bugün

efendim naçizane ben, 1998'de interneti kullanmaya başladım. o yüzden parmaklarım pek alışıktır kelimelere.
O zamandan bu zamana çok şey değişti tabi. Yazıyı sonuna kadar okursanız -o dönemi bilenler özellikle- hak vereceksiniz bana.

ilk başlarda bir sitenin açılması neredeyse 20 dakika sürüyordu. Ve birçok ilde hemen hemen tek bir internet kafe vardı. Mecburen gidip bir de orada sıra bekliyordun. Hadi sıra geldi, sitenin açılmasını bekle bu sefer de.
Derken, cafe sahibi yanınıza yanaşıp;
"koçum, çok bakındın. arkadaş sırada bekliyor, biraz da o bakınsın. hadi yavaşça bırak elindeki klavyeyi" dedikten sonra, iyice halvet olup boşalamayan talihsiz adam gibi boynunu büküp çıkıyordun mekandan.

Efendim tabi o zamanlar tanımadığın, görmediğin birileriyle konuşmak müthiş gizemliydi. Tanıştığınız kişiyi her an nette yakalamak ne mümkün. iş haftalarca beklediğin maile kalıyordu. Mailler mektuplar gibi uzun uzun yazılıyordu o bakımdan farklı bir önemi vardı. Haftada bir girer, "bana mail göndermiş mi, uzun uzun yazmış mı?" diye merakla dalardık sayfaların arasına. Ne yapacaksın, o zamanlar herkeste cep telefonu yok. Ev telefonu da vermek cesaret ister. Feysbuk da daha icat edimemişti ki, adını soyadını öğrendiğinde ona ulaşmak kolay olsun. Sizi bilmem ama bu tatlı engeller sanal ilişkiyi bile tatlı kılıyordu.

Mesela yeni biriyle tanıştığınızda fotoğraf göndermek için ayrıca scanner bulmak gerekiyordu. Boru değil tabi "scanner" bu, öyle her kafede yok. Bulunsa da çok pahalı. Diyelim ki kıydınınız parya. Sonra adınız, "öğrenim parasını scannere verip, bir ay aç gezen sefil öğrenci" diye yazılırdı dövizlere.
Gel gelelim o zamanların internet aşklarına. Kesinlikle şimdiye göre kaliteli ve daha güvenliydi. Ayrı bir gizemi vardı. insanlar bu sanal meredin hilelerini, zaaflarını daha keşfetmemişlerdi. O yüzden internet aşkının tadi bambaşkaydı. Ayrıca, gerçekten merak uyandırdığı için, insalar çok daha faydalı işler için giriyorlardı. Mesela ben tesadüfen bulduğum siteleri not ederdim bir yere. Ta ki bir gün "google" amcayı keşfedene kadar.

şimdi mi, bahsetmeye gerek yok. çivisi çıkmış; kız arkadaşını nasıl becerdiğini kaydedip ego tatmini yaşayan ergenlerin oyuncağı oldu.
(bkz: google)
internet ilk çıktığında sadece geyik materyaller olan, insanların genelde sohbet etmekten başka bir işlevi olmayan zaman geçirgeciydi. şimdi ise sınırsız bir iletişim mevcut, dünyayı ufacık yapmıştır. her zaman, eskiden daha iyiydi klişesi geçerli olmuyor.
al işte duygulandırdın. ne günlerdi efendim o günler. internet sadece mynet sanılırdı. oyunlar mynette oynanır, chat mynette yapılır, maillere mynette bakılırdı. sıraya isim yazdırılırdı beklenirdi saatlerce. şu an kafelerde kullanılan saat hesaplama programlarıda yoktu o zamanlar. her masada oturduğu saati yazan fişler vardı. çok değiştirmişliğim vadır efenim helal etsinler o saatleri.
(bkz: vay anam vay)
prada ile japon pazarı arasındaki fark gibidir.
(bkz: teyzem com)
mirc vs facebook
97 yılı olmalı internetle haşır neşir olmaya başladığım zaman. o zamanlar 146 dan bağlanıp kazık yemek suretiyle internete bağlanırdım. bağlanırdım derken ben beklerdim internetin bağlanası gelirse o da uğrardı. o yıllarda internette yapılacak en mantıklı şey mirc de chat yapmaktı. o kadar yavaştı artık sen anla. #zurna kanalı falan herkes bilir. ne zamanlarım geçmiştir. ne dostluklarım vardır halen bile devam eden. internet eskiden doğru amaçlar için kullanılırdı. girerdin zurnaya sabahtan akşama kadar doğru düzgün muhabbet ederdin. tabii ki arada çıkardı abazan tayfa ama m yazınca küfür etmeden sessizce terk ederlerdi orayı. oradan tanıştığım 3 kişi ile görüşme olanağım oldu. ve 2 siyle hala görüşürüm. aram da çok iyidir.

