bugün

görsel
Sürekli sıra dayağı falan yapardı. Gerçi çok öğretmek değiştirdik bu sonuncusuna gelsin.
tırnaklarınla kulağımı deldin mübeccel.
Ömrümde gördüğüm en şerefli adamdın. Kaç yaşına geldim senin kadar mesleğini güzel icra eden kimse görmedim. Teşekkür ederim.
bacak kadar çocuklara bağırarak kendini kanıtlamaya çalışan zavallıydı kendisi.
Evet arkadaşlar konu da bir çok kişinin ilk okul öğretmenlerinden şikayetçi olmuş olduğunu görüyoruz.
Bir çok kişiye bağarmış kızmış ve dövmüşler.
Osman Coşkun ah osman Coşkun!
Ulan kızıl saçlı kara kaşlı tülerik kafalı öğretmenim okula başladığımız ilk yıl 8 yıl birlikteyiz diyip ilk yılı bitirmeden gitmen neden?
Sınıfı; çalışkanlar, orta halliler ve tembeller olarak üç ayrı gruba ayıran.
yarak kürek beslenme menüsü veren. deftere, kitaba, kaleme, silgiye standart getiren. Ve bunları sınıfta ekmek dahi alacak parası olmayan gariban çocuklarını düşünmeden veya düşünemeden yapan materyalist kahpe.
Seni öğretmen yapanın fıtratını sikmek lazım ama.
biriniz okula ayık gelmezdi
diğeriniz bağnaz kemalist.
ne oldumsa kendi halimden oldum.
bsg
Ehuheuhehuhe lan daha s yapamıyorsun gelip burada hocaya atarlanıyorsun. Yazık bu öğretmenlere ne tiplerle uğraşıyorlar.
sen bizim istisnasız her beden eğitimi derslerimizde bizi sınıftan çıkarmayıp çarpım tablosu ezberlettin ya unutmayacağım.
söyleyecek o kadar şeyim var ki ilk-okul öğretmenime...

benim okuldaki ilk öğretmenimdi o.
o kadar çok özlüyorum ki onu, tarif edemem.

40 yaşındayım ve şu hayatta en çok özlediğim kişi o.
benim ilkokul öğretmenim.
bana okumayı yazmayı öğreten, bana hayatı öğreten kişiydi o.

o benim babamdı.
benim hem babam, hem öğretmenim, hem arkadaşım.
her zaman yanımda olan, sırtımı her zaman dayadığım koskoca bir çınardı.

anadolu'nun bir köyünde başladığım ilkokulda, ilk öğretmenim olmuştu.
"derste bana sakın baba deme" diye tembihliyordu evden çıkarken. sanki herkes babam olduğunu bilmiyormuş gibi tembihliyordu.
hatta bir keresinde parmak kaldırmıştım "baba baba" diye de çok fena kızmıştı bana.
"ben evde senin babanım, okulda öğretmenin..." diye azarlamıştı beni.

"ne azarlıyosun olm beni babamsın işte" diye iç geçirmiştim. "babamsın lan babam..." diğerlerinin de babası öğretmen olsaydı onlar da "baba baba" deseylerdi amk, bana ne?

ha bir kere de evde baba yerine "öğretmenim" demiştim de gülmüştü bana.
canım babam ya.

hem babam, hem öğretmenim, hem de okul müdürümüzdü. hatta aynı zamanda muhtarlık da yapıyordu vekaleten.
yuh yani.
ipneler, adamın biraz boş vaktini bulsalar imamlık falan da yaptırırlardı babama.

söylemek istediğim şeye gelince "seni çok özledim öğretmenim..."

keşke ben yeniden ilkokula başlasam, sen de yeniden öğretmenim olsan.
ben çok çalışsam, köpekler gibi, inekler gibi çok çalışsam da doktor falan olsam.
belki sana ilk müdahaleyi yapar seni kurtarabilirdim o zaman...

