bugün

bir hadis mealidir. cahillerin, yobazların olduğu ve islamiyeti temsil ettikleri bir yerde islamiyetin aslında olmadığını bize bildirir!

islamiyetin orada olabilmesi için, önce her açıdan iyi yetişmiş müslümanlar olmalıdır. tekkelere kapanıp, kendini sağa-sola vuran, orasına-burasına şiş sokan, ne nakli ne de akli ilimleri öğrenmeyen, fanatizmin (yobazlığın) doruklarında dolaşan, kulaktan dolmalarla kendini has müslüman sanan, dar insanlarla bu iş olmaz.

cehalet ve islamiyet, birbirinin tam zıddı iki kelimedir ki, birisinin olduğu yerde diğeri kesinlikle olamaz!

hele böyle bir zamanda...
ilimsiz din kör, dinsiz ilim topaldır.
(bkz: sözde ve özde sorunsalı)
ilimin olduğu yerde sanat da vardır, en güzel sanatlardan biri olan resim sanatını yasaklayan da bu dindir, bu ne yaman çelişkidir.
yyonja daki turbanli kizlarin durumu kadar celisen bir ifadedir. *,*,**
(bkz: ılımlı islam)
(bkz: ilimli islam) *
sanat ilim değil, beceridir. her beceri de islama uyumlu olacaktır diye bir kural yoktur.
bir hadis in yorumudur. olmadığı zaman ise...

(bkz: dehşete düşüren zikir görüntüleri)
Bu hususa işaret eden daha peeek çok hadis vardır zaten. Şimdi büyük mutasavvıf Yunus Emre'ye bağlanıyoruz:

-ilim ilim ilmektir
ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne
Kişi Hakkı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir

Okudum bilidim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere yelmektir

Dört kitabın ma'nisi
Bellidir bir Elifte
Sen Elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır

Yigirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen Elif dersin hoca
Ma'nisi ne demektir

Yunus Emre der hoca
Gerekirse bin var Hacca
Hepsinden iyice
Bir gönüle girmektir...

-evet teşekkürler efendim.
şöyle ki ''Hz. Muhammed: ilim Çin'de bile olsa arayın...''
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar