bugün

filmde ki tek güzel şey; http://www.youtube.com/watch?v=z0vmmv3VNrc
bir sanat eseri insanı bir reçel çeşidini yemekten soğutmamalı.geneli itibarı ile kör göze parmak olan filmin özellikle son reçel yerken ağlama sahnesi rezaletti.
odanın ortasında parkeye oturup nedensiz sigara içirendir. evin tavanı akmadığı halde kabı kacağı yere koydurandır. gitar çalamayan bünyede, sigarayı flüdün götüne (flüt) sokup çaydan bir fırt çektirendir. açıkçası filmde aklımda kalan en etkili sahne bu. diğerleri tipik türk sineması temposunda. bu topraklarda aşktan başka mevzu yok zaten. bu yüzden ki yediden yetmişe aklımız genital bölgede. çekim açıları ve kalitesi açısından güzeldir ama hakkını verelim...

ancaaak gelgelelim şu sağa sola, ota boka, "isyeaaağğn" yazan ergenler yüzünden nefret ediyoruz bu filmden. büyük öfke duyuyorum ve laflar hazırladım arkadaşlar. "isyeaaağğn" yazan kişiyi kızgın levyeyle dövmek istiyorum. al sana isyan, al sana reçel anarşist ergen..
kesinlikle ağlatalım lan çok iç parçalayıcı olsun kaygısı ile çekilmiş amele bir film. şu sözlükte bundan kat ve kat daha fazla prim yapacak bir senaryoyu yazabilecek binlerce arkadas vardır eminim.
izledikten sonra "herkes buna mı ağlıyor? Dediğim filmdir. Bu filme ağlamamakla övündüm çünkü ağlamadım. Ama nedense 5 ay sonra hatırlayıp, ağladığım filmdir. Özetle öyle ya da böyle ağlatan bir filmdir. Çoğu kişi tarafınca da beğenilmiştir.
tramvayda karşılaşma sahnesinin, metrobüs versiyonunu yaşadığım film. *
--spoiler--
nefes alan bir şeyi sevme hakkı vermedilerse, git vibratörü sev, ne bileyim müziği sev, doğayı sev, incir reçeli ne la!
--spoiler--
bir çırpıda başlayıp aynı çırpıda biten bir aşkın hikayesidir bu film. ne zaman samimi oldular, ne zaman ayrıldılar anlamak imkansızdır. yurdum kadınları erkekleri aşk meşk mevzularında fazlaca zorladığından alışkın olmadığımız türden bir filmdir.
cevizle ve haşhaşlı ekmek ile mükemmel bir kombinasyon oluşturan reçeldir.
insanın, hayatta en sevdiği kişinin öleceğini bildiği halde, elinden hiç bir sey gelmemesinin çaresizliğini anlatan filim. sinematografik açıdan pek bi önem arz etmese de, toplumsal mesajları gayet başarılıydı. Özellikle Türk insanının aids e bakış açısı ve kızın tedaviyi yarım bırakması buna örnek gösterilebilir.
Adı sanı insanı kendine çekiyor cidden. Söylenişi falan, iştah kabartan cinsten. Bir filme isim olması da dahice bence. Üstelik ismi incir reçeli olan bi' filmden böylesi bir konu da beklemiyor kimse.

Özetle incir reçeli; izlediğimde beni fena etkileyen, defalarca izlememe rağmen özellikle son sahnesinde ağlamaktan kendimi alamadığım, lakin film sonrası ünlenen Halil Sezai ve şarkılarından çokça sıkılmaya başladığım, her şeyin kararında tutulması gerektiğini bana ispatlayan, her şeye rağmen yeri bende hep özel olan romantik film.

Tek şikayetim... Filmdeki reçel hazır mıdır nedir (e tabii ki öyledir.), çok kötü görünüyor. Normalde incir reçeli kestane şekeri gibi görünmez. Yetkililere duyurulur.
hiç yemediğim ve yemeyeceğim reçeldir.
büyük ihtimalle incirden yapılıyordur.

bir de bunun filmi var. aman yareppiii töbe estafurullah. insanı çileden çıkartır. başımıza halil sezai gibi bir insanı sarmış gitmiştir. o meşhur incir reçeli sözleri filan bir de. arabanın camına bir yağmur damlası vurmuş. ya da bunun gibi birşey. o nasıl benzetmeler o nasıl şiir. çileden çıktım yemin ederim.

