bugün

mantığımla düşündüğüm zamanlar. yani her zaman..
sevdiğinizi sadece sandığınız eski sevgilinizi aylar sonra görüğünüzde hiçbir şey * hissetmiyorsanız böyle düşünebilirsiniz. *
sevgili için çok önemli olan günleri hatırlamamak,hatırlasan da hediye v.b. almamak.
sevgilinle en romantik anını yaşarken birden osurması.
altında çalışan insanlara moralin bozuk olduğunda boş yere bağırmak. evet duygularından dolayı yapıyorsun ama asıl duygusuzluk bu olsa gerek adam sana kazık sokmadı ya.
en sevdiğim dediğiniz kişinin size göre çok çok basit olan bir şeyden mutlu olamsına anlam veremediğiniz, bunun için ona kızdığınız, bencilliğinizin açığa çıktığı anlardır.
ağlanması gerken yerde ağlayamamak. evet kesinlikle bu. *
bir haşereyi ayağızla veya başka bir aletle ezdiğiniz an.
birilerinin abd ve israil'in politikalarını ateşli bir şekilde savunduğu ve sizin buna karşı sessiz kalabildiğiniz andır.
otobüste yanı başınızda dikilen ve ayakta dahi zor duran bir nineye yer vermerdiğiniz an. *
herkesin hungur hungur ağladığı film ya da sahnede sizin oylece baktıgınız andır.
büyükbabanız öldüğünde yan odada ters takla atmayı öğrenmeye çalıştığınız andır!!!
otobüsdeyken yer verilmediği anlardır.
bir doktorun hastasına ayaküstü "fazla yaşamazsın" dediği andır.
sevgili olan kişinin size "ay berkcan ne odunsun" dediği anlar.
amca- kızım sıram geçti 82 yaşındayım hala gömülmedim şükür benim işlemimi yaparmısın?
bankacı- amca böyle olmaz, diğer müşteriler kızıyor, vekalet ver birine o baksın ozaman işerine...
amca yorgun kalbi kırık, kendi işini göremez muamelesi gördü 2dkda, bankacı üzgün parça parça napalım işler böle diye kendini avutmakta... duygusuzmuyum diye düşünmeye iten bir hadise...
romantik bir dizi veya üzücü bir konu anlatılırken herkesin ağlaması, kendinizin katıla katıla güldüğü andır. *
bazı şeyleri tükettiğinizi fark ettiğiniz anlardır.
(bkz: tükenmek)
(bkz: tüketmek)
size kizgin oldugunu soyliyen bir kiza (hakli olmasina ragmen) bu konuda yapabilecegim bir sey yok diyerek, aglamasini gormek ve sirtini donup gitmek. * *
cenaze toreninde osurduktan sonra, yaninizdakilerin gozyaslarini silmek icin kullandiklari mendilleri yavas yavas burunlarina dogru kaydirdiklarini gorup pis pis siritma ani.
yaşanılan her kötü olayda hiç bir şey hissedememek. mesela finallerden kalmış olmak, derslerden kalmış olmak, yeni alınan laptopun üzerine çay dökmek, devamsızlığın fazla olması, artık o kadar çok kötü şey yaşanırki, belli bir limitten sonra hissedilemez hale gelinir ve canımdan önemli mi diyerek umursanmaz. ta ki derslerin alınma vaktinde para ödenmesi gerekirken babaya açıklamasını yaptığınız zamana kadar.
hoşlandığınız kızı düşünürken, başka bir kızın sizden hoşlandığını söylediğ an.
duyguları yoğun şekilde yaşadıktan sonra hepsinin geri tepmesi, duyguların aslında perişan ettiği bünyenin mantıkla tanışma anlarıdır.
karşınızdaki tam " aşkım , canım " derken sizin " bitsin bu ilişki daha cekemem " dediğiniz andır.