerimizde kıvranarak gebereceğiz. O günü sabırsızlıkla bekliyorum. Yüzyıllardır dünyanın dört bir tarafına iğrenç bir mantar hastalığı gibi yayılan beyaz ırk, bunu çoktan hak etti."

Katarina mazetti-tanrıyla bütün ilişkimi kestim.
"Sana ihtiyacım yok ki benim! insan yalnız da mutsuz olabilir çünkü."
''beni anlamıyorlardı. zarar yok, zaten beni daha kimler anlamadı...''

Oğuz atay- korkuyu beklerken

bazen "boşver" dediğim ne varsa nedeninin bu cümlede gizlendiğini hatırlar, içten içe yeniden kahırlanırım.
dünyaya bir daha gelsem, çok az okur çok fazla mutlu olurdum.
'' içimden geçenleri bilselerdi, beni dünya'nın bir numaraları vatandaşı sayarlardı. insanları dinlerken sıkıntılı bir görünüşüm vardı; sanki, her zaman onların sözlerini bitirmelerini ve konuşma sırasının bana gelmesini sabırsızlıkla beklerdim. Bana kalırsa, bu görünüş çok aldatıcıydı. Bana kalırsa, bana kalırsa... ne yazık hiç kalmadı bana. Benden önce davranıp ne olduğumu, aslında ne kadar bencillik ettiğimi suratıma haykırdılar. Oysa, hepsiyle tek tek ne kadar ilgiliydim. insanlar benim için soyut kavramlar değildi. Birlikte bulunduğum sırada onlar için ayrı ayrı bir şeyler yapmak isteği ve bunun imkansızlığı beni sarıyordu. Hangi birine yetişecektim? Hemen ortaya çıkmaya korkuyordum. Her biri, bir öncekinden o kadar farklı bir davranış istiyordu ki.. Ben, gene hepsine yetişmeye hazırdım. Fakat birinin yardımına koşmak, onun düşüncelerini paylaşmak bir öncekine ihanet olacaktı. Bu nedenle çekingen davranıyordum. Aslında her gördüğüm insana kapılıyordum. Hemen onun gibi olmak, ona bütün varlığımı sunmak ve onun bütün varlığını içime almak istiyordum. Her an değişmeye hazırdım.
Bu isteklerle ancak bir kişinin yaşantısına katılabilirdim bütün ömrümce. Buna da razıydım. Bunu da istemediler benden. Beni küçümsediler; kişiliklerine karıştığımı sandılar. Her türlü alçalmayı göze almıştım onlar için: her biriyle, ondan öncekilerin bütününü bir yana bırakacak kadar yoğun bir yaşantıya girdim. Belki de kendi isteklerini çok ciddiye almıyorlardı; benim, bu isteklere verdiğim önemi, onlar vermiyordu. Şimdi bile, sözün gelişi böyle konuştuğumu sanıyorsunuz. Bütün meselenin Selim Işık olduğunu ileri sürüyorsunuz. Neden? En basit, en bayağı insanlar için bile, gözümün ucuyla şöyle bir gördüğüm insanlar için bile aynı duyguları besliyormuşum da ondan. ''

(bkz: Tutunamayanlar)
Lâkin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan.
(bkz: kör baykuş)
"Seni seviyorum, daha önemlisi seni beğeniyorum. "
Karanlıkta nüfus sayını şöyle yapılır; yaşayanlar bir sigara yakar.
Canınızı yakacak kişiyi seçebilirsiniz.
iyi adamlar yalnızlıktan ölüyor
iyi kadınlar ise kötü adamların balkonunda gökyüzüne bakarken...
dostoyevski
hem koca dediğin bir köle olursa onun ne tadı kalır ki?
Memduh Şevket Esendal- iki kadın.
içinden çıkamadığın bir şey varsa içinde kal, çıkma! Dünyayı sen mi kurtaracaksın?
görsel
(bkz: alıntıdır)
oysa kolay bir sanat değildir uyku,
gün boyunca uyanık kalmak gerekir uğruna.
Böyle buyurdu zerdüşt - f.nietzsche
sana kim uyku vadetti. mesele huzursuzluk duyman değil. yanlış bir konuda huzursuzluk duyuyor olman.
Sevmek mi?
Artık çok değil, yeteri kadar.
Seni de öyle yetecek kadar.
Hepsi hepsi Bu kadar...
güncel Önemli Başlıklar