pazar sabahı kahvaltı da yengem incir reçelini bir keyifle bir hevesle yiyordu ki sormayın gitsin.

kuzenimle birbirimize baktık güldük. "incir reçeli sendin yenge".*
ilk başta sevişememeleri yürekleri dağlasa da ergenlerin yığınla spoiler vermesi bıktırmıştır artık. iyi ki de sevişememişler. hıh.
görsel
+ sana dokunmak tüm kelimeleri yakmak gibi...
- sana dokunmak tüm insanları affetmek gibi...


bana bir şey sevme hakkı vermediler. ben de incir reçelini sevdim.

asıl ucuz olan ne biliyor musun? beş kuruş vermeden savurduğunuz yargılarınız.

http://galeri.uludagsozlu...incir-re%c3%a7eli-231354/
az önce ilk defa izlediğim filmdir. evet baya geç izledim. hatta izleme planım da yoktu, facebook üzerinde bir arkadaşla yapmış olduğumuz ''kim ulan bu halil sezai'' geyiği ardından, bi' izleyim dedim.

vel hasıl-ı kelam, insanların neden bu kadar ağır eleştirdiğini anlayamadım. tamam oyunculuklar berbat falan ama klasik bir aşk filmi işte, türk yapımı aşk filmi. benden artı puan alan tek yanı ise, senaryosunda, daha önce hiç aklıma gelmeyen bir konuyu işlemiş olması.

--spoiler--
arkadaş, ben ömr-ü hayatımda ilk defa aidsli bir kadına aşık olmak kavramını izledim bu filmde, evet türk sinemasından haz alan bir adam değilim doğru ama, ilk defa izledim ve bu vesileyle de, ilk defa bu kavram hakkında düşündüm. bundan önce hiç aklıma gelmemişti aidsli bir kadına aşık olmak ile ilgili bir düşünce. o yüzden filme klasik aşk filmi demek, pek adil olmaz. hepsini geçtim, film içinde çok hoş replikler var, izlerken zaman zaman düşündürebilen bir film, bu kadar acımasız eleştirmek gerçekten, ülkemiz sinemasını baltalamak olur. vel hasıl-ı kelam, film sonlarına doğru baya adamın amına koyuyor, lakin film bitmesiyle insan sakinleşip kendine geliyor. american history x'i izledikten sonra 3 gün sağlıklı düşünememiştim, benim iyi filmden kastım da bu etkiyi sağlatabilen film olduğundan, çok iyi bir filmdi diyemiyorum bu filme, ama türkiye standartlarının oldukça üstünde olduğu aşikardır.
--spoiler--
az önce izlediğim güzel film.
çok kötü değil çok süperde değil ama dediğim gibi güzel film.
otobüste izleyip de bu kadar beğendiğim başka bir film yok. olağanüstü güzel. elbetteki klişeler etrafına oturtulmuş ama yine de gerçekli vermeyi, filmi izleyene yaşatmayı başarmış. oyunculukların da başarılı olduğunu söylemek gerekir.
--spoiler--

sevişmek yok!

--spoiler--
geçen gün bilmem kaçıncı kez izlediğim ve ''filmdeki kız için kimbilir neler neler yapardım'' dediğim film.

esas oğlan karakterinin ön yargıları sonucu yaptığı inanılmaz gafa mı sinirlenirsin yoksa kızın içinde bulunduğu durumamı.

içinde bulunduğu özel duruma rağmen bir kız bu kadar mı fırlama olur, bu kadar mı şirin, bu kadar mı harika, bu kadar mı sevimli, bu kadar mı mükemmel.
halil sezai'nin hayatını değiştiren film.

nasıl mı? şöyle:

(bkz: isyeaan)
halil sezai denen adamı ünlü etmeseydi çok daha iyi olurdu dediğim film.
neyin filmidir anlamadım bi türlü.
prezervatif diye bişey var. neyin tribindesin amk. isyan falan. *
film izlendikten sonra dertsiz başa dert kazanılır. bir hafta halil sezai den isyan şarkısı mırıldanılır. halil sezai'nin gerçek hayatta dahi acınacak durumda olduğu düşünülür. hatta halil sezai'yi yolda gören bir grup tinercinin 'abi biraz hayata bağlan be. bak kuşlar, ağaçlar, çiçekler ne güzel' diye nasihatlerde bulundukları iddialar arasındadır.
çok güzel bir reçeldir sabah kahvaltılarında sıcak ekmeğin üstüne tereyağıyla çok güzel gidiyor.