başlığı açan arkadaşa not: mutlu musun sayın yazar?
Sen matematik yerine gazete okuyup dersi ogrencilere anlattirdigin icin su an matematikten nefret ediyorum. Sen ve senin gibiler ogrenciyi azalayip dovdugu icin simdi merak etse bile ogretmene, hocaya kimse bir sey soramiyor. Seni gibi bir ogretmen olmamak icin cok gayret edecegim.
ilk önce sevdiğim hocalar dışında ulan ne gaddar bir kadınsın sen sırf derste çocuğun birine güldüm diye tokat yapıştırmıştın bana o da adam olsaydıda kendine güldürmeseydi.
ilk önce sevdiğim hocalar dışında ulan ne gaddar bir kadınsın sen sırf derste çocuğun birine güldüm diye tokat yapıştırmıştın bana o da adam olsaydıda kendine güldürmeseydi.
Milli bayramlarda okulda yapılan törene gelmeyince "Türklüğünüzden şüphe ediyorum." diyen kadın, kendi yeğenini o uzun boyuna rağmen 4 yıl en önde oturtan kadın(kız 5. sınıfta özel okula gitti), zengin bebelerine ayrıcaklık yapan kadın, öğretmenler odasına girip yanına gelmek isteyenin rencide eden kadın, hakkını savunanları susturan kadın ve daha niceleri... Ne diyim ben sana Allahından bul.
senin ben ızdırabını sikeyim. kitabımı getirmedim diye tokat attın. ödevimi yapmadım diye bütün gün ayakta beklettin. yine ödevimi yapmadım diye duvara çarptın kafamı, sonra 20 sayfa ceza yazdırdın bundan sonra ödevimi yapacağım diye. anlamadın ki amk sana inat ödev yapmadığımı. ee eline ne geçti? o değil de sırf türkçe sözlükte bir kelime bulamadığım için kadama vurman tam bir oçluktu.
Senin ben ağzına attırayım, zamanında bize 'çocuklar eğer ay'ı gökyüzünde göremiyorsanız bilin ki başka ülkededir' diyen bir öğretmenden nasıl bir öğrenci beklersin. Sonra neden derslerin kötü olur, tabi ders hayatım iyi olmaz.. Orospu.
En olmaman gereken sana belki de en zıt mesleği seçmişsin. çocukları her gün döven, sırf öğrenci dövmek için yaptırdığın sopaları 6-7 yaşında çocukların üzerinde kıran bir psikopatsın. Sokaktan ilkokul mezunu bir adamı getirseler senden çok daha iyi öğretmenlik yapardı. Seni seven tek bir öğrencin bile yok. Allah'tan yalnızca bir yıl öğretmenim oldun. Senden kurtuldum diye nasıl sevinmiştim.
Yaşlandığını görmek hiç hoşuma gitmedi. Bu yüzden 2 senedir yanına gelemiyorum.
umarım yeniden karşılaşırız. çok severim çünkü kendisini.
ellerinden öperim öğretmenim.
Kendisiyle ayni apartmanda oturma talihsizligine vakıf oldugum icin, yine ayni apartmanda oturan torunuyla beraber gordugumde icimden 'buna da eşşekkafali diyerek sacindan tutup duvara vuruyon mu allahsiz' diyorum. He beş seneyi kazasiz belasiz musallatina ugramadan bitirdim ben. Ama yoldaşlarim gardaşlarim biricik sinif arkilerimin bozulan psikolocileri nolcak ? Neyse ya hepsinin abv. Sevmiyodum ki zaten şeroları.
ilk okulda Sedat diye bir oğretmenimiz vardı. Kızları çok sever okşar öperdi. Sınıfta başkan seçsek bile kendi istediği kızı başkan seçer yardımcıda kendi istediği başka kız olurdu. Dersin ortasında kızı kucağına alıp derste sevmişliği bile var. Ama aynı sevgiyi bana ethem'e, burak'a, abidin'e, cihangir'e, kerem'e, kısacası hiç bir erkeğe göstermiyordu. Sürekli sınıfa girer girmez ellerimize sopayla vurur. Sürekli tokat atardı. Hatta ilk okul birinci sınıf öğrencisiyken daha okulda ki ikinci günümüz okulun yolunu düzgün öğrenememiş iken. Beni tahtaya kaldırıp, yaz adını soy adını babanın adını nerede oturduğunu baban ne iş yapıyor yaz. Demişti. Anaokuluna gittim ama okumayı öğretmemişlerdi, yazmayı da. Tabi ki yazamadım. Ayağa kalktı ve kalın bir sopayla önce popoma 4-5 defa bacağıma hızlı şekilde vurdu. Elimi açıp içine vurdu geç yerine diye bağırdı. Ağlayarak anneme şikayet ettim ben gitmem okula diye. Annem sinirle öğretmenler odasına gitmişti ve sormuştu. Hocanın cevabı ise çok komikti. "evdekilere kızmıştım, kızgın anıma denk geldi tutamadım kendimi" 9 sene sonra beyin kanamasından öldü. Mutluyum acı çekerek ölseydin.
Verdigin saglikli sandvic odevini dersten önce yedigim icin pisman degilim.