bugün

islam dışı bir harekettir kesinlikle. normalde islam çok güzel harika bir din. ama bu araplar, arapça olan kuran-ı kerim'i anlayamadıklarından böyle şeyler oluyor.
(bkz: gerçek islam bu değil)
seri hukuka gore kisas olan durumdur.yatak odasi haric oldurmeyin kesinlikle suclu olusinuz.
70 yaşındaki amcam emekli maaşını çekecek o sırada hırsızın teki gelip parasını çalacak oldu ozaman. bu kısasa-kısastaki amaç hırsızlığı azaltmaktır. insanlar sokakta gördüğü zaman dahada korkacak çalmaktan çırpmaktan. yanlış anlamışsınız olayı şeriatta baklava çaldı diye çocuklara ne hapis cezası verilir nede eli kolu kesilir. şeriat suçlardan caydırıcıdır.
eli kesip koparma değil de, baktıkça ve başkalarınca görüldükçe hırsıza yaptığının yanlışlığını hatırlatması amacıyla, onun eline, avuç içine kullanmasına kısmi bir engel teşkil edecek ve elini kullandıkça canını yakıp yanlışını hatırlatarak onu utandıracak bir kesme işlemi olduğu şeklinde de yorumlanabilir.
Şu anda hırsızlığın cezası hırsızlığı bitiremiyorsa eleştirilmesi gereken ceza yöntemi şu anki olmalıdır. Hem görenin götü yemez hırsızlık yapmaya hem devlete yük olmazlar. Hapis dediğiniz şey birçok insan için beleş yatak ve yemek demektir. Zaten birkaç ayda bir çıkıyorlar. Oh mis!
http://edge.liveleak.com/...0d8d1cfc5&ec_rate=200
hırsızın elini kesmek kur'an'da bahsi geçen bir cezadır. şimdi hiç bir müslüman, ''orada hırsızlığı meslek edinmişlerden bahsediyor'' tribine girmemeli, çünkü yanılıyor. böyle söyleyen bir alim tanımıyoruz. çünkü böyle bir durum yok. ancak, ayetin kapsamı ''umumi'' değil. ayetin lafzına bakıldığında ''her hırsızın elini kesin'' gibi bir mana çıkarılabilir, ancak bu yanlış. üstelik bir davacı, hem hırsızın elinin kesilmesini hem de malının tazminini talep edemez. ikisinden birini seçmek zorundadır. ilim erbabının çoğu bu kanaattedir. bunun sünnette açıklanmış şartları var. mesela belli başlı birkaç tanesini zikredeyim;

1) malın değeri: öyle ekmekmiş, baklavaymış, zartmış zurtmuş; bunlarda hırsızlık haddi uygulanmıyor. hırsızlık haddinin uygulanması için hz. peygamberin ifadesiyle, ''bir kalkan parası'' değerinde olması gerekir. ''ulan kalkan parası ne la?'' diye sorabilirsiniz. günümüze uyarlanırsa, işte bir kalkandaki alaşımların değerini falan filan toplayıp yüzdeyi vurduğunuzda eğer belli bir fiyatı aşıyorsa uygulanabilir bu ceza. yoksa uygulanmaz. ta'zir cezası verilir veya/ve mal tazmin ettirilir.

2) malın niteliği: çabuk bozulan yiyecekler; süt, yoğurt, meyve vesaire bu ceza kapsamına girmez. çünkü bunların niteliği farklıdır.

3) malın kamu malı olup olmaması: islam'a göre kamu malında, halkın her ferdinin hakkı vardır. siz kamuya ait bir malı çalarsanız, o malda sizin de hakkınız olduğundan sadece malı tazmin edersiniz ve size ta'zir cezası verilir. hapis cezası yani.

4) malın çalındığı yer: malın 'korunaklı' bir yerden çalınmış olması şarttır. korunma nasıl olur? ya başında bir adam bekleyecek malın, ya da kapalı bir yerde bulunacak. başındaki kişi uyusa bile mal 'korunmuş' sayılıyor, bu yüzden eli kesilir hırsızın. tabii eğer korunan şey sütse, gene eli kesilmez yukarıdaki şarttan dolayı mesela. bu şartların hepsi bir bütün.

5) hırsızın mal sahibi ile yakınlığı: eğer 1. dereceden yakını bir şey çalıyorsa, ceza verilmez. mesela eşi. eşi ona parayı da geri vermek zorunda değildir. çünkü o para, zaten onun da parasıdır.

