bugün

mide bulandırıyor...
arda turan'ı övmek için ısrarla messi'yi kullanmakta kendisi. zamanında bir laf etmişsin, o lafın saçmalığının kendin de farkındasın, ama hıncalsın uluçsun ya, tükürdüğünü yalamazsın. oysa delikanlı gibi çıkıp ''arkadaşlar ben bi halt ettim, ardanın messiden daha iyi olmasını bırak, ikisini kıyaslamam bile yanlışmış, gördüğünüz üzere messi bu dünyadan değil, arda ise bu dünyadan'' dese, takdire şayan bi hareket olurdu, ama takdir edilmene de gerek yok dimi, sen ''marjinal olmak'' adına ara sıra sıçıp sıvama özgürlüğüne sahipsin..

hıncal üstad, hala üstad diyorum sana çünkü birçok görüşüne katıldığım zamanlar oldu, içimden geçenleri satır satır yazıya döktüğün zamanlar oldu, ''işte budur'' dediğim çok zamanlar oldu. ancak gel vazgeç bu sevdadan, arda'nın yeteneğinin sadece sen farkında değilsin, biz de farkındayız, hatta bazı haysiyetsiz basın organlarının bu adamı bizzat bitirmek istediğinin de farkındayız, hatta ve hatta arda'nın artık yurt dışında oynaması gerektiğini biz de destekliyoruz.

ancak bu düşünceyi savunurken, nolur messi'yi kullanma, bir yaptın, iki yaptın, üçüncüsü olmasın artık, gözünü seveyim komik olma.
hala arda messi'den iyidir diyen amca, yakında rocco'dan iyi sevişirim derse şaşırmam.
bugünlerde, galatasaray yönetimine ve teknik direktörüne fırsat buldukca giydiren cesur kişilik. bazen saçmalaması normaldir, yaş ilerlemiştir.
eskiden arada bir saçmalardı şimdi mütemadiyen saçmalıyor.

anladık eski rüştünü yitirdin, seni kâle alan yok da ne bu hiddet bu celal ? rijkaard hoca değil adnan polat yönetici değil şu futbolcu değil.
ya birgün biri dese ki gel lan ne diyorsan yapıcaz, bu kulüpte senden başkasının sözü geçmeyecek... adım gibi eminim 2 seneye kalmaz küme düşürür.

artık oturup maillerden derlediği yazılarını tekrar tekrar yazmalı ya da yazamıyorsa bu işi bırakmalı. hamuduyla götürdüklerine saysın!
fikirlerini her koşulda savunan ve sonuç almaya çalışan yazar. örnekler vermek gerekirse;

trafik: bu konuda yazar yıllardır mücadele vermektedir. valiyle, emniyet müdürüyle, polisle, vatandaşla, trafik müdürlüğüyle, karayolları ile gerek köşesinde gerekse de bizzat yollarda tartışmaya devam etmektedir. polislerin umursamazlığını, vatandaşların saygısızlığını örneklerle sunmakta, her yıl binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz bu konuda bir şeyler yapilabileceği inancını taşımaya devam etmektedir. medyanın bu konudaki umursamazlığını da eleştirmekte, haber vermekten başka bir şey yapmayan medyaya dördüncü kuvvet olduğunu hatırlatmaktadır.

araba galerileri: kaldırımlara araba sergisi acçan galerilerle ilgili sorundur. konu ile ilgili olarak vali ve belediye başkanından çözüm bulmalarını istemiştir. yayaların arabalar yüzünden kaldırımdan yola inmek zorunda kaldıklarını belirtmiştir.

futbol seyircisi: toplumun her kesiminden insanın yanyana izleyebileceği futbol maçları düşlemektedir. bayanların, çocukların çekinmeden gelebileceği, temiz tuvaletleri ve büfeleri olan stadyumlar hayal etmektedir. bu konuda gerek kulüp yoneticileri, gerek vali, emniyet mudürü tayfası gerekse de futbol federasyonu ile çatışmaktadır. şiddet ve küfürden beslenen taraftar gruplarını, bunları besleyen yöneticileri, insanların uygarca maç izleme haklarını sağlayamayan emniyeti ve federasyonu eleştirmektedir.

