bugün

ilk önce topbasa söylesinde kazdıkları dogalgaz cukurlarını kapatmayı bir ögrensinler birgün arabanın ön takımını verecekler elimize.
(bkz: büyük türk yalanları)
doğru ellerde çok güzel sonuçlara dönüşebilecek bir önermedir. fakat bu sözü söyleyenin planları arasında istanbul'u satmak olmamalıdır, göz boyamak olmamalıdır. istanbul gibi bir şehri de maymuna çevirmemelidir. bu yüzden bilinçsiz ellerde pini çekilmiş bir el bombasından farksız olacaktır bu iddia.

(bkz: elinde patlamak)
(bkz: maymuna çevirmek)
Artık dünyada ülkeleri temsil eden şehirler vardır.italya'yı nasıl bir Roma,Fransa'yı da Paris temsil edebiliyorsa Türkiye'yi de sosyo-kültürel zenginliği, modern-kent yapılanmasıyla dünyaya tanıtacak bir şehir gerekmektedir.Ayrıca bu tarzda bir reklam şehri yaratmak için iktidar belediyesinin siyasi dönemsel göz bürümelerine,oy avcılığına yeltenmemesi gerekir. Ancak bu süreç ; manavların domatesleri daha olmuş daha kırmızı göstermek için onları kırmızı şemsiye altına dizmesi,malını satabilmek için manavın seçmece ve tadına bak abla-abi taktiğini uygulaması,çürük ve ezik hıyarların çaktırmadan poşetin dibine bırakılması vs..mantığında olmaması gereken durumdur.
*Zira zamanında yenmeyen meyveler de çürür.* Akla şu soru da gelir: Neden istanbul? Sıkıyorsa istanbul'da oy almak için varoşlarda kullandığın sahte sadakacı demokrasi anlayışını doğuda onlardan kömürü bile esirgediğin gerçeğiyle yüzleşerek bir ili bu amaç için kullan.
alenen ''benim işim ülkemi en iyi şekilde pazarlamaktır'' diyen adamın,ürün arayışı..
(bkz: istanblue)
başlıgı ilk gördügümde muzlu yaş pasta gibi geldi. londra'yı düşündüm, paris'i düşündüm, roma'yı düşündüm, newyork'u düşündüm, madrid'i düşündüm.

hani halk arasında bir laf vardır "x'e koyayım sana birşey olmasın"

tayyeap falan benim umrumda degil de, eleştirinin sınırlarını zorlayıp nerdeyse adamın lağımdaki bokunu eleştirebilecek seviyeye gelen adamları görünce tırnaklarım uzadı, anksiyete bozukluklarım nüks etti. "canım sıkılıyor" deyince bir büyüğüm bana "parmagını kullan evlat" demişti. ben de parmagımı cinsel degil, farklı yerlerde kullanmaya karar vermiştim çok önceleri.

bir insan kötü olabilir, başarısız olabilir, iyi yönetemiyor olabilir..

ama "istanbul'u marka yapacagım" lafının nesini eleştirebiliyorsunuz ya?

nasıl bir zekadır bu?
eleştirmek için alnınıza silah mı dayadılar ki bu derece saçmalama noktasına geldiniz?

avrupa'da londra gibi, roma gibi, madrid gibi marka şehirler var. ne oldu bu şehirlere satıldılar mı? kendi şehirlerindeki adamlara tecavüz mü edildi? yoksa markalaşan şehir sonucunda insanlar ülkeyi terk mi etti?

tayyip çıksa dese ki "türkiye medeniyeti hak ediyor" ya da "atatürk ulu önderdir" ona da bi kulp bulacaksınız.

gidin müsil, yovita gibi hazmı kolaylaştırıcı ürünler alın. zaaaaarttttt diye içinizdekileri dışarı çıkartın. sonra olaylara objektif olarak bakmayı öğrenirsiniz belki.
-istanbul'u marka yapacağım,
+ne markası?
-sigara markası. samsun'un, bitlis'in var da koskoca istanbul'un niye yok.
hafiften hayri gülle vaadi gibi durur.
- istanbul'u marka yapacagim!
+ ne marka?
- danimarka hıhahhahhaha...
istanbul zaten markadır.