bugün

Uğruna savaşlar verilmiş o kadar yiğit can vermiş nice şiirlere şarkılara konu olmuş şehir varken Ankara olması tuhaf gelir hep. Evet.
bir; sydney varken canberra'yı başkent yapmak değildir.
Osmanlı başkent yapmış sonu malum.
Bak sen ya allah allah nasıl düşünülemedi bu. Görüyo musun hiç aklına gelmemiş kimsenin.
Hayır lisede de mi görmediniz ankaranın başkent olma sebeplerini anlamıyorum ki.
azametli padişahımız mc vahdo, istanbul'u kendi elleriyle teslim etmişti de ondan. müsait değildi.
çok basit aslında..
o dönem işgal edilmiş olan istanbul yerine tehlikeden uzak ve küçük bir anadolu şehri olan ankara nın başkent olması gayet normaldir..
aslında kayserinin olması düşünülmüş ilk etapta ancak daha sonra ankaranın daha uygun olacağı görülmüş..
Ruslar bir gecede gelirse görürsün başkenti.
bence ankara'ya şükret, az daha kayseri oluyormuş.
1914 mondros antlaşması sonrası istanbul'u işgal eden ingiliz ordusu teğmeni, aracıyla önünden geçen döneminin "osmanlı imparatorluğu sadrazamı"nın kendisine selam vermeden geçtiğini iddia ederek aracı durdurur. Sadrazamı indirir ve nezarete attırır. Milli mücadele yıllarının başladığı yıllara kadar istanbul bu gibi daha pek çok trajikomik ve hüzünlü esaret hikayelerinin yaşandığı bir şehirdir.

istanbul entelektüalitesi ve "Batılılaşma" çalışmaları ise ancak sömürgecilik ve mandacılık tartışmaları ile çevirilen birkaç bilim ve felsefe kitabından ibarettir.


Nitekim Mustafa kemal 1927 yılına kadar istanbul'a ayak basmaz. 1919'da adeta küskün ayrıldığı bu şehre hala çok kırgındır.
ankara merkezi açıdan daha iyi olduğu için yapılandır.

ayrıca bu nasıl muhabbet amk?

dur buraya da damgamı basayım ;

(bkz: bunlar hep boş muhabbet)
başlığı açan arkadaş tabi ki troll fakat saf duygularla başlığa girmiş, lise tarih derslerinde uyuyan arkadaşlar için bilgilendirme yapayım.

ülkenin savaşta olması ve bu savaşı yönlendirecek bir merkezin gerekliliği mustafa kemal ve arkadaşlarını bir meclis kurmaya itti. Anadolu'daki milli mücadeleye desteğin oldukça fazla olması, ankara'nın coğrafyası sebebiyle savunulması daha kolay bir il olması, batı cephesine yakın olması, istanbul'dan ve batı anadolu'dan gelen trenlerin ankara'dan geçmesinin getirdiği ulaşım ve iletişim rahatlığı gibi sebeplerden bahsedebiliriz.

atatürk nutuk'ta bu konudan şöyle bahseder:
"Ben Ankara'yı coğrafya kitabından çok tarihte öğrendim ve cumhuriyet merkezi olarak öğrendim. Gerçekten Selçuklu idaresinin parçalanması üzerine Anadolu'da kurulan küçük hükümetlerin adlarını okurken, birtakım beylikler arasında bir de Ankara Cumhuriyeti'ni görmüştüm. Tarih sayfalarının bana bir cumhuriyet merkezi olarak tanıttığı Ankara'ya ilk defa geldiğim o gün de gördüm ki, aradan geçen yüzyıllara rağmen Ankara'da hâlâ o cumhuriyet yatkınlığı devam ediyor.
Beni Türkiye'ye en uygun merkezin Ankara olabileceğini düşünmeye iten ilk vesile çok eskidir ve tekniktir."

o dönem istanbul'da da bir hükümet görev yapıyordu ve ingiliz güdümündeydi. o dönem derken tbmm'nin ankara'da kurulduğu dönemden bahsediyorum. yani 1920'nin bahar ayları. o dönem bir meclis kurulması gerekiyordu ve istanbul işgal altındaydı. dolayısıyla gidip düşmanın orta yerine meclis kurmak çok akıllıca değildi. o işgal 6 ekim 1923'e kadar devam etti. bu süre zarfında ankara'daki meclis görev yapmış ve cumhuriyetin kurulması için tüm çalışmalar tamamlanmıştı. nitekim işgal devletlerinin istanbu'dan çekilmesinden 23 gün sonra cumhuriyet ilan edilmişti. sonuç olarak bir devletin meclisi neredeyse yani bir devlet nereden yönetiliyorsa orası o ülkenin başkentidir. o dönemde osmanlı devleti'nin başkenti kağıt üstünde istanbul olsa da, kanunen türkiye'nin başkenti 13 ekim 1923'te ankara olarak kabul edilmiş olsa da esasen 23 nisan 1920'den beri başkent ankara'dır. ankara dönemin şartlarından dolayı başkent olmuştur.

