iki kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşdeğer

şeriat kanunlarına göre kadın ve erkeğin tanık olabilme hükmüdür..

kadınlar çok yalancı ve dedikoducu oldukları için doğru bir harekettir. ben olsam 10 kadına bir erkek yapardım ama yok allah en iyisini bilir. tövbe.

Muhtemelen "birbirleriyle dedikodu yapıyorlardır, o yüzden iyi görememiş olabilirler. Her ikisinin dediği de birbirini tutuyorsa o zaman kabul edelim" denmek istenmiştir.

devirlere ve şartlara göre değerlendirilmesi gerekir efenim.

şu şartlarda iki üniversite bir master çakmış bir hatunun kısıtlı mantığıma göre hiç okumamış adamdan daha iyi olmasına karşın allah ın emrettiğinden sual olunmaz diyerek kabullendiğim konu.

kuran-ı kerim'in indirildiği yıllarda kadın hakkı adına hiçbirşey yoktu. bırakın kadınların şahit sayılmasını, kadınların yaşamaya bile hakları yoktu. hepimiz biliyoruz ki, kadınlar diri diri gömülüyordu. kuran-ı kerim'in o zaman için kadın ile erkeğin eşit olması yolunda verdiği hükümdür. günümüzde çok da geçerliliği yoktur. hiçbir modern mahkeme böyle bir düşünceyle hareket etmez. fetva uydurmuyorum; peygamber efendimizin * bir hadisini hatırlatıp bitiriyorum; zaman size uymuyorsa siz zamana uyun.

iran şeriat hükümleri içerisinde vardır ve günümüzde iran da uygulanmaktadır.

kadınların duygusallığından kaynaklanmaktadır. amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok, 200 yıl sonra da kadınlar aynı olcaktır, 1500 yıl önce de aynıydılar.

dini nikahlarda da kadin tanik olacaksa 2 kadin in sahit olmasi durumudur. kadinlarin duygulariyla hareket edebilecegi nedeniyle bu sekilde bir kanun oldugunu dusunuyordum onceleri ama tam nedenini bilemiyorum. fakat bizim bi tanidigin dini nikahi sirasinda cok unutkan olan annem sahitlik etmisti bi kisiyle beraber. yillar sonra konusu gecince sen sahittin anne dememle, ne? ben hic oyle bisey hatirlamiyorum. diyince unutkan kadinlarin sahitlik yapmamasi gerektigini farketmisizdir.

kadınların yarısı ön yargılıdır...

erkek hegoman bir toplumda insanların analarını, bacılarını, eslerini adam yerine koymama durumudur. çağ dısıdır hatta ve hatta insanlık dısıdır.

ya hoca daha neyin peşindesiniz anlamıyorum ya? bu ne lan!

yok efendim kadın duygusalmış da yok şöyleymiş de! lan olum bırakın be. kadın o zaman duygusaldı da şimdi değil mi? hayır aga hormanları mı aldırdı hatun milleti bu süreçte?

bunun savunulacak bir şeyi var mı? sadece diyeceğin, "yanlış bir şey belki ama ben inanıyorum, sapına kadar müslümanım". inancın muhakemesini bırakın ya. ne lan bu sidik yarıştırmak! herkesin inancı kendine hacı be!

şahitliği için yemin ederken kuran-ı kerim'e el basması gerektiği için ve kadınların özel durumlarından dolayı her zaman bunu yapamıyacakları için verilmiş hüküm.

kadınların duygusal olmaları, yalan söylemeye müsait olmaları, bazı günler gergin ve ne yapacaklarının belli olmaması nedeniyle iki kadının şahitliği kabuldur. biri yalan söylerse diğeri de söylemez diye.

kadınların hukuk süreci içerisinde kabul görmeleri açısından önemli bir adımdır.
fakat günümüzde bu uygulamayı sürdürmek bu uygulamayı meşru kılmak hiç bir sağlıklı akla yakışmaz.

müslümanlığın bir kuralıdır. ne düşünülerek koyulduğu önemli olmamakla beraber, türkiye'ye ait kanunlarda resmi olarak geçerli olmayan bir kuraldır.

efenim burda vurgulanmak istenen kadınların bazı konular hakkında merhamet duygusunun olması ve aklına göre degil kalbine göre karar vermesidir. erkek aklına gelen ilk şeyi her zaman söyler . şeriatta bunu göz önünde bulundurmuştur.

