frank abagnale jr'ın yaşam hikayesidir.
(bkz: sülün osman)
e şıkkı hepsi. adı üzerinde bir şeyin dolandırıcılık olması için normalden farklı olması ve insanı ayakta uyutacak kadar ilginç olması gerekir.
Victor Lustig! Kendisi Prag'da orta halli bir ailenin çocuğu olarak 1890 yılında dünyaya gelmiştir. 1920'de Amerika'ya gçö ettiğinde 5 dili süper konuşabilmekteydi. ilk büyük tecrübesinde bir bankayı 32.000 dolarla dolandırmıştır. Paris'te bir kafe de otururken Eiffel Kulesinin yıkılması yönünde tartışmaların olduğunu okur. Hemen gerekli sahte evrakları hazırladıktan sonra çelik şirketlerine çok gizlidir mührüyle teklif yollar ve kuleyi bir çelik şirketine satar! Satın alan kişi utancından dolayı olayı duyurmaz. Victor bakar ki çıt yok basında. Geri döner ve tekrar ihale açar. Kuleyi 2.kez satar başka bir şirkete. 1935'te yakalanır ve hayatının geri kalan 20 yılını hapiste geçirir. Dolandırıcılar kralı olarak 1947'de ölür...
nam-ı nitelikli dolandırıcılıkı aşmış, yüce türk insanının yaratıcılığını gözler önüne seren hikayelerdir. en güzel örneklerinden biri:

Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya. adam arka tarafa biner. şöför;
- eee hemşerim kimsin nereye gidersin.
yolcu;
- ben Azrailim. canını almaya geldim
şöför alaycı bir tavırla;
-sen mi Azrailsin yaw senin gibi Azrail olurmu hiç.
yolcu sakin bir tavırla;
-sen daha önce Azrail gördünmü de tarif ediyorsun der ve ekler;
-inanmadın bana öylemi
şöför;
- inanmadım tabii
yolcu;
- o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın.
gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu daha alır. yolcu ön tarafa oturur. olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....
şöför yanındakine;
- ee sen kimsin nereye gidersin
öndeki;
- abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım hede der.
şöför;
- yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifihem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi.
öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur. öndeki;
- abi arkada kimse yokki.
şöför hışımla arkaya bakar ve
- körmüsün be adam arkada oturuyorya
öndeki arkaya bir daha bakar ve
- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun
bu sefer arkadaki söze girer;
- gördünmü, öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şöföre.
şöför bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar.
arkadaki şöföre;
- hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam.
şöför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.
.sonra....
sonra ne mi olmuş???
eee iki adam arabayı alıp kaçmış tabiki...