bugün

henüz tanımı yapılamamış ve kriterleri belirlenememiş kavramdır.
türümüzün davranışlar skalası canavardan şevkatliye kadar çok geniş bir yelpazede olduğu için, aslında bütün eylemlerimiz insan gibi davranmanın içine giriyor ama kendimizle, yine kendi türümüz arasına koyduğumuz mesafe muazzam bir uzaklıkta olduğu için, arada böyle saçma sapan şeyler de söylemek zorunda kalıyoruz. tamamıyla türümüzün ibneliği ve insan olmaya yakıştıramadığımız davranışları dışlama eğilimimiz yüzünden.

diğer yandan, varoluşçu anlamda doğru bir kullanım olduğu da düşünülebilir. çünkü kişinin kendini gerçekleştirebilmesi ancak kendinin farkına vararak, ve her durumda "insan gibi" davranmayı seçebilecek bir iradeye sahip olması yoluyla olur. tabii burda bu akıl yürütme şahane bir geri dönüşle yine bir paradoksa yol açıyor: önce "insan gibi"nin tanımını yapabilmemiz gerekiyor.

"insan gibi" ama kimin "insan gibi"si; bir canavarın mı, yoksa sevgi dolu bir insanın mı?
artık yapmayacağımdır. siz en kötüsününü hakediyosunuz.