eğer 1 erkek ve 1 kadının şahitlikleri birbirlerine eşit olsaydı, her hangi bir olay vuku bulduğunda, tarafların şahitlerini düşünün. bir tarafta haksız olan taraf ve şahidi 1 erkek, bir tarafta haklı olan taraf ve şahidi 1 kadın. iş bu noktada, karşı tarafın erkeği, kadını bastırıp susturabilir, çünkü bu günümüz dünyasında da bakacak olursanız aynıdır. dünya meclislerinde kaç tane kadın ve kaç tane erkek vardır hiç düşündünüz mü? bunun sebebi, erkeklerin kadınlara baskı kurup üste çıkma ya da gücü elde tutma isteğidir. yani bir kadın ne kadar okursa okusun, karşısındaki erkekse daima kendisini üstün görür ve o kadına baskısını yapar. iş bu sebeple, kur'an, erkeğin bu yaradılışını bildiği için 1 erkeğe 2 kadını şahit denkliği tutarak bir nevi kadını korumuştur. yoksa kadının duygusallığıyla veya dedikoduculuğuyla alakası yoktur. zaten kadınlar, mevzu dürüstlükse, erkeklerden daha dürüsttürler çünkü kalpleriyle hareket eder öyle çıkar ilişkileriyle değil. istisnalar kaideyi bozmaz o ayrı.

Dünyadaki ilk noterlik uygulamasını düzenleyen ayette geçer. Kitabullahın en uzun ayetidir. Hatta borç verirken diye bir fasılda geçer.... Yani kadınların parasal konulardaki TAMAMEN DUYGUSAL tavırlarını anlatır. Hani Fakir kızla aşk evliliği yapan erkek çoktur. Ama sevgi abidesi hanımefendiler FAKiRLE hiç evlenen yoktur. Bir erkek evlenirken kadının işini %50 sorar. Kadın ise erkeğin işini %100 sorar.

Ayetin Elmalı Hamdi Yazır orijinal meali şöyle bir şey:

Ey o bütün iman edenler!

Muayyen bir va'de ile borclaştığınız vakıt onu yazın, hem aranızda doğrulukla tanınmış bir yazı bilen yazsın, bir yazı bilen de kendisine Allahın öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın da yazsın;

bir de hak kendi üzerinde olan adama söyleyib yazdırsın ve her biri Rabbı Allahı zülcelâlden korkun da haktan bir şey eksiltmesin;

Şayed borclu bir sefih veya küçük veya kendisi söyleyip yazdıramıyacak ise velisi dosdoğru söyleyip yazdırsın, erkeklerinizden iki hazırı şahid de yapın, şayed ikisi de erkek olamıyorsa o zaman doğruluğuna emin olduğunuz şahidlerden bir erkekle iki kadın ki biri unutunca diğeri hatırlatsın, şahidler de çağırıldıklarında kaçınmasınlar, siz yazanlar da az olmuş çok olmuş onu va'desine kadar yazmaktan usanmayın, bu, Allah yanında adalete daha muvafık olduğu gibi hem şahadet için daha sağlam, hem şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir, meğer ki aranızda hemen devredeceğiniz bir ticaret olsun, o zaman bunu yazmamanızda size bir beis yoktur, alım satım yaptığınız vakit de şahid tutun, bir de ne yazan ne şehadet eden zararlandırılmasın, eğer ederseniz o mutlak kendinize dokunacak bir fısk olur, hem Allahtan korkun Allah size ilim öğretiyor, ve Allah her şeyi bilir.

Anlayacağınız ayetin derdi kadının yarım şahitliği falan değil, kadının duygusal yapısı; "iki kadın ki biri unutunca diğeri hatırlatsın" ihtarı vardır... Hakikaten kadınlar biri birlerinin foyalarını ortaya çıkarmaya bayılırlar... Hatta milletin ortasında yalanlarını açıklamaya özel bir gayret gösterirler... iki kadın bir araya geldiğinde daha erkeksi bir sonuç çıkar. Hatta Yusuf suresinde kadınlar topluluğuna erkek fiili kullanılır.... Bilmem konuyu azıcık açıklayabildi mi?

KONU EŞiTSiZLiK MESELESi DEĞiL. Tamamen kadının duygusallığı...

Kur'an insan psikolojisi üzerine muhteşemdir. Kadınların bir birlerinin yanlışlarını düzeltmek noktası emsalsizdir. Bir bankayı birlikte soyan iki kadın gördünüz mü? iki kuma bir kadından daha rahat idare edilir, derler.

ilgili hadiste (bkz: kadınlar aklen ve dinen yarım yaratıklardır/#29596271) sebebi kadınların "aklen eksik olmaları" olarak ifade edilen şeriat kuralıdır.

hayır, sebebi, sahih olduğu kesin olan bir hadiste açıkça ifade edilmişken, "efendim, şöyledir, böyledir" diye kıvırmanın manası nedir?

eğer bir kadının şahitliği yarım sayılıyorsa; erkeğinki 1/4 olmalıdır akılla alakalıysa. çünkü hiçbir erkek yanında bir kadın olmadan götünü toplayamaz.

Ülkemizde şeriat hukuku uzmanlarının olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hll gençler. Çok popüler bu aralar "şeriat çok güzel ya demokratik özgürlükçü " ayakları.