imkansızın peşinden koşmak

uzaklara gitmiş, izini kaybettirmiş birinin peşine düşmek. korkarız, ağlarız, uykusuzluk çekeriz ama onun nerede olduğunu bilmek isteriz her zaman. büyü sona erip de taraflardan biri çekip gittiğinde, geçmişin anıları tortu gibi çöker kalbe. unutuşlar ırmağına kaç kere girer çıkarız ancak her zaman bilinçaltı üstün gelir, söküp alır unutuşları. ne zaman uzak bir şehre gidecek olsak, hep aynı korku doğar kalbimize, ' ondan, geçmişten kaçıyorum ama ya karşılaşırsak? ' korkusuyla paranoyak bakışlar atarız etrafımıza.

Denedik ,yenildik..Olsun ; bir daha deneriz,bu sefer daha iyi yeniliriz (bkz: imiş)

+ biliyorum imkansızın peşinde koşuyorum.
- merak etme azimle sıçan duvarı deler.
+ gerizekalı duvara neden sıçıyorsun.

amaçsız olmaktan iyidir. ayrıca imkansız diye bir yoktur görüşüne sıkı sıkı sarılmaktır.

taşikardiyi, tıknefes kalmayı göze almaktır.
varırsan dinlenir, varamazsan ümitlenirsin.

Hareket eden aracın peşinden koşmak gibidir.

Felsefede de cevapları asla bulunamayacak sorular sorulmaz mı zaten? imkansızın peşinde koşmak böyle bir şeydir.

Amaç imkansıza ulaşmak değil peşinden koşmaktır.

"hiç umut yoktu sende... o yüzden vazgeçilmezdin; vazgeçilmezimdin..!"

aptallıktır. bir ömrü kendine zehir etmektir.

sadece aşk olarak bakmayıp, başka konularda bu şekilde davranabilen insanlar, bu dünyada asıl tatmin olan insanlardır. Nitekim bu insanlar, imkansızın peşinden giderken normal zamanda yapamayacakları birçok şeyi başarırlar.

bir şeyi hayal ediyorsanız mutlaka yapabilirsiniz. yeter ki inanın be canlarım.

bilmediğimiz pek çok şeyi öğrenebileceğimiz durum. lakin bu bir karşı cinsse çok fena üzülebileceğimiz hadise.