turkçe, editorler: medyadakı özensizliğe isyanıdır. turkçenin yanlış kullanimina, hataların editörler tarafından fark edilmeyişine isyan etmektedir. zamanın basın duayenlerinden örnekler vermekte, kendi gazetesi dahil tüm gazeteleri ve editörleri topa tutmaktadır.

protokol koltukları: tiyatro, klasik müzik vb kapalı salon gösterimlerinde protokol koltuklarının boş tutulmasını eleştirmiştir.
o daha ölmedimi? ya la.
futbol hariç diğer konulardaki yazıları takdiri hak eder.

http://www.sabah.com.tr/Y...010/04/21/onemli_bir_soru
atv ana haber'i magazinleşti diye (haklı olarak) yerden yere vurup, akabinde kız arkadaşıyla özel ilişkisini sayfa sayfa pozlar eşliğinde anlatan bir kişidir. bu, hıncal uluç'un özetidir. bir dediğine bakarsınız kendi içinde tutarlıdır. ama hafızası biraz zayıf bir kişi iseniz onu gerçekten haklı zannedersiniz. misal kulüp yazarlığı kurumunu eleşirir (ki haklıdır) ama çok yıllar önce spor yazarının tuttuğu takımı açıklamasına ön ayak olmuş, maç izlemeye sarı kırmızılı kaşkol ile gitmiş, köpeğinin adını cimbom koymuştur. bu ayrıntıyı unutmuş iseniz, hıncal uluç'u "doğru söylüyor" diye övmeniz mümkündür. ben sadece şu meşhur deyişi değiştirerek bu durumu formüle etmek isterim:

(bkz: hatırlamak en iyi intikamdır)
hıncal uluç denince aklıma artık tek cümle geliyor hıncal uluç = saldır galaaaatasaray sen beni güldürüyorsun hıncal galatasarayda seni güldürsün inşallah.
dün yazısında arda seneye 5 para etmez, servet gibi olur hemen satılsın diyen yorumcu. yok 3 veya 4 hafta evvelde messi ne yaptı asıl arda'ya bakın diyebilecek kadar süper bir yorumcu.
hıncal dayı sen ihtiyarlamışsın artık yazma lütfen, gerçekten yazma. ya da en azından futbol yazma! git polo yaz ama futbol yazma!
not: galiba sabahları hep farklı şeyler içiyor o sebeple bu kadar değişken ve çelişkili.
(bkz: ne içtiysen aynısından ben almayayım)
geçenlerde şöyle bir yazı yazmıştır;

"Mesele şu. Lig bitmiştir. Fenerbahçe şampiyon olmuştur. Bursasporda Şampiyonlar Ligine gidecektir. Bana diyorlar ki nasıl oluyor da bu kadar emin konuşuyorsunuz. Bende diyorum ki arif olan anlar başka yorum yok."

Evet geçenlerde bu yazıyı yazan Bu şahıs 2005/2006 futbol sezonunun bitimine 5-6 hafta kala NTV'de "90 dakika" programında aynı iddiaları yapmış "bu lig bitmiştir.Fenerbahçe şampiyon yapılmıştır"
diye ağzından köpükler saça saça kameralara doğru öfkeli bir yüz ifadesi ile iddiada bulunmuştu.(Kayıtlar NTV'dedir.)
Ligin son haftası Fenerbahçe şampiyonluğu Denizli'de kaybettikten sonra çıkıp "yahu yanılmışım böyle bir plan yokmuş gerçekten" deme delikanlılığını gösterememiştir.
Yine aynı utanmazlık..
Yine aynı ortalığa gaz dökme
Sonra tutsun diye bekleyecek.Fenerbahçe şampiyon olursa seyredin..
Olamazsa sessiz pişkinliğe devam..
clash of the titans filmini avatar dan daha çok beğenmiş sinema dahisi!