peki savaş bittikten sonra neden meclis istanbul'a taşınmadı diye soracak olursak onu da nutuk'tan bir alıntıyla açıklayayım. atatürk der ki; "Hükümet merkezi neresi olmalıdır? Bence iki bakımdan inceleme yapmak gerekir. Biri her tür taarruz ve saldırıya karşı yerinden kıpırdamayarak kuvvet ve sükunetini muhafaza edecek bir yer olmalı. Bu bakımdan doğal olarak ülkenin merkezini araştırmak lazım. Yoksa bir geminin topundan telaşa düşecek bir yerde hükümet merkezi olamaz. ikincisi, hükümet merkezi öyle bir yerde olmalıdır ki, hükümet bakışlarını ülkenin bütün yörelerine eşit surette atfedebilsin. Eğer ülkenin bir köşesine çekilirsek, bu durumda bayındır olmayan ve bizden uzak olan yerleri unutabiliriz."
nitekim fatih sultan mehmet istanbul'u başkent yaptığında istanbul osmanlı'nın merkezinde bulunuyordu. istanbul'un başkent yapılmasının sembolik sebeplerinin dışında çevre illere yakınlığı ve merkezi olması da büyük rol oynamıştır. atatürk'te fatih sultan mehmet gibi ülkenin başkentinin ülkenin merkezinde olması gerektiğini düşünmüştür.

bu tarz konularda nutuk çok büyük bir yardımcıdır. o dönem hakkında merak ettiğiniz bir çok şeyin cevabını bulabilirsiniz. okuyun, okutun efendim.
(bkz: kudurun köpekler)

--spoiler--
Ankara ayazı ruhumu keser
Bi' cebimde kenevir tohumu
Ayrancı, Cebeci, Kennedy yokuşu
Kaybettim gene şu yolumu!
--spoiler--
eskişehir varken ankara da neymiş?
Yozgat a yapılan büyük haksızlık.
Ankara'nın başkent yapılma nedenleri;

1-Anadolu'nun orta noktasında bulunduğu için her yerle kolayca iletişime geçilebiliyordu.
2-Ankara halkının milli mücadeleye destek vermesi.
3-Ankara'nın özellikle kurtuluş Savaşı'nda cephelere yakın olması
4-jeopolitik konum itibariyle ele geçirilmesinin zor olması.

Daha açıklayıcı olması için şu linki buraya bırakıyorum: http://www.ataturkinkilap...nin-olusun-nedenleri.html
ya o kaç-ak saray ?

o ne biçim bir mimaridir ?

ne biçim bir şeydir ?

resmen dinci hödüklüğü.

ankarayı beğenmeyen

yaptığı kaç-ak saraya bakacak.
başkenti ülkenin yaklaşık her sınıra en uzak yeri olarak seçmek gayet mantıklıdır.
93 harbinde ruslar yeşilköy'e kadar geldiğinde yıldız sarayına girip abdülhamiti ele geçirmeleri 22 kilometreye bakıyordu. bu akıbetten kurtulmak için han hazretleri ingilizlere kendisini kurtarmaları karsılıgında kıbrıs'ı verdi.
aynı şekilde 1. dünya savaşı sonunda istanbul'un ingiliz postalları altında çiğnendiği günlerde direnişin yeşerip büyüyebildiği güvenli liman ankara'ydı.
işin tuhaf yanı gerileme döneminde onca toprak kaybedilmişken bazı basiretsizlerin istanbul gibi her yönden saldırıya açık bir yeri hala başkent olarak tutması.
istanbul zaten birbirine girmiş, bari başkent başka yer olsun da keşmekeşlik dağılsın.
Ya şurada çoluk çocuğun saçma sapan yazdıklarını okumaktan sıkıldım birileri n’olur bunun göreceli bir şey olmadığını arkadaşa anlatsın.

Bir de demiş ki “bozkırın ortasında başkent mi olur?” Ulan 2 köprüsü var diye istanbul mu yapsınlar başkenti? Ah bu gençlik.. kafası basmadığı şeylere yorum yapmasını ne güzel beceriyor, keşke kafasını çalıştırmak için çabalasa..