6) islam devletinin vaziyeti: islam devleti kıtlık gibi ekonomik sorunlarla boğuşuyorsa, insanların bir şeyler çalması anlayışla karşılanabilir. hz. ömer'in hırsızlık yapanları böyle bir zamanda cezalandırmadığı biliniyor. ama tabii ki bu yiyecek maddesi için. mesela siz bir çocuğu yiyecek çalarken yakaladınız, davacı oldu adam da. çocuğa ceza olarak verebileceğiniz şey sadece şu: ekmeğin parasını ver! hz. ömer, bunu dahi yapmamıştır. yoksa hz. ömer milyonlar çalan birini ''olur böyle şeyler'' diye affetmiş değildir.

7) hırsızın o malın kendisinin olduğunu iddia etmesi: eğer hırsız malın kendisine ait olduğunu söylüyorsa, davacının elinde de şahit yoksa, hırsız bu iddiasına delil getiremese bile dava düşer.

8) davacının davadan vazgeçişi: bir gün bir sahabe uyuklarken üzerindeki giysi çalınıyor. adamlar kimin çaldığını görüyorlar, sahabeyle birlikte dava etmek için rasulullah'a gidiyorlar. rasulullah(sav)'a durum arz edilince hz. peygamber, ''elini kesin'' buyuruyor. çünkü adamın üzerinden çalınmış giysi ve değerli de. böyle hoş bir giysi. sahabe diyor ki, ''ya allah'ın rasulü. sen şimdi şuncacık bir elbise için, bu adamın elini mi keseceksin? ben malımı bu adama hibe ettim, senet yaptım(taksitlere böldüm) durumu düzelince bana ödemeye başlar'' rasulullah da ona şöyle cevap veriyor: ''madem böyle yapacaktınız, bunu bana gelmeden önce yapsaydınız ya!'' sonra da adamı serbest bırakıyor. işte olay budur...

9) ikrar(itiraf) ile sabit olan dava: bakın, bu davalarda itirafçıyı itirafından vazgeçirmek gerekir. islam'ın amacı, onun bunun elini kesmek değil, insanları kazanmaktır. hz. ali valilik yaparken ona bir adam geliyor. ''ben hırsızlık ettim'' diyor. hz. ali, ''bence sen yapmadın'' diyor. adam ''hayır ben yaptım'' diyor. hz. ali ısrarla anlamamazlıktan geliyor ve ''belki de sadece bakmışsındır? yahut almış, sonra tekrar yerine koymuşsundur?'' diyor. adam gene ''hayır çaldım'' deyince yanındakilere şöyle söylüyor: ''sen git ateşi yak, sen git kılıcı getir'' bu emirleri verdikten sonra tekrar hırsızın yanına gidip ne diyor? buraya dikkat: ''şimdi söyle, bu malı sen mi çaldın?'' adam ''vallahi ben almadım'' diyor ve gidiyor. dava düşüyor.

islam'a sallamadan önce 10.000 defa düşüneceksiniz arkadaşım. islam sahipsiz değil.

edit: gerçekten sizlere laf söylenmez. 15 paragraf yazı yazıyoruz, adam eksiyi 15 saniyede basıyor. 15 saniyede bu kadar fıkhî bilgiyi nasıl okudun lavuk? bunların derdi şu bu değil arkadaşlar, takiyyecilik. ikiyüzlülük peşindeler. yoksa islam'mış, allah'mış zerre umurlarında değil. bok atacaklar ya...
doğru bir uygulamadır. yani bu gün tecavüzcünün sikini keselim desek herkes "eveaaaathhh" der, hırsızın eli söz konusu olunca işler değişiyor ama.