http://www.sabah.com.tr/Y...luc/2010/04/09/bilerek_mi
herkesin nefret ederek izledigi ama izledigi entel.
evvelki haftalarda arda'yı messi'den çok çok iyi yapan, 2 hafta evvel arda seneye servet gibi olur diyen ve bugün messi'yi hagi ile karşılaştıran futbol, edebiyat, sanat ve kriket üstadı.
(bkz: hıncal uluç kriket yazmaya başlayınca)
kendisini yakışıklı filan sanan son derece çirkin adam.
(bkz: kral çıplak)
son 10 senenin 8-9 senesinde derbi şampiyonu olduğu halde sadece 4 kere şampiyon olmuş fenerbahçe'yi maç satın almakla suçlama şerefsizliğine erişmiş yazar bozuntusu. fenerbahçe maç satın alarak şampiyon oluyorsa senin fanatiği olduğun takımı da satın almış demek ki.
gündem, sanat, müzik, politika, futbol, aşk ve bilumum branşlarda boy gösteren yaşlı ve uzman dayı.
hala hayatta olup endemik bir tür olan medya yaratığıdır, koruma altına alınmalıdır.
yapması gereken güzellik yarışmalarında juri üyesi olmak olan kişi. oradaki başarısını da(!) serenay sarıkaya kişisini 2. yapmalarından gördük gerçi.
neyse yorumunu sadece oralarda kullanması gerektiğini düşünüyorum. ya da ne bilim yanında mankenlerle gece kuluplerinde dolaşsın, köşesi sadece fıkralardan oluşsun falan.

ağzı olan konuşuyor zaten ee bizde de var konuşalım di mi hıncalcığım?
senin fenerbahçe'nin ankaragücü'nü satın aldığını ve dikkat çekmemek için böyle bir şey yaptığını iddia ederek tek yapmak istediğin birilerini gaza getirmektir. ortalığı bulandırmaktır. olayı başka yerlere çekerek sonucu unutturmaya çalışmaktır. zira fener kazanırsa hemen yapıştıracaksınız şike olaylarını, zemin hazırlamaktasın. kendi başarısızlıklarınızı başkalarına çamur atarak kapatmaktan vazgeçiniz sayın hıncal bey!! yorum var yorum var. ama sizin yaptığınız yorum da değil yorum da değil.

-yapma hıncal yapma, ankaragücüme gidiyor.
galatasaraylı olduğunu söyler ama galatasaraylılar kendisinden nefret eder çünkü sadece zarar verir kulübe. fenerbahçeliler de kendisinden nefret eder ama onlar nispeten şanslıdır, çünkü zarar veremez içinde olmadığından o kulübe. fenerbahçe ve galatasaray' ı konuşmaktan beşiktaş' a pek zaman ayıramaz; ama o zamanı ayrıdığı an da eminim ki beşiktaşlılar da nefret ediyordu kendisinden. bu nefretle prim yapmaya çalışan öyle bir spor yorumcusu işte.
spor yorumculuğunu bir kenara bırakırsak sevdiğim bir köşe yazarıdır.
galatasaraylı oluşundan tutunda tipine , giyimine kuşamına kadar hiç bir şeyini sevmedigim adam . ama şu var yigit öldür hakkın yeme demişler öyle yapacagım. ligde oyananacak olan fenerbahçe-ankaragücü maçıyla ilgili ortaya inanılmaz bir komplo teorisi atmıştır.

ilk okunuldugunda " hasiktir be ordan " etkisi yapsada , ankaragücü asbaşkanı'nın en amaçla gaza gelip açıklamalar yaptıgı soruldugunda yazılan yazının haklılıgı ortaya çıkıyor.

http://www.superonline.co...l-uluctan-sok-iddia-85800
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten yargılanması gerektiğini düşündüğüm adam.
Fikir ve Düşünce özgürlüğünü iftira atma özgürlüğü zanneden şahıs.

ankaragücü asbaşkanı ipe sapa gelmez açıklamalar yapar.
Hıncal' ın yorumu: Aziz maçı satın aldı. danışıklı dövüş..vs.

diyelim ki ankaragücü asbaşkanı centilmence açıklama yaptı. Fenerbahçelileri iyi ağırlayacağız..vs dedi.
hıncal' ın olası yorumu: Benim bir şey dememe gerek var mı? Şike ortada. Arif olan anlar..vs

buyrun. tarih 13 nisan 2006 hıncal uluç un yazısı: (14 mayıs 2006 da fenerbahçe nin denizli'de şampiyonluğu kaybetmesinden 1 ay öncesi)
Fenerbahçe şampiyon olur!

