bugün

Haklı olduğunu bilip kendini savunamazsın ya o an kelimeler dökülmez ağzından beynin uyuşur karşındakini de kaybetmek istemezsin işte onun sonrası karşıdaki seni yerden yere çarpar. Onun sonu duygusuzluk.
Sevgisiz bir çocukluk dönemi geçirmesi.
bayram sabahlaridir.
beni hiç bir şey duygusuzlaştıramaz. gerçekten fikrim yok. düşündüm bulamadım. ama üstteki yazarın dediği en mantıklısı. psikolojide böyle bir şey mümkün.
avukat olmak.
Herkesin aynı olması. Ne duygusal olcaz bu hosaflar için. Sevdiğimiz yeter bize.
Yalancı sinsi insanlar.
Belkide insanların kendisidir.
En güçlülerinden biri de hayal kırıklığıdır. Onun dışında, ahtapot yemekte çok duygusuzlaştırır.
acı çekmek.
Sevdiklerini kaybetmek.
tipsizlik.
insanlar ve yaşattıkları...
kendini dünyanın merkezinde görmek.
Her ilişkinin sonu.
büyümek.
duyguyu açıkça yaşamamak. bir süre sonra otomatikman yaşamıyorsun hissetmene rağmen. Böylelikle duygusuzlaşıyorsun.
Herkes, her şey.
Çok basit insanı duygusuzlaştıran şey yine insandır.
güç.

açık ve net.
vaporwave.
insanların birçoğunun sahte oluşu.
tavırları, konuşmaları ve yakınlıklıklarının kocaman bir yalandan ibaret olması.
günümüzde böyle kişilerin sayısı giderek artmakta ve sanırım ''duygularımızı kaybetmemizin'' en büyük sebebi de bu. belki de bazen gerçekten duygusuz olmak gerekiyordur!
Aldatılmaktır herhalde. Hemde delicesine severken, güvenirken. insanı buz gibi birine çevirir.
acı mecazen olan acı. insanı gebertene kadar dövsen bile içindeki o acı dışındakinden daha fazlaysa umursamaz, hissizleştirir.
ölümün çok yakınında olduğunu hissetmek.