yani anlatmak istediğim şey, internetin amacından saptığı. bu sözlük, bilinmeyen şeylerin ya da bilgisine ihtiyaç duyulan şeylerin bilen bir kişi tarafından yazılıp, bilmeyen kişiye aktarılması amacıyla kurulmuştur heralde! . ancak forum tadından öteye gidilemiyor ne yazık ki. he diyeceksin ki;

-ulan ibne. sanki sen amacından saptırmıyosun. bsg çay koy.

haklısın arkadaş ne diyeyim ki? işte internetin geldiği son nokta. herkes ah şu çok kötü bu çok kötü diyor ama yine de yapıyor bunları. interneti çıkaranın ... her neyse.

edit: 146 değil o. götümden uydurmuşum 145. teşekkürler zzebercett
msn ne hacet icq vardı baba gibi numarası olurdu herkesin ezberle ezberleyebilirsen. internetin mynet superonline ve ekolay dan ibaret olduğu yıllar. (bkz: 1998)
ilk 97'de başladım. o zaman da aynı boktu şimdi de... sadece site isimleri, formatları değişti. gelişen sadece teknoloji. işte yazıcısıydı, webcamiydi, klavyesiydi, monitörüydü değişti maşallah . eee kullanan zihniyet aynı hala.
yine elektron kullanılıyordu ama eski kalite yok,çekirdekten çalıyorlar.
her ay superonline'a 20 lira verip 150-200 lira telefon parası ödenen 56K bağlantıdan 83 liraya 4 MBit sınırsız bağlantıya gelmiştir internet benim nezdimde. dolayısıyla bu ülkede tt'ye küfür etmeyen az sayıda adamdan biriyim.
internete bağlı olduğunuz zamanlarda telefon meşgul çalardı.

(bkz: hey gidi)
dıııt dıt dıııt modemin bağlanma çabası.
internete girerken telefon hattının meşgul olması.
ikinci telefon hattı alma zorunluluğu.
arama sitesinde playboy diye porno arama vs vs.
şuan hala pahalı bir internet kullanıyoruz ama wepcam sayesinde zeki mürende bizi görüyor en azından.
(bkz: 56kbit vs 8mbit) *
ayrıca dinleyiniz*;
http://www.youtube.com/watch?v=p8XKhCfsTts
o zamanlarda hatun bulmaya çalışıyorduk şimdide...*
değişen pek birşey yok aslında...
gacur gucur modem sesi ile internete bağlanırdık.

o sesler uzayın en derin noktasından geliyor sanırdım.
akıllara ülke vs dünya karşılaştırmasını getirendir.
sayfa yükleninceye kadar kahve içerdik rahatlıkla. şimdi ise bir kahve içme süresinde istediğimiz birçok bilgiye uluaşıp karşı cinsle etkileşime geçebiliyoruz.
internet hızı o kadar yavaştı ki bilgisayara yüklenmiş okeyde 1 tur döndükten sonra mynet'e girebiliyorduk. mirc gibi chat sitelerinde erkek nickli dolaştım önce hiç bişey olmuyordu hep reklam amaçlı gönderiler geliyordu. kız nickiyle 10larca kişiyi keklemiştim. o zamanlarki eğlencem oydu. bilgisayar oyunları daha ön plandaydı. counter eskiden efsaneydi geceleri internet cafe yi 12 de kapatırdık. hey gidi günler heyy.
netscape, icq ve altavista vardı. hepsi tarih oldu. şimdi google ve diğerleri..
her masada oturduğu saati yazan fişler vardı. şimdi hesaplıyor çakallar. eskiden cs kapışırdı herkes şimdi metin2 mi ne öle oyunlar çıktı.
eskiden telefonla konuşulduğunda internet kesiliyordu.