Galatasaraylılar boşuna hevesleniyor. Bu yıl Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını engelleyecek güç ortada yok. Haftalardır başa baş süren yarışa bakıp, kendi kendimizi aldatıyor, ortada bir iddia var sanıyoruz.. Yok!..
Durum ortada..
Aziz Yıldırım çıktı kendi söyledi..
"Ben şampiyonlukların sahada kazanıldığını sanırdım. işi öğrendim.."
işi öğrendiği belli..
Medyayı avucunun içine almış. istediği gibi kullanıyor.
Hakemleri avucunun içine almış..
istediği gibi oynatıyor..
Şimdi, ligi hemen hemen bitirecek final maçı da Saracoğlu Stadı'nda iken, Galatasaray'ın kazanması mucize olmaz da ne olur?..

Galatasaray şampiyon olmak için, sadece rakiplerini değil, yanından ortasına bir yığın hakemi ve lig sonu yaklaştıkça taktiklerini ve baskısını iyice arttıran medyayı da yenmek zorunda.. Mümkün değil..
Fener'in şampiyonluğunu kutlarım!

bu da 20 nisan 2006 tarihli yazı: ( 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçı ndan önce)
Kutsal ittifak medyası, hafta başından beri maça Selçuk Dereli veya Serdar Tatlı'yı atamaya çalışıyor. Bu ikisi Ümit Özat'ın büyük bir açık kalplilikle "En sevdiğimiz 3 hakem" dediklerinden ikisi..
Maçın hakemi fevkalade önemli..
Tarafsız, gördüğünü çalan, cesur, yürekli bir hakem verilirse, maç ortada..
Ama Luciano'nun elle gol çıkarması, Anelka'nın ve Nobre'nin elle gol atmasını görmeyip Fenerin el topu oynamasına izin veren.. Geçen derbide olduğu gibi, Fener'in ilk on dakikada başta Appiah ve Aurolio ile çok kasti fauller yapıp, Galatasaray'ın hızını kesmesine, kart çıkarmayarak çanak tutan.. Gene başta Nobre'nin her türlü hakem aldatma hareketlerini "Korkmayın, benden size zarar gelmez. Beni kandırırsanız, golü de penaltıyı da veriririm, kandıramazsanız, merak etmeyiz kart göstermem" diyerek teşvik eden bir hakemle Galatasaray'ın kazanması imkânsızlaşır.
Dikkat edin.. Çalınan düdükler ve gösterilen kartlardan söz etmiyorum. Akıllı hakemlerimiz orda hata yapmıyor artık.. Takım çalınmayan düdükler ve gösterilmeyen kartlarla tutuluyor.
Şimdi Saracoğlu Stadı'ndaki o cehennemi havada, seyircinin etkisinde kalmadan düdük çalan, kart gösteren ve bayrak sallayan üç hakem bulunacak mı? Mesele bu..

Selçuk Dereli Fenerbahçe nin hakemi demiş bir de utanmadan.
Sezon sonunda kim şampiyon oldu. galatasaray.
hangi maçla? 14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçı
hakem kim? selçuk dereli .

bu adamın işi yavuz hırsız ev sahibini bastır felsefesini uygulamaktır. Malesef kamuoyunu ve medyayı yönlendirmede de çok başarılıdır.
mourinho' yu da eleştirmiş;

''Barcelona'yı elemiş olması benim için ölçü değil. Hâlâ italya' da şampiyon olabilmek için, hem de Roma gibi rakip karşısında çırpınıyor. Yarıştığı Roma' yı Lazio lütfederse geçiyor! Nerede o Morinho'nun müthiş inter'i. ''
frank rajkard a hoca degil diyebilecek kadar futboldan anlamayan futbol yazarlıgı ve yorumculuk yapan şahsiyet..