bugün

yazarların küçüklüğünde takıldıkları internet cafelerde bıraktığı anılardır. Her anı ayrı bir kıymetlidir, hen an'ının kıymetli olmuş olması gibi.***
küçüklüğümde yoktu ama büyüklüğümde hem müşteri, hem teknik servisçi işletmeci olarak bulundum.

-abi şu oyun var mı?
-yok...
-hiç mi yok?
bu replik efsanedir ve sadece kafelerde değil her yerde karşılaşılır..

-abi bu patlak messenger neee?
?!?!
-haa paltalk messenger...


camfrog'un popüler zamanları bir müşteri çıkmış kafenin ortasında şınav çekiyor.. kanaldan ceza vermişler.

ben rastladım, başka biri de yine başka bir yerde rastlamış. eleman usb belleği takıyor, o zamanlar en baba usb bellek 2 gb. kafedeki oyunları kopyalıyor. ama çalıştıramıyor. çünkü masaüstündeki kısayolları kopyalamış.

sürekli müzik çalınır. günde dört vakit, öğle ikindi akşam ve yatsı. müezzin daha A derken en az 2-3 kişi (hatta bir gün kafenin dışından bile gelen oldu) abi ezan.. abi ezan... la olm tamam müezzin bir kelime söylesin...
Cafenin en ıssız köşesinde ferre izleyen adamın hizasına: Görüntü olarak internetin tam ortasına geçmiş 19 yaslarında şişman bir çocuk adamın ekrana bakarak tombala çekiyordu. Cafe sahibi kulağından tuttuğu gibi çocuğu dışarı attı.

Hayır yani anlamıyorum. Ferre izleyen orta yaşlı dallamaya bir şey yok, ortada tombala çeken genç çocuğu kulağından tutup dışarı atıyor.

(bkz: kırkından sonra azanı teneşir paklar)
Cs oynamaya gitmiştik 3 arkadaş benim oyunla çok alakam yoktur. Küçük bi suriye köyü evler sarıydı ateş edilebilecek bir sokak vardı ne deniyorsa o haritaya. Neyse iyi oynayan arkadaş tek oldu bizim takımı diğer arkadaşla kurduk başladık oynamaya. Oynadık 1 saat kadar. Ve istatistiğimi hiç unutmam : 3-28. O günden beri o iki arkadaş tarafından dalga konusu oldum bir daha cs oynamadım.

Başka bir tane daha anlatayım, yeni oldu bu olay arkadaşlar lol oynayacakmış, ben de takılayım dedim onlara. Oturduk birisi oyunu kurdu, tam başlayacak karşımdaki arkadaşım gundogduck yer değişelim mi dedi. Benim yanımda da rakip takımsan biri vardı. Adil olsun dedim tamam değişelim. Bi baktım oyun güncelleme yapıyor. Uzun da sürecek. Hay s.kiyim dedim. Açtım euro truck simulator oynadım.
internet cafe olayını abarttığımız zamanlar. Öyle ki 2-3 oyunu bitirmişim, birine de devam ediyorum. Okulda devamsızlık 40 küsür.

Babam öğrendi sonra. Laflarıyla sikti beni. Dövse beni orada, kıyafetlerimi soyup ıslata ıslata dövse bu kadar zoruma gitmezdi.
internet cafeler bu yüzden benim hatırlamak istemediğim yerlerdir. Çok çok çok zorunda olmadığım sürece gitmem o zamandan sonra. Her "net cafe" tabelası gördüğümde kafamı çeviririm.
Okuldan kaçıp giderdik left 4 deadde milletin oyununa dalıp insanlara ateş ederdim ulan ne günlerdi be.
(bkz: half life)
yanımdaki çocuk rihannna monster dinledikten sonra arsız bela yüzüğü takmış evleniyor şarkısını açtı. daha sürem dolmamıştı ama kalktım.
arkadaşlarla sinema çıkışı gece cs oynamaya gitmiştik. Ben bunları dizdim biraz keyifler yerinde. Ben tam kalkacam bilgisayar error verdi çöktü. Açılmıyor amk bilgisayarı. Çaktırmadan kabloları falan çıkardım. Sonra çıkıp gittik işte.
Hıc unutmam fıfa 07 cıkmıstı pıyasaya oynamayı , tam bılmıyoruz nasıl fıfa 06 bılıyoruz yenı versıyon olan 07 de ılk macımı bırıne yenılmıstım 4-0 sonra ne olduysa bu kardesınız hırs yapıp bu oyunun tam anlamıyla muhendısı oldum ,
Her pozısyonda sut cekım free kıcklerı ıskalamıyorum,
Yanı tabırı caızse fızık muhendıslerı oturup attıgım gollerı ıncelesın neyse gel zaman gıt zaman , gene bır gun kafeye geldım yan masadakı cocuga dedım , 07 atalım mı tamm dedı , zaten oynuyordu , neyse buna 6-2 yaptım , sonra ne olsun benı zamanında yenen cocuga dedıgı huseyın bu eleman benı yendı aga ıntıkamımı al sonra , onla mac yaptık buyuk gun gelmıstı abartı yok cocugu 10-0 yendıkten sonra ekranın fotoyu cekıp prıntte , duvar kagıdı yapıp masadan kalkmıstım o an nasıl bır karızma oldugumu anlatamam o neyın kafasıydı ben bılımıyorum guzel gunlerdı.
Bikere abimle gitmiştim. Sonra bidaha tövbe . içeri girmek icin bir sürü korkunc tünel filan vardi
bilgisayarda araştırmamı yapmış, çıktı almam gerekiyordu. işletmeciye söylediğimde yazdır de çıkar dedi. gittim denedim aradım bir türlü yazdır diyemedim. kurcalarken bütün araştırmamı da silince ağlamaya başladım. diğer müşterilerden biri gelip neden ağladığımı sordu. sonra işletmeci de geldi. derken durumu anlattım ve daha şiddetli ağlamaya başlamadım. iki müşteri ödevime yardım edeceğini söyleyince sakinleştim biraz. neyse ben konuyu söyledim bunlar buldu. araya yazılacak metinleri okudum yazdılar, işletmeci meyve suyu ikram etti derken benim iki saat uğraştığım ödev yarım saatte bitti. başka ödevlerim olursa yardım edebileceklerini söylediler ben de numaralarını aldım numaramı verdim. sonra da hattımı değiştirdim.
Msn yeni çıkmıştı oturur oturmaz açardım kimseyle de konuşmazdım Ödevlerimi araştırırdım. (bkz: inek öğrenci)
bir keresinde internet kafe tuvaletinde kalmıştım , kilit sıkışmıştı.
üniversite yıllarımda ankara bahçelievler'de bir internet kafem vardı sürekli takıldığım .