şöyle düşünün, büyük oynuyorum ki hani kafanıza dank etsin, biri türlü katekullilerle evinizin olduğu apartmanı ucuza kapatmak için apartmanınıza riskli yapı raporu aldırıyor. bu durumda iki şart var. ya müteahhitle anlaşıp apartmanı ona yıktıracaksınız, ya da devlet ihale açacak. iki durumda da zarar sizin, çünkü elinizde herhangi bir koz yok. bu müteahhitin elinin kesilmesi kötü bir şey mi şimdi amına koyim? 39. entryde gayet güzel açıklanmış zaten. "yeaaa açlıktan eppek çalan çocuuuun da mı eli kesilsin?" diyenler orayı okuyabilir, yok öyle bir şey zaten.
hukuk sistemi, intikam duygusundan beslenmemelidir.
dolayısıyla başlı başına hatalı uygulamadır.
zalimliktir, tamam ceza olmalı bu normal bir durum değil ancak kişi bedenini ihlal eden yada ona işkence eden bir ceza türü olmamalı. ayrıca elini kesince bir şey çalamayacağı mantığı ilkel çağ kafasıdır. eli kesilen insan da çalar istese. ayrıca hayat fonksiyonlarında elin önemi büyük bütün bunlardan mahrum bırakmakta saçma duruyor. cezası olmalı ancak bu ceza ağır. ve insan olmakla bağdaşmaz, yer neresi arabistan koy götüne o zaman.
hırsızlığı meslek olmaktan çıkaran uygulamadır.
ayetteki kesmek kelimesi fiili olarak kesmek değil kişinin çalmasının önüne geçilmesidir, örneğin iş vermek çalışmasını sağlamak gibi. insanlar keyfi olarak çalmaz. (bkz: jan valjan)
şeriat kanununda yer alan ve bir çok insan tarafından tek onaylanan ceza şeklidir.
En doğrusudur tabi şeriat(Allahu tealanın kanunu) ın gereğidir. Kötülük yapılan organın kesilmesi. Tecavüzcülerede uygulanması gereken bi sistem
turklerde degil cahiliye araplarinda olan cezalandirma yontemidir. kisasa kisas denilip, ornegin tecavuzcunun penisi kesilir.
ağzıyla çaldıysa ne yapacağız sorusunu getirir akla.
parmaktan başlanılmalı.el çok acımasızca.

tanım:şeriat kanunu.
çok abartılan islam cezası. Her hırsızın eli kesilmez. Fakirliğinden hırsızlık yapanın eli kesilmez. Hırsızlığında ısrarcı, bu işi keyfi yere yapan, meslek edinen hırsızın eli kesilir. Zaten Kuran'a tam olarak uyulduğunda islam devletinde fakir sayısı çok az miktarda olur.
(bkz: zekat) (bkz: fitre) (bkz: sadaka) (bkz: fidye)
Hırsız için de hayırlı bir durumdur. Zira o eli kesilmese kim bilir kaç insanın daha bedduasını alacak, nice haram yiyecektir. Hesabı ağırlaşacaktır.

Çocukken kendi paramı biriktirip telefonu olan arkadaşlarıma özenerek bi telefon almıştım ne heveslerle, şerefsizin teki çaldı bulamadıkta devlette bi sik yapmadı takipsizlik verdi. Başına gelmeyen insan çok hümanist takılabiliyor bu konuda. Bunun gibi birde emeklinin maaşına dahi göz koyan hırsızlar var ki ellerini kesmek bi yana götüne çivilemek lazım. Alın teri kutsaldır kutsala uzanmamalı hiçbir el.
Hangi organ günah işliyor ise kesip atmalı... Bu yüzden insanların düşünceleri nedeniyle kafaları kesiliyor.
gerizekalı lanet allah adamın elini kes değil, önünü kes dogru yolu göster anlamında demiştir. sizin gibiler yüzünden islam yanlış anlaşılıyor amk.
hani diyorlar ya idam mı?
elini kesmek mi?
insan hayatı üzerinde hüküm vermek cidden zor,bugün sineği böcüğü öldürmeye kıyamıyoruz.
elini kesmek bana sorulursa ciddi anlamda bir vahşilik,savaşta değiliz veya bunu meşru kılacak bir sebep yok öte yandan hırsızlığı işleyen zat senin,benim evime girebilir ki benim evime girdi. kim bilir kimlerin daha girmeye devam edecek,önü nasıl engellenir ne yapılmalı?
hırsızlığında derecesi var.
sebebi var,küçük sebepler var,büyük sebepler var telafisi olmayan hırsızlıklar var,sonuç olarak büyüğüyle küçüğüyle hırsızlık bu.
yaşamayan bilemez bir insanın hanesine izinsiz giriş bile,gururumuza gurura yediremediğimiz birşey iken.
günümüz hükümetinin verdiği ceza ve suç yaptırımları ne yazık ki çok ve çok yetersiz.
çünkü iyice bir yönelim var,hırsızlık yapan adam iyice harlanıyor,birdaha ki sefere hatasını düzeltiyor.
yani bildiğin herif işinde profesyonelleşiyor,önü açılıyor.
bu yolda yapılacak hertürlü ağırlaştırılmış vahşi veya makül her ceza revadır,müstehaktır.
gerekirse canıyla ödemelidir,ama bunun bile bir usulü olmalıdır.
bir arap töresidir. heradot arapların bunu yaptığıni yazar. ayrıca hamurabi kanunlarında da geçer.
Kesmek az; üstüne O eli bir de götlerine sokmak lazım amına koyuyum!!.. amına Goduğumun haybecileri!!.. 2000 yılında Halamın bileziklerini çalmışlardı sogduğumun çıkardıkları!!..