bugün

(bkz: Fuck me)

Fuck you ile karıştırılmamalı.

Aman diyim beyler.
I was - ayvaz.
Present Perfect tense.tabi insan 5 sene aynı yapıyı görünce unutmuyor.geçmişte başlayan ve hala devam eden ise unutulmaz bir cümle olarak kaldı.
(bkz: eni vici vokke)
titanik'in şarkısını defalarca dinlemek.
I am busy yerine , i am pussy demişti biri ne gulmustum bee
(bkz: shut up)

öğretmen surekli bunu derdi bize. biz de şaraapp huaaa diye böğürürdük ne malmışız.

bir de yoklama yapıldığında sınıfta olan kişi here derdi. bunu da ağzımızı yaya yaya hıyaaar şekline getirmiştik.
ingilizce yi yasayarak ogrendikten sonra aklimda bir sey kalmamistir o donemlere ait.
taş gibi olan ingilizce hocamın götü.

şimdilerde ingilizce öğretmeni olma hedefimin nedeni o karıdır. ergenlik dönemimizi süslemiştir bizim.

ulan olum çok dürüst adamım lan ben hahahahah.
ı, the can but the go to me. benim kitabın ilk sayfasına karalanan sözcüklerdi.
edit: türkçe okuyor gibi okunacakmış.
-good afternoon class.
-good afternoon teacher.
-how are you today?
-fine.
-sit down.
fuck kelimesini öğrenince bu kelimeyi bıkmadan kullanan, saçan dangalaklar geliyor aklıma.
-fuck you ahmet.
-ohh fuck sinan
-fuck fuck fuck fuck.......
yeter diyorsun artık, dövmek istiyorsun bu herifleri.
my name is hedecan.
i am from bizim ora.
i like pop music.
can you can a can as a canner can can a can ?
(bir teneke kutulayıcının teneke kutuları teneke kutuladığı gibi teneke kutuları teneke kutulayabilir misin ?)
not: öğretmen türk değildi, sonradan türkçe öğrenmiş bi hoca ancak bu şekilde öğrencilerinin aklına kazıyabilir bir tercümeyi...
yabancı dil bölümü öğrencisi değilseniz grammer merkezli bir ingilizce gördüğünüz için pek kalabalık olamayacak liste.
herkesin ilk kelimesi herhalde fuck gibi sözcükleri öğrenmek olmuştur.sonra tabi ingilizce küfürler başlar.*
what did you mean ?
nice to meet you
how are you nevar yu
repeat after me
good morning class good morning teacher
sit down stand up emirleriyle oynanan deve cüce oyunu
what time is ittttttttttt.. Hocammmm.
"i wish i were a fish in your dish", "she sells sea shells on the sea shore", "Three switched witches watch three Swatch watch switches. Which switched witch watches which Swatch watch switch." tarzi tekerlemelerdir.
Mr and Mrs Brown.hala piknikten dönmediler mi aceba.
ay vaz
hi vaz
şi vaz
it vaz
vi vör
you vör
they vör
t- good morning students
s- good morning sir
t- how are you today?
s- fine thanks and you?
t- thank you sit down....
her sabah zorla bu cümleleri tekrarladığımızı unutmak mümkün değildir sanırım.
fill in the blanks with the verbs in paranthesis.
"I like milk" gibi like konusunun vazgeçilmez örneği.
"ı wish ı were a fish in your dish"
(bkz: anlamı sonradan fark edilen cümleler)