cebi dolu, kalbi boş, gözü para hırsı bürülü ev sahiplerinden birine denk geldiyseniz üstüne de öğrenciyseniz yandınız. hele de kiralayacağınızın karşısında ev sahibinin akrabası oturuyorsa vay halinize...
kira günlerinin haftasonuna denk geleceği zamanlarda, araya bayram gireceğinde kirayı önceden hazırlayıp teslim eder de hiçbir zaman " ne acelesi vardı evladım, kaçmıyorsunuz ya" gibi bir cümle işitemezsiniz. ancak aksine ola ki kirayı bir gün geciktirirseniz telefonunuzda ev sahibinin numarasını görmek beklendik ve kaçınılmazdır.
evin bir sorunu olduğunda duyacağınız cümle de bellidir: "daha önceki kiracılarımla böyle bir şey olmuyordu hiç sorun sizden kaynaklanıyor", "onu da ben mi yapacağım" * *
bir diğer kötü tarafı da evinize girip çıkanları gözetleyen karşı komşunuzdur. yanınızda arkadaşlarınızla eve girmek üzereyken yakalanırsanız tezeği avuçla yersiniz, iki saat sanki sadece tesadüfmüş ayağına sorguya çekilirsiniz, kendi evinize hırsız gibi girersiniz, lambaları yakmadan, parmak ucuna basa basa...
işte tüm bu sebepler üstüne de istanbul un pahalılığı sebebiyle başınızı sokacağınız bir eve sahip olmak isterken fark etmeden götünüze sokacağınız bir kazığa sahip olursunuz.
zengin ev sahiplerini türeticek eylem.