bugün

Zaten öyledir. isteyen istediği anda intihar edebilir. Tabi bunu yayın yapıp ilgi çekmek suretiyle kullanma amacında değilse. Yoksa gerçekten intihar etmek isteyen biri bunu kimseye duyurmadan sessiz sedasız yapar.

insan intihar fikrini neden başkalarıyla konuşup bunu tartışmaya açsın ki! intihar değildir o. ilgi toplama isteğidir.
Amk nasıl ki strateji oyunlarında kazanamayacağınızı anlayınca çıkıyonuz hayatta da böyle olmalı. Ali Koç gibi olsam etmezdim belki oysa şimdi ne güzel bir kızla sevişebiliyom ne de rahat bi hayat yaşayabiliyom 30 yaşına geldim umudum bitti yaşasam anca kendime ve çevreme zararım olacak bu saate kadar olmadıysa hiç olmaz zaten zorlamanın anlamı yok. Mutsuz bi hayat yaşamaktansa yaşamamak daha mantıklı.
Nefsi müdafaa olduğundan olabilir.
Değildir. Ulu orta yerde can vererek insanlara travma yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Özellikle aile bireylerine. Ancak ötenazi bir hak olarak değerlendirilebilir.
Peygamber efendimiz sav. intihar eden kişilerin cenaze namazını kılmamıştır. Ne denli yanlış olduğunu burdan pay biçebilirsiniz, müslüman iseniz.
Bu şeye benzemiş, su içmek veya uyumak temel bir hak ve özgürlüktür demeye benzemiş.
Zaten öyle, kimsenin kimseyi tuttuğu yok. Kimse kimsenin 7/24 bekçisi de değil. Herkes istediği zaman istediği şekilde bunu yapmakta özgürdür.
hayvanlar bir tür bunalım ya da o an anlaşılamayan bir hastalık neticesinde yeme içmeden kesilip ölebilirler, ya da kolonilerini/gruplarını koruma güdüsüyle hareket ederken hayatları sona erebilir, ama insandan gayri hiçbir canlı intihar etmez. neden? çünkü intihara giden yol insan dilinden geçer.

"hayatın anlamı/anlamsızlığı", "neye faydam var", "hiçbir şey yolunda gitmiyor", "daha çok zararım var", "ne olacak bu kadar dert", "hayat benim değil mi?" veya bu başlıkta olduğu gibi "intihar temel hak ve özgürlük değil mi?" ve daha nicesi. bazen panik, onur, çözümsüz hastalık gibi kaygıların insanın bünyesine hakim olmasıyla hiç bu felsefik meseleleri dert etmeyenler de kendi canlarına son verebilir. bazense merak: 'acaba nefessiz kalmak nasıl bir duygu' diye deney yaparken göçüp gidenler var; amaçları intihar bile değil, ama teknik olarak intihar işte. bunu nereden biliyoruz, çünkü kurtarılanlar daha sonra anlatıyor "sadece deniyordum, ölmek istemiyordum" diye. her ne olursa olsun, bütün bu eylemlerin arkasında kişiyi bu noktaya getiren ve kelimelerden oluşan hikayeler var. 'neden böyle bir hikaye de başka bir hikaye değil?' nihayetinde insanı uzaya çıkaran, çok güzel hayatlar yaşatan şeyler de birer hikaye; ama herkes her zaman hangi hikayenin kahramanı, figüranı ya da dinleyicisi olacağına karar veremiyor işte.

varoluş sadece kelimeler evreninden ibaret değil; varoluşun daha değişik boyutları var; atomu, kimyası, dna'sı, sezgileri var ki insanın varoluşu bunların hepsiyle her daim iç içe. gelgelelim kelimeler evreni insan için bunların hepsinden daha kudretli; öyle ki, eğer takıldıgı hikaye bunları içermiyorsa, hikayede bunlar detay bile değilse manasi da yok demektir, gayri insan bu katman katman varoluşları umursamıyor bile.

nihayetinde hiç de hikaye olmamasına rağmen insanın çok küçük yaştan itibaren ve yine kelimeler vasıtasıyla idrak ettiği bir bilgi var: birgün ben dahil herkes ölecek ve bunun önüne geçebilmek mümkün değil. hani derler ya "böyle çok acayip hayatı değiştirecek bir sırrı öğrensen ne yapardın?" diye; işte zaten her insan dili kavradıktan sonra bu sırrı öğreniveriyor ve ömrünün sonuna kadar hergün bu 'hayat değiştiricek' bilgi ile yaşamak zorunda. ve bu gerçeğe rağmen yaşayabilmesi için başka başka hikayelere ihtiyacı var, aksi takdirde 'neye faydası var' değil mi?

öyle bir yalnızlık ki bu, ne taş toprak anlayabilir bizi, ne de ölümsüz tanrılar... yani ben anlayamazsam, sen anlayamazsan intihar eden bir insanı, bu alemde başka da hiçbir sey anlayamaz.
Müslümanlar için doğru olmayandır şüphesiz..
başkalarına travma yaşatmadan yapabileceksen tabi ki de özgürsün buyur yap.