Bütün bilim adamları gibi o da bir köleydi.
Kabala meraki ilahiyatci kimliginden gelen bilim insani. Bir fizikci olup benzer bilimlerden kimya yerine gidip kimyanin atasi olan simya uzerine dusmesi de bu yuzden. Klasik fizigin babasisin ama evrenin sirlarini kutsal kitaplarda acayip ve bilim disi yontemlerle ariyorsun. Iki kimligin cakismasinin sonucu haliyle bu oluyor. Her ilahiyatci bilim insani ayni seyi mi yapti? Tabii ki de hayir. Bunda newton'un newton olusu da etkiliydi. Kendisi Cok ketum inatci ve takintili bir adamdi. Bu acayip calismalarini gunumuzde de gorebilirsiniz ama cogunu olmeden once yok etmistir.
yahudidir ve adının tercümesi ishak yeni"dir.
karma sıfatı olaraksa sanırsam einstein çok kilişe olacağından johannes kepler ile buna kanaat getirmişler. *
Dünyaca ünlü bilim insanı.

Hareket kanunlarının yaratıcısı ve çekim kanunlarının babası olmadan önce sıradan biri insandı. Öldürecek bol bol zamanı vardı. Sık sık cambridge'deki sıkıcı okulundan kaçıp kasabasına, babasının evine giderdi. Burada panayırdan aldığı bir prizma ile oynardı. Prizmadan ışık geçince ortaya bir gökkuşağı (yani renk spektrumu) çıkar. Newton'un zamanında ışığın bir ortamdan geçtiğinde o ortamın rengini aldığı düşünülüyordu. Vitraylı camlardan geçen ışık gibi. Newton için bu açıklama yeterli değildi. O, renklerin ışığın içinde olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden de o ünlü deneyini gerçekleştirdi. Deneyin sonucunda çıkan optik teoriler günümüz modern bilim ve teknolojinin temel yapıtaşlarından biridir.
Newton deneyini titizlikle hazırladı:
Koyu bir perdeye tek bir güneş ışının geçebileceği küçük bir delik açtı. Daha sonra ışığı iki prizmadan geçirdi. ikinci prizmaya giden renkli ışınlardan bir kısmını engelledi. Deneyin sonucunda farklı renklerin prizmada farklı şekilde kırıldığını ortaya koydu. Daha sonra tek bir renk ışınını izole etti ve onu ikinci prizmadan geçirdi. Prizmadan geçen ışık renk değiştirmemişti. Bu da prizmanın ışığın rengini etkilemediğini ortaya koyuyordu. Yani ışığın rengi ile içinden geçtiği ortamın rengi arasında bir bağlantı yoktu. Renk, ışığın içinde, onun bir özelliğiydi.

Newton 1672'de bu deneyini bir makale olarak yayınlayınca çağının bilim insanları bu deneyi kendi başlarına da yapmak istediler. Teknik olarak başarması çok zor bir deneydi, ancak bir kere yapınca herkes Newton'un haklı olduğuna inandı. Newton deneylerin çok önemli olduğunu düşünüyordu. Çoğu deneyi kendi üzerinde yapardı. Bir keresinde Güneş'e o kadar bakmış ki neredeyse kör oluyormuş. Sağlığında yanlış çıkan birçok teorisi olsa da, Newton'un bilim dünyasına katkılarının çokluğu isminin hiçbir zaman unutulmamasını sağladı.
Fazla kindar, gaddar ve bilim insanı rakiplerine karşı kıskanç olduğu söylenir.
Bilime olan katkıları sebebiyle, 1705 senesinde kraliçe anne tarafından şovalyelik ile ödüllendirilmiştir.
Klasik fiziğin babası, hassktir diyebilirsiniz ama kendimi özdeşleştirdiğim nadir insanlardandır.

Kağıda döktüğü mekanik ve dinamik fizik denklemleri herkesin gördüğü ama kimsenin matematiksel olarak ifade edemediği şeylerdi. Çok küçük yaştayken bu mekaniklere ben de kafayı takmıştım, belki o dönem de yaşasaydım ben de bu konuda çalışırdım.

Belki de yanlış çağa doğmuşuzdur arkadaşlar. Kim bilir?
1705'te isminin önüne sir Eki getirilerek şövalyelik unvanını almıştır.

görsel
her ne kadar einstein geldi newton u çürüttü falan dense de einstein newton un teorisini çürütmemiş aksine geliştirmiştir. güneş sistemi gibi kozmik ölçekte küçük sayılabilecek alanlarda newton sistemi işimizi görmeye yetiyor. ama büyük kütleli ve büyük ölçekli gök cisimleri devreye girdi mi newton fiziği yetersiz kalıyor.
görsel
Yıldızların hareketlerini hesaplayabilirim ama insanların deliliğinin nereye gideceğini asla.
-isaac newton