bugün

dünya üzerinde hiç bir yerde adalet sisteminin işlemediğine bir güzel bir örnek verip, gerçek olaylara dayanan iyi bir film . genel olarak bir baba oğul ilişkisi üzerine kurulu. bir babanın fedakarlığını anlatıyor olmasına rağmen bir davanın gölgesinde kalıyor; babasının tabiri ile Gary bırakın annesine kendisine bile bakacak olgunluğa sahip olmayan bir yetişkin. Gary`e göre de babası oğlunu başarılı olduğu zamanlarda asla takdir etmemiş ama ne zaman bir belaya bulaşsa peşine düşmüş ve her konuşmasında nasihat verip özlü sözle bitiren sevgisiz bir baba. Ama görüyoruz ki aslında düşündüğü gibi değil belki de çoğumuzun yaşadığı gibi sadece duygularını belli edemeyen bir baba. kötü işler yaptığında peşinde olması ise onu kurtarmak için aslında peşinde değil arkasında olması; zaten daha filmin başında Gary hırsızlık sonrası yakalanınca bacağından vurulacakken babasının araya girip kurtardığını görüyoruz. işte filmde buradan başlıyor yine sorumsuz ve dalgacı oğlunun arkasını toplamak zorunda kalan Guiseppe oğlu ile birlikte işlemedikleri bir suçtan ötürü hapse mahkum edilip çatışan iki karakter aynı hücreyi paylaşıyorlar.
Uzun yazdım bu yüzden kusura bakmayın; yazmamın nedeni internette filme genel olarak bir dava filmi olarak bakılmış ve yorumlanmış olması ama dava ve dava süreci filmin sadece tuzu biberi, üzerinde aman aman bir detay olmadığından mahkeme filmi beklentisi içerisinde olanları hayal kırıklığına uğratabilir.

https://www.planetdp.org/...e-of-the-father-dp20917#1
gerçek bir hikayeye sahip mutlaka izlenmesi gereken bir film. evini terk eden gerry conlon bir hippi komününe katılır. ira tarafından yapılmış bir bombalama eylemine karıştığı iddiası ile kendisinin, arkadaşlarının ve babasının suçsuz yere hapse atılmasını ve aynı hücreyi paylaşan baba-oğulun yıllar süren mücadelesini anlatıyor kısaca film. ingilizlerin kokuşmuş adalet sistemini ve baba oğul arasında ki dramı muhteşem anlatıyor film. Filmin en güzel yanlarından biri duygu sömürüsü yapmaması. jim sheridan şimdi maalesef kötü filmler yapsa da geçmişte çok iyi filmler yaptı. pete postlethwaite en az daniel day-lewis kadar süper oynamış. ikisi de muazzam aktörler.
adalet sisteminin adil insanların elinde olmadığı sürece, adalet dağıtamayacağını gösteren film.
şiddetle tavsiye ettiğim daniel day lewis filmi. duygu yüklü bir film.
Bu babam için (opuaaa)
Bu anam için (opuaaa)
Bu da bütün türk milleti için (opuaaaaaaaaaa).
Daniel day Lewisin oyunculuğuna hayranlığımın başladığı irlanda temali film. şiddetle tavsiye edilir.
siyasi içerikli ama siyasete girmeyen, duygu içerikli ama dugusal, romantik olmayan kısacası tam tadında güzel bir film. filmde otoritenin bir an önce suçluları bulma ve toplumu yatıştırma psikolojisi ile hareket ederek yakaladığı insanları ve bir aileyi yok edişi anlatılır. filmde asla ira sevimli çocuk olarak gösterilmemiştir. aksine bütün yaşananların sebebi olduğu belirtilmektedir.
oyunluk hakkında konuşulacak çok fazla şey yok. daniel day lewis için, irish accent için bile izlenir.
hayatımda izlediğim en sıkı filmlerde ilk 5'e kafadan giren film.

kafa dağıtayım, şöyle çıtır bi film açayımda izleyeyim diye bu filmi açarsanız, ekrana mıhlanırsınız, bi süre başka film izlemek istemezsiniz.
düşündürür yani, kafa açar.
bi de based on a true story mevzusu var ki...
akıllara zarar.
esasen ülke olarak çokta uzak değiliz bu mevzulara.
izleyin mutlaka.
an itibariyle bitirdigim ve imdb top 250 de yuzden fazla film izlemis bu bunyenin favori filmi olan asmis film. Sen insanmisin daniel reis sana 10 oscar bile az. 94 yilinda kim oscar kazandibilmiyorum ama academy kesinlikle 2-3 sene once odulu verdik,gecen senede de adaydi buna vermeylim demisler baska bir aciklmasi yok.
guiseppe'nin ölümünden sonra hapishanedeki herkesin gazete parçalarını yakıp dışarı attığı bir sahne vardır. sinema tarihinin en başarılı duygu yüklü sahnelerindendir belkide o sahne. ayrıca daniel day lewis'in serbest kaldığını duyunca mahkemeden masalara basarak koştuğu sahne karizmasının tavan yaptığı andır.
ira ile alakaları olmadığı halde polisler tarafından sorgulanıp zorla suçları itiraf ettirilip hapise atılan baba ile oğlun hikayesi. daniel day lewis inanılmaz bir metod oyunculuğu sergilemiş karakterine yaklaşımı ve derin bir şekilde ona bürünüşü gerçekten inanılmaz bir yetenek.

tarihi, biyografik filmlere ilgiliyseniz kaçırmayın daniel day lewis izlemek istiyorum diyorsanız hiç kaçırmayın.
muhteşem bir filmdir.irlanda özgürlük mücadelesi konusu filmde işlenir.dileriz ileri ki yıllarda kürt özgürlük mücadelesini konu alan filmler ülkemizde çekilir.gerçekler filmler aracılığı ile gün yüzüne çıkar.
aslen bir ilahi olan babamız adına anlamına gelen film ismi. kamunun tepkisini isnan iki yüzlülüğünü gösteren sinirlendiren geren ve üzen film. bir şah eser.
daniel day lewis'in kendine aşık ettiren filmidir efenim. performansı müthiştir. yönetmen, kurgu, senaryo tanımam daniel varsa.
--spoiler--

film izledikten sonra, babama koşup bir bardak soğuk su getirdim, etkileyici film diye buna derim ben. daniel-day lewis ve pete postlethwaite ın coşturduğu, izlenince düşüncelere daldıran, kafa kurcalayıcı film. okuduklarıma göre sözlüğün de benim de favori sahnesi; giuseppe nin ölümünün ardından mahkumların ateşe verdikleri gazete parçalarını pencerelerden atma sahnesi. şahsen filmde ıra nın çok üstünkörü bir şekilde anlatılmış olmasını bir eksiklik olarak gördüm, sonuçta ıra mevzusu filmde ana konu olmasa da yinede filmin gerçekçiciliğiyle yakından alakalı bir durumdu. evet bu yaşıma kadar izlemediğime üzülüyorum bir de, onun dışında çok etkileyici bir film.

--spoiler--
in the name of the father, son, and daughter
here comes the new world order! (bkz: i m human)
cezaevinde aynı komünde kalan siyahi rastafaryanların, lsd emdirilmiş dünya haritası biçimindeki puzzle üzerine olan sohbetleri ile beni güldürmüştür filmdir. ama yine cezaevindeki gedikli ira militanının çok karikatürize edilmesi ile de sıkmıştır. toplamda tabii ki seyirlik.
bono ve gavin friday'den harika bir de şarkısı vardır:

http://www.youtube.com/watch?v=LP2-hfe6VnI
ingliz hukuk sisteminin yavşaklığını ortaya koyan izlenilesi film. hayatın ve yaşama hakkının ne kadar ucuz olduğunu ve bir kaç orospu çocuğu yüzünden 15 senesi piç olan insanları anlatır..
insanı çok farklı duygulara sokan, mükemmel ötesi bir film. ağlamak gelir içinizden, adalet denen şeyin her yerde aynı bok olduğunu bir kez daha anlarsınız.

--spoiler--
In the name of whiskey
In the name of song
You didn't look back
You didn't belong

In the name of reason
In the name of hope
In the name of religion
In the name of dope

In the name of freedom
You drifted away
To see the sun shining
On someone else's day

In the name of United and the BBC
In the name of Georgie Best and LSD

In the name of a father
And his wife the spirit
You said you did not
They said you did it
--spoiler--
ira propagandasi seklinde de okunabilecek bir film. haksiz yere birilerinin hapse atilmasi, isguzar polislerin sahip oldugu her ulkede olan seylerdir. ancak ira nin yaptigi eylemler ve bombalanan mekanlar gercektir.

guildford ta bombalanan iki pub ve olen insanlar filmde sadece satir arasinda kaliyor. filmde sadece bombanin sesini duyuyoruz, parcalanan cesetlerin beyni bi tarafa ayaklarinin baska tarafa dustugunu, o pubta olen insanlarin da aileleri, dogurmayi bekleyen karilari, okula yeni baslayan cocuklari vardi belki.

failleri bulduk diyebilmek icin sucsuz insanlari apar topar yakalayip kodese tikan polisin hakli oldugunu iddia etmiyorum, o polisin kendi andavalligidir.

sadece o bombalari atan gercek orospu cocuklarini, ira nin gercek eylemcilerini bulamadigi icin ingiliz polisini sucluyorum. ayrica filmde haksiz yere hapis yatan adam da belfastta polisle catisiyordu londraya gelmeden once. o da ayri hikaye.

evet filmin cekildigi acidan bakilirsa, gerard hakli, serefsiz ingiliz polisi. ama durum hakikaten de oyle mi.

bu filmi izleyip ira ya hasta olan hiyarlar taniyorum da bu entry nin asil sebebi o dur. bu filmden onu mu anladiniz amina koyim demek istiyorum buradan onlara.
"bir insanın hayatının içine nasıl edilir?" sorusunun cevabını veren harika film. özellikle daniel day lewis'in üst düzey oyunculuğunu görmek için izlenmesi elzemdir.

--spoiler--

özellikle son kısımdaki mahkeme sahnesi için bile izlenebilir.

"ben özgür bir adamım ve ön kapıdan çıkacağım."
ve ağlarsınız sonra. bir adamın, hapishanede harcanmış en güzel gençlik yılları için, adaletsizlik için.. gerçek bi yaşam öyküsü olması insanın içini yaralar aynı zamanda.

--spoiler--
mükemmel bir filmdir. tv8 hemen hemen her sene yayınlar bu filmi.

o yanan gazeteleri hapishane camından yerlere değil de içime içime attılar sanki o kadar etkileyici...
o meşhur ingiltere demokrasisine en büyük ayarı vermiş based on a true history film.

--spoiler--

özellikle babanın ölümünden sonra tüm mahkumların toplu halde yaptığı ateşböceği eylemi göz yaşartabilir.

--spoiler--
http://www.sinemaestro.co...w&id=127&Itemid=1