gece 12 den sonra ışıklar sönerdi. aynı anda 9-10 çakmak sesi işitilirdi ışıkların sönmesiyle. bu saatlerde takılan insanlar birbirini tanırdı genelde. aile ortamı diyebilirim. her yaştan adam vardı ergenler hariç olmak üzere. 

yol üstünde bir kahveciden tam ön ikiye beş kala en büyük boy kahvemi alır soluğu burda alırdım. yanımda en az bir paket sigara olurdu. ve o gece biterdi maalesef genelde o bi paket sigara. 

en melankolik şarkıları dinlerdim sigaramı yakıp. hem de tekrar tekrar. sözlüğe çok yazdım o geceler. en beğenilen girdilerim hep o geceler yazdıklarımdır. sigara üstüne sigara . kahvem bitince mecburen mekanın 3 ü 1 aradasına kalırdım.

+can bi kahve gönder. kül tablasını da değiştir. 

kahve gelir kül tablası değişirdi. sigara .... sigara ... sigara ... tepemden duman eksilmezdi.

o geceler çok güzel insanlarla sohbet ederdim. o günleri özlemiyorum desem yalan olur. 

sabaha doğru paltomu ve deri eldivenlerimi giyer kalan 2-3 sigaramı içe içe evin yolunu tutardım. ertesi gün bir daha aynı yere gelmek üzere. 

bilerek insanlardan kaçtığım dibene kadar asosyalleştiğim bir dönemdi sanırım. 

ömür işte... geliyor ve geçiyor.
https://scontent-fra3-1.x...19f38bcf2&oe=5723022B
Kuzenimle beraber bi arkabamızın internet kafesini biz çalıştırırdık knigth yeni yeni meşhur olduğu seneler. bafralı murat vardı bizimle takılan kafede ejder vardı biri daha vardı bilmiyorum adını ama esrarkeşti onlar ben o zamanlar değilim. Liseli tayfa takılırdı kafeye okula yakındık tabi geceleri ışıklar kapanır bilgisayarlar açılır knigth çarları kosp a bırakılıp rakı sofrası kurulurdu. Ejder hacker dı ciddi ciddi hacker yatak yorgan 40 kiloluk adam diğerinin adını hatırlamıyorum ama veda ederken " tekrar karşılaşalım beyler " deyip giderdi içip içip "güvendiğim dağlara böyle mi kar yağar he fatih" derdi kuzenime bigün duydum kendini kesmiş öyle enteresan anılardı o günlere gidesim yok ama değişik bi ortamdı. O rakının kokusu o rutubet hala burnumda.
Ingilizce kursuna gidiyoduk 10 yil once. Belki daha da ufaktik. Neyse. O zaman tabi internet kafeler off nasil iyi nasil iyi. Kursu ekip giderdik baya kizli erkekli cs oynardik. Hayal meyal hatirliyom hani su fabrikanin icinde baslayip disari cikan harita. Oyle onla eglenirdik hep. Zaten klasik tanidikdi sahibide.
Bi de ben tek giderdim. Haa ama durun ilk internet kafeye gittigim gunu hatirliyom. Cok kucuktum ablam goturmustu hani su superonlinela aga baglanmaya calisirken garip sesler cikardi ya. O gunler iste. Allahim ne pahaliydi ya. En buyuk eglencem barbie.com da oyun oynamakti.
Neyse kendim gidince internet kafeye harry potter oynardim.
Ee her ufak internet kafe gibi onlarda kapandilar. Daha hatirlamadigim bussuru sey var mesela birinde annem mi ne gelmisti kafeye amk.